İpek Filiz Yazıcı ile Röportaj

  • Aşk 101 projesi size geldiğinde neler hissettiniz? Dizi  kadrosuna dahil olmaya nasıl karar verdiniz?

İlk olarak proje gelince gerçekten çok heyecanlandım. Işık’la ilk okuduğum andan itibaren bağ kurmaya başladım. Bu projede olmayı çok istedim, şans da benim yanımdaydı. “İyi ki,” diyorum sadece…
 

  • Bize biraz çekimleri anlatabilir misiniz? Neler yaşandı?

Sete girmeden önce uzun bir hazırlık sürecimiz oldu. Bu yüzden çekimlere başladığımızda her anlamda çok planlı ve programlıydık. Ekipçe çok güzel bir sinerji yakaladık ve bir dakikamızı bile boş geçirmedik. Sürekli güldüğümüz, hiç bitmesini istemediğimiz bir süreçti bizim için.
 

  • Işık, dizide öğrenci temsilcisi, örnek öğrenci. Siz nasıl bir öğrenciydiniz?

Ben de ilkokuldan itibaren sürekli sınıf başkanı olurdum. Lisede bile… Hatta okul temsilcisi olduğum dönem bile oldu (gülüyor). Okulun idari kadrosuyla ve öğretmenleriyle aram hep çok iyiydi. Işık kadar olmasa da ben de okulun başarılı öğrencilerindendim.
 

  • Aynı zamanda aşka aşık, iflah olmaz bir romantik Işık. Peki, aşk Ipek için ne ifade ediyor? Şu an bir ilişkiniz var mı? 

Evet, Işık tam bir aşk profesörü. Okuduğu kitaplardan ve izlediği filmlerden çıkarım yapıyor, aslında aşkın ona ne hissettirdiğini yavaş yavaş öğrenecek. İnanın ben de en az Işık kadar bu duyguyu tatmak istiyorum fakat şu an bunu tanımlamak için gerekli yaşanmışlığa sahip değilim. Hiç aşık olmadım. Şu anda bana hissettirecekleri ile ilgili tahmin bile yürütemiyorum çünkü benim için henüz gizemini koruyan bir konu. Gözlemlediğim kadarıyla herkesin farklı bir benliğini ortaya çıkardığını söyleyebilirim sadece. ‘Aşık İpek’ henüz içimde. Ne zaman gün yüzüne çıkmak isterse o zaman ben de bu konu hakkında konuşabilirim. Umarım bir gün bana hissettirdiklerini size de anlatma şansım olur.
 

  • Dizide Işık çok çalışkan bir öğrenci olmasına rağmen okulun hayatlarının aşk danışmanı oluyor. Gerçek hayatta hangi konuda size danışabiliriz?

Aslında ben gerçek hayatta da kendi arkadaşlarımın bir nevi Işık’ıyım. Objektif bakmamdan dolayı arkadaş grubum içerisinde bana her konuda fikir danışırlar. Olayları yaşarlarken duygusal çerçeveden baktıkları için doğru kararlar alamadıkları noktada ben devreye giriyorum ve olayları mantık çerçevesinden değerlendirmelerini sağlıyorum. Arkadaşlarıma çok düşkün olmam, her konuda yardımcı olmam ve yol gösterici olmam açısından aslında baya benziyoruz bu konuda Işık’la. Sadece o duygularına daha çok güvenirken, ben daha çok mantığı ön planda tutuyorum.
 

  • En sevdiğiniz, tavsiye edebileceğiniz diziler neler?

Şu dönem de çok fazla dizi ve film izleme imkanım oldu. İzlediklerim arasında beni gerçekten her anlamda etkileyen Unorthodox. Müthiş bir mini dizi şiddetle tavsiye ediyorum. Onun dışında You ve Bodyguard favorilerim arasında.
 

  • Oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Bu yola nasıl çıktınız?

Kendimi bir anda işin içinde buldum. Çok küçükken ufak çaplı reklam çekimlerinde yer aldım son üç senede ise üç farklı dizide çalışma imkanım oldu. Hayat beni bu yöne doğru itti. Gene, “İyi ki,” diyeceğim çünkü kendimi başka hiçbir alanda bu kadar bulabileceğimi düşünmüyorum. Birazcık şanslı olduğumu da söylemeden geçemeyeceğim.
 

  • Nasıl bir ailede büyüdünüz? Nasıl bir çocukluğunuz oldu?

Ailem benim en büyük şanslarımdan biri. Olaylara farklı açılardan bakabilen, her zaman yanımda olduklarını hissettiğim, bana inanılmaz güven veren bir ailem var. İmkanlar dahilinde aşırıya kaçmadan istekleri yerine getirilen, sınırsızca sevilen bir çocukluktu benimkisi… Aileme çok teşekkür ederim.
 

  • Zamanımızın tamamını evde geçirdiğimiz bu günlerde siz neler yapıyorsunuz?

Kendime zaman ayırıyorum. Uzun zamandır istediğim halde çalışma temposundan yeterli zamanı bulamadığım için şu dönemi güzel değerlendirmeye çalışıyorum. Kendime sorular yöneltmek, kendi içime dönmek, bir bakıma kendimi bulmak…
 

  • Çok genç yaşta meslek sahibi olmak size neler kazandırdı?

Yolun çok başındayım ancak daha şimdiden, çok sayıda tecrübe kazanmak ileride bana neyi isteyip istemediğim konusunda fikir sağlayacak. Doğru insanlarla karşılaşmak, çalışmak, dostluklar kurmak sadece meslek hayatımda değil kişisel hayatımda da bana birçok şey kattı. Bundan sonra da tanışacağım insanların bana hem iyi hem de kötü yönden her türlü tecrübe katmaya devam edeceğini düşünüyorum. Oyunculuk namına gelecek hayalleriniz neler? Gerçekten yolun çok başındayım. Hayallerim doğrultusunda değil hedeflerim doğrultusunda ilerlemeyi tercih ediyorum. Bir kısmına çok kısa sürede ulaştım ama hayat her zaman fırsatları altın tepsiyle sunmuyor. Bu yüzden çok çalışmak yetmediğinde daha da çok çalışmak hedeflerim arasında. Beslenme ve spor konusunda dikkatli misiniz? Yemek yemeyi çok seviyorum ancak tabii ki dikkat etmem gerekiyor. Bünyem kilo almaya çok yatkın olduğum için spor yapmaya ve beslenmeme çok dikkat etmeye başladım son zamanlarda. Hatta olumlu sonuçlar almak beni daha da motive ediyordu. Taa ki karantina süreci başlayana kadar. Şu sıralar hiç dikkat etmediğimi açık ve net bir şekilde söyleyebilirim.
 

  • Hobiniz var mı? Peki ya fobiniz?

Resim yapmak en büyük hobim. Kamera önü dışında kendimi bulduğum ikinci bir alan. Fobim ise kapalı alanlarda kalmak. Bu yeni ortaya çıkan bir fobi. Gerçekten nefes alamadığım zamanlar bile oldu. Modayla aranız iyi mi? Gardırobunuzdaki en sevdiğiniz parçalar neler? Modayı takip etmeye çalışıyorum fakat en önemli şeyin insanın kendine yakışanı giymesi olduğunu düşünüyorum. Kendi modamı kendim yaratıyorum. Proporsiyon olarak bol pantolonların üstüne crop topları kendime yakıştırıyorum. Dolabımda da en fazla bulabileceğiniz iki parça bunlardır.

Röportaj: Ceren Arseven

İlgili Makaleler