Yaşlanmayan Ciltlerin Sırrı: Gençlik Serumu

Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Berfu Babucçu yeni nesil gençlik serumu hakkında bilgiler veriyor. 

Cildin sağlıklı ve genç kalmasında en çok etki gösteren üç molekül vardır. Bunlar; hyalüronik asit, kolajen ve elastindir. Amino Asit Replasman (ART) Tedavisi’ni diğer yöntemlerden ayıran en önemli özelliği fonksiyonel amino asitlerin uygun miktar ve oranlarda bir arada bulunmasıdır. Gençlik Serumu’nun enjeksiyon yöntemiyle direkt olarak hedef dokuya verilmesi, aynı zamanda yoğun hyalüronik asit varlığı ile kusursuz çalışma ortamının hazırlanması, bu bölgede yeni kolajen ve elastin oluşumunu büyük ölçüde artırıyor. Hücre yenileme, gençleştirme ve kolajen üretimi etkilerine sahip Gençlik Serumu yüz, boyun, dekolte ve el gençleştirme amaçlı kullanılıyor.

CİLTTE ELASTİKİYET ONARIMI
Sağlıklı yaşam tarzını benimsemek elbette cilt üzerindeki hücresel hasar derecesini azaltmaya yardımcı oluyor. Ancak doğru planlanan medikal destekler ile kolajen miktarınızı artırmak, biyolojik yaşınızın genç kalmasında oldukça etkili oluyor. Cildinizin kaybetmiş olduğu hyralüronik asit ve amino asit desteğini Gençlik Serumu olarak adlandırılan Amino Asit Replasman (ART) Tedavisi ile yeniden kazandırabilmeniz mümkün. Gençlik Serumu cildin yaşlanma, stres, ve kötü beslenme gibi nedenlerle kaybettiği nemi ve canlılığı geri kazandırmak için kullanılan bir cilt yenileme ürünüdür. Gençlik Serumu hyalüronik asit ve temel amino asitleri içeren bir mezo vital bir tedavidir. Ciltteki renk tonu geri kazanılıyor ve ince kırışıklıklarda azalma meydana geliyor. Cilt dokusunda elastikiyet onarımı sağlanarak ciltte sıkılaşma meydana geliyor. Hücre yenileme, gençleştirme ve kolajen üretimi etkilerine de sahiptir.
Gençlik Serumu’nun içeriğinde, İsviçreli bilim adamları tarafından geliştirilen patentli amino asit kombinasyonu bulunuyor. İçerdiği yüksek molekül ağırlıklı ürünler sayesinde uzun etkilidir. Amino asitlerin cilde kazandırdığı canlılık ve esneklik altı aya kadar devam eden bir etkiye sahiptir. ART Tedavisi koruyucu programda yılda iki kez uygulanırken; onarıcı programda iki hafta ara ile hastanın cilt durumuna göre iki ila dört seans tercih edilebiliyor. 20-30 yaş aralığında koruyucu program olarak uygulanabilirken, olgun yaşlarda yapılandırıcı kürler tercih ediliyor. 

BAKIM TAKVİMİ OLUŞTURULMALI
Bedenimiz bir tarla gibidir; emek ve bakımla ektiğiniz, sağlık ve gençlik olarak biçtiğiniz yaşlanma sürecinde, zamanla dokuların direncini yitirdiğini belirttik. Sürecin her aşamasında devreye girecek doğru işlemler, başarılı sonuçların en önemli formülüdür. Yaşlanmayan ciltlerin sırrı olarak kabul edilen ART adını sıkça duyacağınız temel bakımlardan biri olarak tedavi protokollerimizde yerini almıştır. 

İlgili Makaleler