Sürdürülebilir moda hem çevreyi hem de giysi üretenleri korurken, kelimenin tam anlamıyla sürdürülebilecek şekilde yaratılan ve tüketilen giysiler için kullanılan genel bir terim. Bu nedenle CO2 emisyonlarını azaltmak, aşırı üretimi ele almak, kirliliği ve atıkları azaltmak, biyoçeşitliliği desteklemek ve hazır giyim işçilerine adil bir ücret ödenmesini ve onların güvenli çalışma koşullarına sahip olmasını sağlamak sürdürülebilirlik matrisi için oldukça önemli.
Tüm bu faktörlerin sayısı göz önünde bulundurulduğunda şu anda tam anlamıyla sürdürülebilir olan gerçekten çok az marka var. Kendi hayatımızda modayı sürdürülebilir hale getirmek için bu konuda satın alma alışkanlıklarımızı ve kıyafetleri kullanma şeklimizi tamamen yeniden düşünmemiz gerekiyor.
Daha Az ve Daha İyilerini Satın Alın
Bu bir klişe olabilir, ancak “daha az satın alın ve daha iyi satın alın” mantrası, her yıl küresel olarak 100 milyar giysinin üretildiğini düşündüğünüzde gerçekten anahtar niteliği taşıyor. Bir satın alma işlemi yapmadan önce, sürdürülebilirlik danışmanlığı şirketi Eco-Age’in marka müdürü Harriet Vocking, kendinize çok önemli üç soruyu sormanızı tavsiye ediyor: “Ne alıyorsunuz ve neden? Gerçekten neye ihtiyacın var? En az 30 kez giyecek misin?”
Sürdürülebilir Markalara Yatırım Yapın
Daha iyi satın alın derken kastettiğimiz şey sürdürülebilir uygulamaları destekleyen tasarımcıları desteklemek anlamına geliyor. Daha sürdürülebilir şekilde üretilmiş spor kıyafetleri, mayo veya jean üreten markaların müdavimi hale gelebilirsiniz.
İkinci El ve Vintage Ürünler Alın
Artık ikinci el ve vintage erişimi giderek daha fazla erişilebilir hale geldiğinden, gardırobunuza eklemek istediğinizde önceden sevilen ürünleri satın almayı düşünebilirsiniz. Bu sadece bu giysilerin ömrünü uzatmak ve gardırobunuzun çevreye etkisini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda kimsenin sahip olamayacağı benzersiz parçalar da bulabilirsiniz. İlham almak için Rihanna ve Bella Hadid’den ilham alabilirsiniz.
Kiralamayı Deneyin
Katılacağınız o etkinlik için yeni bir elbise satın almak yerine (tabii ki Covid kısıtlamaları izin veriyorsa), bir şeyler kiralamak artık her zamankinden daha kolay.
Yeşil ‘Göz Boyamalar’dan Kaçının
Tüketiciler çevresel ayak izlerinin her zamankinden daha fazla farkına vardıkça, yeşil yıkama (markaların, gerçekte olduğundan daha çevre dostu olduğunu öne sürmek için belirsiz, yanıltıcı veya yanlış iddialar kullanması) giderek yaygınlaşıyor. Markaların iddialarını desteklemek için ayrıntılı politikaları olup olmadığını görmek için “sürdürülebilir”, “çevre dostu”, “bilinçli” ve “sorumlu” gibi moda kelimelerin ötesine bakın.
Satın Aldığınız Ürünün Hangi Materyalleri İçerdiğine Bakın
Daha sürdürülebilir satın alımlar yapmak söz konusu olduğunda tasarım materyallerinin etkisini anlamak çok önemlidir. İyi bir pratik kural: Dünya genelinde giysilerin yüzde 55’ini oluşturan polyester gibi saf sentetiklerden kaçınmaktır çünkü bunlar fosil yakıtlardan elde edilir ve parçalanmaları yıllar alır. Tamamen doğal malzemeler aynı değildir: Örneğin organik pamuk, geleneksel pamuğa göre önemli ölçüde daha az su kullanır ve zararlı böcek ilacı içermez.
Su Ayak İzinizi Düşürün
Tekstil üretiminde her yıl 93 milyar metreküp su kullanıldığı göz önüne alındığında ki bu 37 metrelik olimpik yüzme havuzlarına eşdeğer, hepimiz giysilerimizin su ayak izi konusunda daha bilinçli olmalıyız. Daha önce de belirttiğimiz gibi organik pamuk geleneksel pamuğa göre önemli ölçüde daha az su kullanır neredeyse %91 daha az, düşük sulu boyaların kullanımı da su tüketimini azaltır.
Vegan Moda Konusunda Bilinçli Olun
Deri ve yün gibi hayvan kaynaklı malzemeler çevresel ve etik kaygılarla birlikte gelirken, genellikle sentetik içeren vegan alternatifler de gezegenimiz için zararlı olabilir. Neyse ki, Stella McCartney tarafından zaten benimsenmiş olan mantarların kökleri olan miselyumdan yapılan Bolt Threads Mylo derisi gibi pazara giren heyecan verici yenilikler var.
Kıyafetlerinize İyi Bakın
Giysilerinizin çevresel ayak izini azaltmak ve bir veya iki kez giydikten sonra çöp sahalarını tıkamalarını önlemek söz konusu olduğunda, onların ömrünü uzatmak çok önemlidir. Giysilerinizi aşırı yıkamayarak (bu aynı zamanda CO2 emisyonlarınızı ve su tüketiminizi azaltacaktır) ve atmak yerine tamir ederek mümkün olduğunca uzun süre dayanmasını sağlayın.
