Geçenlerde ayakkabı dolabımı açtım ve artık tanıdık gelmeyen birçok ayakkabıyı görünce şok oldum. Michael Kors topuklar, David Tate bootie’ler ve daha neler neler. Sanki bir arkeolojik sergiyedeymişim gibi hissettim.
Şu sıralar en çok kullandığım ayakkabılar Nike sneaker’larım ve düz ayakkabılarım. Bu parçalar pandemi başladı başlayalı ayakkabı dolabımın en ön sıralarını aldı.
Az önce puantiye desenli ev içi terliklerime bakarken kafamda adeta bir şimşek çaktı. Bebeklerimi unuttum: Nerede benim topuklu ayakkabılarım!
Glossy moda sitesine göre topuklu ayakkabı satışları 2020’nin ikinci çeyreğinde %71 azaldı. Dünya, evden çalışmanın birinci yıl dönümüne yaklaşırken, kadınlar gerçekten stiletto’larla ofise geri dönecek mi? Hatta belki daha da önemlisi, ciddiye alınmaları ve kariyerlerinde ilerlemeleri için bu gerekli mi?
Topuklu Ayakkabılara İlgi Pandemiden Önce Kaybolmaya Başladı
New York’taki NPD Group için ayakkabı ve moda trendleri analistliği yapan Beth Goldstein, rahatsız ayakkabıların pandemiden önce popülerliğini yitirdiğini söylüyor. Y ve Z kuşağı profesyonelleri, Golden Goose gibi markalar gardıropları dönüştürerek çalışma kültüründe devrim yarattı, business casual terimini hayatımıza dahil etti.
Sokak giyiminin yüksek moda ile eşzamanlı yükselişiyle aynı zamana denk gelen atletik rahatlığın yükselişi, ofis gibi geleneksel bir ortamda neyin “uygun” veya “saygın” olduğuna dair tüm inancımızı altüst etti. Lanvin ve Celine gibi tasarımcılar bu değişimden kısmen sorumluyken, diğerleri hızla değişen zevklere uyum sağlamak için çaba göstermeye başladı.
Goldstein, COVID kaynaklı durgunlukta bile rahat ayakkabılar oldukça revaçta diyor. “Doc Martens, Crocs, Uggs ve Birkenstock 2020 senesinde zirvelerini gördü,” diye belirtiyor.
Broadway şovları, kırımız halı etkinlikleri, partiler ve nikah organizasyonları da birer birer iptal edilince özel bir çift ayakkabıya duyulan ihtiyaç giderek azaldı.
Bloomberg News, küresel olarak tasarım ayakkabılara olan talebin 2020’de %21 oranında düştüğünü bildirdi bu fa zarif Parizyen stille özdeşleşen Galeries Lafayette mağazalarında sneaker’lar için yeni düzenlemeler yapılmasına neden oldu.
Ofis Şıklığına Ne Olacak?
Elbette 2023 senesinde herkes at kuyruğu saçı ve Converse’leriyle ofise gitmeyecek. Uluslararası hukuk firması Paul Hastings LLP’den 31 yaşındaki Nicole Lueddeke, kendi deyimiyle üniforması olan vintage Bebe pantolon takımlarını ve yüksek topuklu Zara ya da Louboutin’lerini giymeye devam edeceğini söylüyor. Nicole’un koleksiyonunda toplam elliden fazla topuklu ayakkabı var.
Nicole Lueddeke, “Şirketimiz gelenekseldir ve ben bunu seviyorum! Ofis şıklığı benim moda girmemi sağlıyor. Şimdi dağınık saçların ve baggy pantolonların trend olduğunu biliyorum fakat bir noktada tüm bunların değiştiğini düşünüyorum,” diyor. Topuklu ayakkabı aşıkları hala alışveriş yapmaya devam etse de (Nicole da Gucci’nin yeni modeline göz dikmiş durumda) kendisi şu an o ayakkabılarla hava atabileceği hiçbir yere gidemeyeceğini bilmesinin moralini bozduğunu itiraf ediyor.
Bazı girişimciler, stil anlayışı bu kadar konfor öncelikliyken moda endüstrisine girmenin tam zamanı olduğunu düşünüyor. Örneğin 30 yaşındaki Melissa Kiguwa, lüks bir mücevher kiralama sitesi olan Obanj’ı kurmak üzere. Eski TV geliştirme müdürü, “Her şey eskisi gibi olduğunda ortalık biraz karışacak,” diyor. “Kadınlar bir yıldır evde, kendilerini seksi hissetmiyorlar. Ben giyinip süslenmenin bittiğine inanmıyorum.”
Pek çok tasarımcı konfor ve stil arasında bir köprü kuruyor, popüler günlük topukların herkes için giyilebilir olduğunu söyleyen San Francisco merkezli Everlane gibi. “2021 tasarım yaparken, müşterilerin tekrar giyinmeye aşık olmasını istedik.” Tasarımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Sonia Martin, “Yalpalamaya sebep olmayan topuk yüksekliklerinden, spor ayakkabı ve sandaletlerdeki kalın ve düz formlu tabanlardan ilham aldık,” diyor.
Eşi Jordan Johnson’la birlikte Margaret Qualley, Jennifer Lawrence ve Rachel Brosnahan’ı giydiren ünlü stilist Jill Lincoln, “İnsanlar en iyi göründüklerinde ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar” diyor. “Elastik bel bantlarında 7/24’ten daha iyisini yapabiliriz!”
Johnson, “Birçok yıldız hemen tasarım kıyafetlerine geri dönecek,” diye ekliyor, ünlüler için topukluların ve tam ihtişamlı hislerin kaybolmayacağına dikkat çekiyor. Moda, insanları bu kadar stresli bir dönemin ardından şımartacak bir fantezi sunuyor.
Yüksek Topuklu Ayakkabılar Artık Bir Gereklilik Değil
Özel etkinlikler için giyinmek elbette her zaman var olacak. Fakat genç kadınlar profesyonel veya romantik kazançlar için ayak ağrısı hissetmeye hiç gönüllü değil. Sarah Jessica Parker’ı, küçük siyah elbiseleri ve ince topuklu Manolo’larıyla gezen Sex and the City kadınlarını düşünün: Bugün olsaydı arkadaş grubundan kaç kişi idealize edilmiş feminen bir görünüm için sokaklarda o ince topuklarla riskli yürüyüşler yapardı?
“Kadınların uyum sağlamasının beklendiği normlar vardı ama pandemi bunların hepsini bir çırpıda kenara koydu,” diyor topuklu ayakkabı gecelerinin pek ona göre olmadığına karar verip COVID öncesinde eğlence sektöründeki işinde ayrılan 36 yaşındaki Chanel Kenner. “Yüksek topuklu ayakkabılar artık bitti. Ayakkabılarımın yarısını attım, iyi kurtuldum” diyor. Şu anda daha rahat bir çizme, kot pantolon ve kazak ile diyetisyen olarak çalışmak için yüksek lisans derecesi alıyor. “Moda sadece toplumsal ideallerin bir yansıması,” diye ekliyor. “Bizim neslimiz kendi işini yapmak istiyor.”
Manhattan merkezli BrainReserve’den glütensiz beslenmenin ve şişelenmiş suyun yükselişini öngören fütürist Faith Popcorn, topuklu ayakkabılar geri dönerse, bu retro bir trend olarak var olacak diyor. “Kadınlar güvende ve rahat olmak ister. Yüksek topuklu ayakkabılar eski güzelliğin bir versiyonuydu.”
Yüksek Topukların Endüstrideki Akıbeti Ne Olacak?
Ayakkabı endüstrisi uzmanı Goldstein, tüketici davranışını tahmin etmenin zor olduğunu kabul ediyor. Fakat emin olunan tek bir şey var ki yelpaze açılmaya devam ediyor. Modada ve stilde özgürlük gün geçtikçe daha da yaygın hale gelecek gibi görünüyor.
