Deprem Çocukları Nasıl Etkiler ve Bu Konuda Neler Yapabiliriz?

Deprem, artık hepimiz için oldukça tanıdık, değil mi? Bazılarımız için geçmişten kalan travmaların öznesi, bazılarımız için henüz gerçekleşmiş ve hala etkisinde olduğumuz bir şok anı. Ne kadar tanısak da baş etmekte güçlükler yaşadığımız bu afeti, bir de çocukların gözünden inceleyelim, ne dersiniz? Biz yetişkinlerin dahi tarifsiz kaygı ve endişeler yaşadığı bu durum, sizce bir çocuğu nasıl etkiler?

Çocuklar, afetler gibi travmatik yaşantılardan etkilenme derecesi bakımından en yüksek riske sahip gruplarından biridir. Bunun sebebi, bulundukları gelişim döneminin atfettiği özelliklerden ötürü fiziksel veya bilişsel düzeyde kendilerini koruyabilecek olamamalarıdır. Bir çocuk düşünün, yoğun sarsıntı altında kendini psikolojik ve fiziksel anlamda ne şekilde koruyabilir dersiniz?

Afet Sonrası Çocuklarda Görülebilecek Olası Tepkiler
Yeme problemleri, alt ıslatma/kabızlık,kekemelik gibi konuşma bozuklukları, uyku bozuklukları, kilo kaybı/artışı, tırnak yeme gibi fizyolojik tepkiler travma sonrası görülebilecek fiziksel tepkilerdendir. Güvende olmama hissi, yoğun kaygı, suçluluk duygusu, olayın yeniden yaşanacağına dair korku ve inançlar, içe kapanma gibi psikolojik tepkiler yine bu durumda görülmesi muhtemel tepkilerdendir.
Regresyon(davranışlarda gerileme), saldırgan davranışlar, ilgisizlik, okula gitmek istememe gibi davranışsal tepkiler de olası tepkilerin bir parçasıdır.

Çocuk Neden Suçluluk Hisseder?
Özellikle Okul Öncesi Dönem (0-6) içinde bulunan çocuk, muhtemel şekilde kendini olayların suçlusu olarak görecektir. Oyuncaklarını toplamadığı için böyle olduğuna, annesini/babasını üzdüğü için bu olayların yaşandığına inanabilir. Bu dönemde henüz soyut düşünebilme becerisi yeteri kadar olgunlaşmadığından olayları mantıksal ve determinist çerçevede ele alamaz. Bu yaş dönemindeki çocuklar için bu tip travmalar nispeten daha büyük önem arz etmekte olduğundan ebeveynlere bu dönemde büyük iş düşüyor.

Peki Neler Yapmalıyız?
Öncelikle çocuğun suçluluk duygusunu en aza indirme odaklı çalışmalıyız. Depremin bir yer hareketi ve doğal düzenin bir parçası olduğunu en basit şekliyle anlatın. Somut örnekler verin. Kimi zaman sözler yeterli etkiyi sağlamayacaktır. Böyle durumlarda oyuncaklardan, çeşitli materyallerden yararlanabilirsiniz. Depremin dünyanın her yerinde yaşanabilen doğal bir süreç olduğunu, tek sebebinin doğal faktörler olduğunu cisimlerle ifade edin, canlandırın. Çocuklar bu dönemde somut işaretleri daha net kavrarlar.

Çocuğumuz depremin onun suçu olmadığını anladı, kabullendi. Ancak hala kaygılı, korkulu. Yemek yemeyi reddediyor, karnının ağrıdığından bahsediyor. Huzursuz ve sinirli. Ne yapmalıyız? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, deprem gibi afetler sonrası bu tip travmatik tepkiler olağandır. Çocuğunuzun oldukça kaygılı ve endişeli olduğunu fark etmeli, onu rahatlatmaya çalışmalısınız.
“Biliyorsun, bir deprem yaşadık. Biz de tıpkı senin gibi çok korktuk ve endişelendik. Ama geçti. Artık güvendeyiz. Korkmamızı gerektiren hiçbir şey yok. Gel şimdi, kocaman sarılalım.” Ne kadar kolay ifadeler değil mi? Bu kolay fakat samimi ifadeler kaygı duyan bir çocuk için oldukça anlamlı olacaktır.

Yaşanan olaya onların gözünden bakmaya çalışın. Bir eviniz var, o ev sizin için en güvenli alan. Daha sonra yaşanan bir olayla o kadar da güvenli olmadığını görüyor ve evden koşarak kaçıyorsunuz. Anne babanız oldukça kaygılı. Ev o kadar da güvenli değilmiş. Peki şimdi neye güvenmeli?
Unutmamanız gereken bir nokta var ki, çocuk bu dönemde tepkilerini ebeveynlerinin tepkilerine göre oluşturur. Bir nevi tepkilerinizi ölçen bir radar gibidir. Sizin kontrol edemediğiniz duygular çocuğunuz için belirsizlik, endişe ve korku yaratacaktır. Bu sebeple önce kendinizi sakinleştirmek için çaba harcamalı ve evde minik bir gözün sizi izlediğinin farkında olmalısınız. Ardından çocuğunuzu bu dönemde daha dikkatli gözlemlemeli ve izlemeli, gerekli durumlarda yakın temas ve güven duygusunu pekiştiren cümlelerle kaygılarını gidermeye çalışmalısınız.

Çok önemli bir nokta daha, çocuğu sosyal medya veya televizyon aracılığıyla afet görüntülerine maruz bırakmamalı, travmasının tekrarlanmasına izin vermemelisiniz.

Okullarda Neler Yapılmalı?
Okullar çocuklar için travma sonrası psikolojik ilk yardımın en çok önem taşıdığı alanlardan biridir. Çünkü olay yaşanır, çocuk normal hayata dönmeye çalışır, okula devam eder. Okul normalleşmenin ilk adımlarından olduğu için çocuğun olaya algısını değiştirmede büyük rol oynar. Bu noktada okullarda afet konusunda eğitim almış yöneticiler, öğretmenler ve psikolojik danışmanlar bulunması son derece önemlidir.

  • Okullarda öncelikle her sene gelişim düzeyine uygun olarak deprem anı ve sonrasında neler yapılması gerektiği konulu eğitimler verilmeli, bu eğitimler ilgi çekici ve somut becerilere dönük olmalıdır. Canlandırmalar, grup etkinlikleri, aktiviteler ile eğitimler kalıcı hale getirilmelidir.
  • Okullarda görevli öğretmenler deprem sonrasında çocukların normal süreçlerine devam edebilmeleri açısından onları yakından incelemeli, uyum problemi yaşadığı görülen çocuklar okullarda görevli psikolojik danışmanlara yönlendirilmelidir.
  • Çocuklara bulundukları gelişim dönemine göre etkinlikler yaptırılmalı, duygu ve düşüncelerini dışavurumları sağlanmalıdır. Kukla, Resim çizdirme, yeniden sahneleme gibi etkinlikler duygu durum ifadesi açısından bilgi verici ve faydalı olacaktır.
  • Yine çocuklara depremin doğal sebeplerini anlatan animasyon belgeseller izletilmesi, bu durum yeniden yaşandığında onlara yardımcı olacak kişilerin de bulunacağına dair güvence verilmesi yine kendilerini iyi hissetmeleri açısından faydalı olacaktır.
  • Çocukların bir birey olduğu unutulmamalı, verdikleri mesajlar asla gözden kaçırılmamalıdır.
YAZI MERVE KIRCA FOTOĞRAF AMBER FILLERUP CLARK

İlgili Makaleler