Moda Sohbeti: Ece Şirin

  • Herkesin bir ‘kıvılcım anı’ olur derler ya, gerçekten ne yapmak istediğine karar verdiği an. Kurumsal hayatta geçirdiğiniz senelerin ardından sizde bu kıvılcım anı ne zaman, nasıl gerçekleşti? 

Ay Tanrıçası Artemis’in ilk tılsımını yaptıktan sonra hayatım değişti. Global bir marka yaratarak Türkiye’yi yurt dışında temsil etmeyi her zaman istemişimdir. Bu hayalimi gerçekleştirmek için de girişimci olmaya karar verdim. Psikoloji, mitoloji, farklı inanç sistemleri ve felsefeler yoğun olarak ilgilenip araştırdığım konular. 20 yıllık pazarlama tecrübemle bu kişisel ilgimi birleştirerek Kasım 2007’de Bee Goddess’ı Bee Consulting’in bir projesi olarak hayata geçirdim. Hedefim çağın gereksinimlerini karşılayacak anlamlı ve faydalı bir dünya markası yaratmaktı.
 

  • Star Light koleksiyonunuzun çıkış noktası ne oldu?

Koleksiyonumun çıkış noktası cennet kapısı, cennet çiçeği, kozmik kalp olarak da adlandırılan gökyüzünün en parlak yıldızı Sirius oldu. Güneşimizin sıcaklığı fiziksel dünyayı canlı tutarken Sirius ruhsal ışığı besliyor, hayallerimizi gerçekleştirme yolunda şans, ilham ve cesaret veriyor. Yıldızın beş kolu yaradılışın beş unsurunun (toprak, hava, ateş, su ve ruh) dengesini simgeliyor. Ay; iki rakamı, yaşam veren su elementi ve koruyucu dişi enerji ile ilişkilendiriliyor. Zamanı, selleri, mevsimsel döngüleri, gelgitleri, kaderi kontrol ediyor. Ayın doğum, ölüm ve yeniden doğum fazları ebediyeti, yenilenmeyi ve aydınlanmayı sembolize ediyor. Yeni ay tılsımı dişi enerjimizi güçlendirirken manevi tatmine ulaşmamıza yardım ediyor. Altın, güneşin canlandırıcı ışığını, pırlanta ise ruhun sonsuz ışığını temsil ediyor. Koleksiyonlarımızda 14 ve 18 karat olmak üzere sarı, pembe, beyaz altın, pırlanta ve diğer değerli taşları kullanıyoruz. Yıldız taşı olarak da adlandırılan safir; cazibe artıran yakut, aşk taşı olarak bilinen zümrüt ve de mavi ve siyah renk pırlantalar tercih ediyorum. Bu özel taşların ışıltısı ve renklerindeki güçlü enerjiler tasarımlara göre seçiliyor.
 

  • Tasarımlarınızda semboller ve enerjilerini merkeze alıyorsunuz. Araştırma süreciniz nasıl ilerliyor?

Semboller, mitoloji, simya ve spiritüel konularla ilgili yüzlerce başucu kitabım var. Yaratım sürecinde kendi dünyama çekiliyor, araştırıyorum. Doğum süreci gibi, önce bir ilham geliyor. Bir iç ses, “Kılıç yap, fil yap,” diyor. O sembolün anlamı ve enerjisi önce içimde form buluyor. Form buldukça da ailesi genişliyor.
 

  • Bee Goddess’ın 40’tan fazla satış noktası var. Farklı kültürlerden kadınların seçimlerinde nasıl değişiklikler gözlemliyorsunuz?

Bee Goddess statü sembolü yerine ruhun sembolü, mücevher yerine özcevher diyor. Ana tanrıça felsefesiyle başlayan, kadının gücünü ve ruhun ışığını açığa çıkartan bir tılsımlı mücevher markasıyız. “Siz bunu alıp takarsanız değerli olacaksınız,” değil, ”Siz zaten değerlisiniz ve bu mücevher içsel potansiyelinizin kapılarını açmanızı sağlayacak,” diyoruz. Bu nedenle tasarımlarımız bu felsefeye gönül vermiş, derinliği olan, eğitimli, çalışan, kendi ayaklarının üstünde var olan kadınların beğenisini topluyor. Özellikle Eye Light gibi bazı ikonik koleksiyonlarımız her kültürde çok seviliyor. Orta Doğu ve Amerika’da genelde daha gösterişli parçalar tercih edilirken, Uzak Doğu’da kültürden gelen tevazu sebebiyle seçimler daha sade oluyor.
 

  • Markanızın globalde bu kadar popüler olmasını ve birçok yıldızın sizin tasarımlarınızı tercih etmesini neye bağlıyorsunuz?

Yıldız enerjisinde bir marka Bee Goddess. Yıldızlardan güç alan değil, onlara güç veren, ışıklarını yükselten tılsım tasarımlar bunlar. Hepsi özgün ve çok kaliteli. Tasarımlarımın ilk günden beri görsel bir kimliği var ve koleksiyonlarım kendi içinde birbiriyle bağlantılı. Bu nedenle seneler boyunca beraber olduğumuz, Bee Goddess mücevherlerinden 50-100 farklı tasarımı olan koleksiyoner kişiler var. Birçok insanın ve Madonna, Cate Blanchett, Kate Winslet, Rita Ora, Emilia Clark, Olivia Colman gibi dünya starlarının tasarımlarımızı seçme sebebi içsel potansiyellerinin kapılarını aralamak.
 

  • Pandemi birçok sektörü olumsuz etkiledi, siz marka olarak bu dönemi nasıl geçirdiniz?

Biz tüm belirsizliklere rağmen yeni adımlar attık. Pandemi döneminde Bodrum Mandarin Oriental’de bir mağaza açtık, ekibimiz büyüdü ve 2020’yi birçok yeni tasarımla kapattık. 15 senelik marka tarihinde önemli bir yere sahip olan Akmerkez butiğimizi de Bee Goddess dostlarının keşif ve şifalanma deneyimini daha keyifli hale getirmek amacıyla yeniden tasarladık. Bu dönemin en büyük farkındalığı yaşamdaki özgürlüklerin değeri. Eskiden şikayet ettiğimiz konuların aslında ne kadar önemsiz olduğunu iyice anlamış olduk. Bee Goddess dostları ile birlikte olmak için mağazalara ihtiyacımız olmadığını gördük. Yeni hayata geçirdiğimiz Bee Goddess Özel Mücevher Danışmanlığı hizmetimiz ile onlarla daha da yakınlaştık.
 

  • Peki siz bu süreçte iyi enerjiler üretebilmek adına neler yapıyorsunuz?

Ben dışardan değil içerden beslenen biriyim. Bu dönemde de hep şükür içinde olmaya odaklıyım. Zor zamanlarda duygusal olarak şifalanmak lazım; olumsuzluğa odaklanmak yerine bu durumun iyileşmiş haline odaklanıp kendi frekansımı kolaylıkla değiştirebiliyorum. Beni iyileştiren en büyük şifa kaynağı ise başkalarına yardımcı olmak, enerjimi kendi dertlerime yöneltmeye çalışmak yerine etrafımı şifalandırmak, mutlu etmek.
 

  • Yakın gelecekte Bee Goddess için hedefleriniz neler?

Bee Goddess’ı hak ettiği gibi daha büyük başarılara taşımayı hayal ediyorum. Global marka yolculuğumuzda önemli adımlar attık. Los Angeles, New York, Londra, Paris, Capri, Ibiza, Dubai gibi dünyanın en gözde şehirlerinin en prestijli 43 mağazasında ışıldayan Bee Goddess, lüksün zirvesi Harrods’ta ilk ve tek mücevher markası olarak dokuzuncu yılını tamamlıyor. Bu yıl hedefimiz Amerika pazarında daha güçlü adımlar atmak. Amerika’da yer aldığımız Maxfields, Moda Operandi gibi noktaların dışında 2020 yılında Neiman Marcus’a giriş yaptık. Orta Doğu’da şu an Katar Galeries Lafayette’te bulunuyoruz, Japonya’da Barneys, ISETAN ve Sixieme Ginza gibi çok önemli noktalardaki tek Türk markasıyız. Asya’da yeni noktalarda yer almak için görüşmelerimiz sürüyor. Mağazalaşma yolunda da emin adımlarla ilerliyoruz. Beymen Zorlu’da 2020’nin sonunda Bee Goddess dostlarını daha iyi ağırlayabileceğimiz yeni alanımıza geçiyoruz. 2021’de Zorlu ve Bağdat Caddesi’nde iki yeni butik projemiz var. Şu an Avrupa’nın başka şehirlerini de değerlendiriyoruz. Bu projelerle tasarımlarımızı, ilham ve şifa veren hikayelerini ve enerjilerini daha geniş kitlelerle paylaşmayı hedefliyoruz. 

 

RÖPORTAJ EYLÜL SOLAKOĞLU

İlgili Makaleler