1998 yılından itibaren yayına başlayan ikonik Sex and the City dizisi, ardından 2008 ve 2010 yıllarında yayınlanan ikili film serisinin yayınlanmasıyla da 2000’lerin başlarında popüler kültür üzerindeki etkisini sürdürdü. Hiçbir zaman dillerden tam anlamıyla düşmeyen Sex and The City, özellikle vintage trendlerinin önemini koruduğu günümüzde de ana ilham kaynaklarından olmaya devam ederken, 90’ların sonlarında yakaladığı popülerliği sürdürmeye devam ediyor. New York’da moda sektörünün içinde gelişen dörtlü arkadaşlık dinamiğinin hayallere destan kurgusu, hala birçok izleyicinin rüyalarını süslüyor.
Seri boyunca ana karakter Carrie’nin, New York’ta bir moda yazarı olarak hayata tutunma ve kariyerinde yükselme sürecini, diğer üç yakın arkadaşlarının da hayat perspektifleri üzerinden deneyimliyoruz. Bu süreçte gelişen ilişki dinamikleri, dramalar ve ikonik moda anları da serinin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Seri boyunca tercih edilen kıyafetler üzerinden 2000’lere ait pik anları her bir karakterin özgün kişiliği üzerinden gözlemliyoruz. Serinin 25. yıl dönümünün geçen hafta kutlanması ile de, bu yazımızda Sex and the City’nin dört ana figürünün tarzlarını mercek altına almaya karar verdik.
Carrie Bradshaw
Gür dalgalı sarı saçları ile ön plana çıkan ana karakter Carrie, romantik ve hayalperest olduğu kadar sıradışı ve yaratıcı karakteri ile de tekdüzelikten sıyrılıyor. Özgün esintileri kendi tarzında da eksik etmeyen Carrie trendleri yakından takip ediyor ve onları denemekten korkmuyor. Macera düşkünü karakterinin bir yansıması olan cesur silüetlerden ve parlak renkler de Carrie’nin dolabından eksilmiyor. En çok gözümüze çarpan renkler Carrie’nin romantik karakterine paralel olan pembe ve mor esintileri Carrie’nin egzantrik ruh dünyasını yansıtmakta oldukça başarılı. Bununla beraber fırfır ve drape detaylı elbiselerdeki çiçek desenleri ile de Carrie’nin tarzında ön plana çıkan romantik öğelerden. Diğer bir taraftan kombinlerine maskülen esintileri de dahil etmeyi seven Carrie, takım elbise ve kravat kullanımını da kendi stiline uyarlamak da başarılı.
Samantha Jones
Samantha karakteri, “girlboss” kelimesinin hayat bulmuş hali olarak karşımızda. Cesur karakteri ve karizmasının getirdiği cazibeyle her istediğini elde etme yetisine sahip olan Samantha, dolabında en dikkat çekici renk ve desenleri tercih ediyor. Lüks ve ihtişam Samantha’nın her kombininde kendini belli ediyor. Devasa aksesuarlar ve altın seçimi ile öne çıkan Samantha, parlak kumaşları da kadrajından çıkarmıyor.
Charlotte Goldenblatt
Charlotte’un sade lüks şıklığı romantik esintileri de içinde barındırıyor. Renk tercihini genellikle pembe tonları ve krem gibi yumuşak tonlardan kullanan, kimi zaman da siyahın eforsuz şıklığından ödün vermeyen Charlotte, diz hizasındaki eteğin birçok farklı formu ile karşımızda. Straplez elbiseler, balon kol bluzlar ve saç bantları ile 2000’lerin en güncel trendlerini seri boyunca klasik bir çizgiden taşıdığını görüyoruz.
Miranda Hobbes
Miranda da kendini kariyer dünyasında ön plana çıkan karakterlerden biri. Avukat olmasının stiline olan yansımalarını, modern ve formal kıyafet tercihi ile belli eden Miranda, siyahın ciddi şıklığından da faydalanıyor. Kızıl saçları ve açık tenine uyumlu olan yeşili de dolabından eksik etmeyen karakterin sıcak tonlardaki kombinleri eğlenceli karakterine de ışık tutuyor.