Paris Haute Couture Haftası 

Paris Haute Couture Haftası, moda dünyasında yaratıcılığın, zanaatkarlığın ve inovasyonun göz kamaştırıcı bir kutlaması olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ünlüler, izdiham yaşanan şovlar, çarpıcı mekanlar ile renkli görüntülere sahne olan İlkbahar-Yaz 2024 koleksiyonlarının defilelerini yerinde izledik.

Maison Margiela

Paris Moda Haftasının en çok dikkat çeken ve konuşulan şovlarından birine imza atan John Galliano muhteşem tasarım yeteneğini teatral bir şovla gösterdi. Tasarımcının 18. ve 19. yüzyıl Avrupa kıyafetlerine, tiyatro kostümlerine ve sanat tarihine olan tutkusu bu koleksiyonda da kendini gösterdi. Defilede Pat McGrath’ın inanılmaz makyaj sanatı ile porselen bebeklere dönüşen modellerin vücutları protezler ve korselerle yeniden tasarlanmıştı. İnsan saçı kullanılarak, el işçiliği ile yapılan iç çamaşırları Belle Époque Fransız çıplak kadın fotoğraflarına atıfta bulunuyordu. Maison Margiela’nın haute couture atölyelerinde fikir süreci 12 ay, yapımı 9 ay süren Artisanal 2024 koleksiyonu John Galliano tarafından geliştirilen birçok yeni tekniği tanıtıyor. Islak kumaş görünümü veren silikon işlemleri, dikişsiz görünecek şekilde dekupajlanmış dantel elbiseler ve daha birçok yeni teknikle John Galliano zanatkarlık ve inovasyondaki ustalığını unutulmayacak bir şovla göstermiş oldu. Modellerin canlı tiyatro karakterlerine büründüğü şovda kum saati siluetleri boy gösterdi. John Galliano tüketim odaklı moda endüstrisine geliştirdiği yaratıcı ve inovatif bakış açısıyla moda dünyasına hoş bir tazelik getirdi.

Georges Hobeika

Georges Hobeika Paris Moda Haftasının ilk gününde 1001 Gece Masalları tadında görsel bir şölen sundu. Kreatif Direktörler Georges ve Jad Hobeika’nın Arap dünyasından ilham alan İlkbahar-Yaz 2024 Couture koleksiyonu 50’li, 60’lı ve 70’li yılların nostaljik ruhuyla birleşerek o dönemin partilerinin yaşama sevincini yansıttı. Modernizm duygusunun tasarımlara harika bir şekilde yansıdığı defilede Beyrut’un 1960’lardaki kaygısız, göz kamaştırıcı ruhuna sadık kalarak modeller sanki bir partiye gitmek üzere salondan çıkmış gibiydi. Kırmızı, yeşil, pembe, mor ve mavi tonlarındaki canlı renk paletine goblenler, müslinler, kilimler ve saçaklı bordürler eşlik etti. Mor güllerle bezenmiş mini elbise, kırmızı saçaklı bordürlü pembe elbise, yarı saydam malzemelerle tasarlanmış sarı kaban ve kahve fincanı şeklindeki küpeler en çok dikkat çeken tasarımlar oldu.

Zuhair Murad 

Zuhair Murad, Fenikelilerin denize olan sevgisinden ilham alan ‘A Tyrian Arabesque’ adını verdiği İlkbahar 2024 Haute Couture koleksiyonunda ışığa, dalgalara, rüzgara, deniz ışıltılarına ve Akdeniz gün batımlarının yumuşak amberine bir övgü sunuyor. Fenike mirasının göz kamaştırıcı kutlamasıyla antik ve moderni bir araya getirdiği koleksiyonunda Astarte, Elissa, Tanit gibi güçlü kadın figürleri, tanrıçalar ışıltı katıyor. Fildişi satenden uzun kimono elbisenin kenarları deniz serpintisini andıran kristallerle süslenmişti. Zuhair Murad pelerinler ve tunikleri mozaiklerden alınan motiflerle, özenle seçilmiş detaylarla veya gösterişli panellerle zenginleştirmiş. Gümüş, demir, bronz ve bakır tonlarının ön plana çıktığı palet akıcı formlar, güçlü omuzlar, zengin ve gösterişli silüetlerde kendini buldu. Ayrıca muhteşem drapeleriyle şarap rengindeki dökümlü elbiseye bayıldık. 

Rahul Mishra 

Her sezon doğaya ve onun eşsiz varlığına duyduğu saygıyı tasarımlarına muhteşem bir şekilde yansıtan Rahul Mishra ‘Super Heroes’ adını verdiği koleksiyonunda ateşböcekleri, güveler, yusufçuklar, arılar ve sürüngenlerin muhteşem dünyasının derinliklerine daldı. Rahul Mishra “Böcek krallığı en büyük tehditle karşı karşıya. Çocuklar gelecekte böceklerin hikayelerini nasıl keşfedecek? Sadece biyoloji laboratuvarlarında petri kaplarında mı görecekler? ” diyerek bu canlıların hayatta kalmasının, giderek azalan biyolojik çeşitliliğe bağlı olduğunu vurguladı. “Biyoçeşitlilik azalmaya devam ettikçe böceklerin nesli de tükenmeye devam ediyor ve bu konuda yeterince konuşulmuyor. Kesilen her ağaç için binlerce böcek de öldürülüyor ve bu böcekler, bu kadar çok renk ve çeşitliliğe sahip, hayat veren bir gezegen yaratmanın kilit mimarları arasında yer alıyor.” diye belirten Rahul Mishra doğada ortaya çıkan ve milyonlarca yıllık bir evrim geçiren her canlının, denge için gerekli olduğu düşüncesinden yola çıkan bu koleksiyonda böcekler krallığının gezegendeki genel tozlaşma sürecinin %90’ına yardımcı olarak besin zincirini yönlendirmesi gibi gerçekleri de yansıtıyor. Tasarımcı göz kamaştıran kıyafetleri için böceklerin ve sürüngenlerin renklerinden ve onların formlarından ilham alıyor. Kanat çırpan yusufçuklarla dolu bir petri kabı görünümde bir kıyafetle başlayan defilede el işlemeleriyle tüm bu canlıların titizlikle yeniden yaratıldığı elbiselere, gösterişli pantolonlara hayran kaldık. Ayrıca Hindistan’daki nakış merkezleri ile iş birliği yapılarak hazırlanan koleksiyon ülkedeki dokumacıları güçlendirmek için yerel sanatçıları da bir araya getiriyor.

Stéphane Rolland

Stéphane Rolland Paris Haute Couture Week

Stéphane Rolland’ın Paris’in 8.bölgesinde yer alan Salle Pleyel konser salonunda düzenlenen şovu, mekanın büyüklüğüne rağmen yoğun bir izdihamla girilen defilelerden biri oldu. Çölün kumullarından ilham alan ‘Fullness’ Yaz 2024 Haute Couture koleksiyonu sonsuz derinlik ve duygusallık temalarıyla ön plana çıkıyor. Her kadının koza benzeri bir kucaklaşma içinde korunduğu ve aynı zamanda açığa çıktığı tasarımlarda şafak renkleri, sarı, toprak ve pembe tonlardan oluşan bir palet kullanılmış. Organik çizgilerin hakim olduğu kıyafetlerde Stéphane Rolland’ın imzası olan heykelsi tasarımlar göz kamaştırıyor. Beyaz gazardan tasarlanan uzun tunikler, porselen ve altın silikondan yapılmış kum güllü kaftanlar hem geleneksel çöl stilini hem çağdaş unsurları bir arada barındırıyor. Altın totem işlemeli Tuareg mavisi organze elbise ve kahverengi gazardan kristal işlemeli rafya püsküllü pelerinli elbise ile final yapan defilede Rolland’ın vazgeçilmez unsurlarından biri olan büyük, çarpıcı, maksimalist aksesuarlar da göz kamaştırıyordu.

Maison Sara Chraïbi

Fas doğumlu ve ülkesinde mimarlık eğitimi alan Sara Chraïbi, küçük yaşlarda annesinden nakış geleneğini öğrenen bir tasarımcı. Fas’ın zanaatkarlığını çağdaşlaştırmayı amaçlayan moda ve dikiş tutkusu onu 2011 yılında Paris’te kendi markasını kurmaya teşvik etmiş. Sara Chraïbi’nin İlkbahar-Yaz 2024 ‘The Earth’ adlı Haute Couture koleksiyonu insanların gezegenimizle paylaştığı içsel bağlantıyı yansıtan, dünyanın besleyici ve dinamik yönlerini kutlayan, yeryüzünün kıvrımları, çatlakları, verimli çökeltileri, damarları ve iç içe geçmiş desenleri gibi doğal unsurlarını yansıtan tasarımlardan oluşuyor.

Yuima Nakazato

Bu ay İsviçre’deki Grand Théâtre de Genève1’de prömiyerini yapan Idomeneo operasından ilham alan Japon tasarımcı Yuima Nakazato, Paris Moda Haftasının sıra dışı şovlarından birine imza attı. Palais de Tokyo’da düzenlenen defilede, tasarımcı Idomeneo operasının kostümlerini hazırlayarak İlkbahar-Yaz 2024 Haute Couture koleksiyonuyla ilişkilendirdi. Mozart’ın 1781 yılında bestelediği bu opera, Antik Yunan savaşlarının felaketleri nedeniyle acı çeken insanların klasik hikayesine yeni bir yorum getiriyor. Belçikalı Sidi Larbi Cherkaoui’nin koreografisiyle sunulan defilede, canlı dans performansları ve canlı müzik eşliğinde askeri üniformaları ve işçi kıyafetlerini anımsatan tasarımlar dikkat çekti. Antik dönemdeki askeri zırhlara gönderme yapan koleksiyonda, seramik, cam ve platin kullanılarak tasarlanan kıyafetler beğeni topladı. 

İlgili Makaleler