Marka, yeni ufuklara açılıyor ve bu sefer de sürdürülebilirlik kampanyasını tanıtmak için odak noktasını çalışanlarına yöneltiyor. Bu kampanya, bağlılığın içten geldiğini ve gelecekte daha sürdürülebilir bir moda sektörüne sahip olmak için firmanın çalışanlarının, kendi rollerinden yola çıkarak bunu elde etmek için nasıl çalıştıklarını anlatmaktadır.
Mango, çalışanlarının bazı hikayelerini ve günlük rutinini gözler önüne seriyor. Kampanyanın başrollerinde Tasarımcı Jordina ve Mango Dış Giyim Satın Alım Sorumlusu Marta, yer alıyor. Onlar, klasik anorak dolgusunu ham pamuğa benzeyen, geri dönüştürülmüş plastik şişelerden elde edilen, polyester elyaflarla değiştirerek değişimin itici güçleri oldular. Diğer taraftan, Mango Man Merchandiser Başkanı David ise, tüm özel dikim erkek paltolarının, kazaklardan elde edilen geri dönüştürülmüş yün liflerden yapılmasını nasıl mümkün hale getirdiklerini anlatıyor. Triko Satın Alım Sorumlusu María ise, triko imalatında kullanılan malzemelerin izlenebilir kökenli ve kontrollü selülozik liflerden geldiğini açıklıyor. Son olarak, Kids ve Teen koleksiyonları tasarımcısı Sarah, tekstil artıklarından yapılan döngüsel giyim kapsül koleksiyonunu tanıtıyor.
Mango Sosyal Sorumluluk Müdürü Beatriz Bayo, konuyla ilgili olarak: “Bu yıl, Mango’nun sürdürülebilirlik stratejisinde belirlenen hedeflere ulaşmak açısından büyük ilerleme kaydettik. Şirketteki diğer birçok ekiple iş birliği içinde çıktığımız bu yoldaki seyahatimizden çok memnunuz. Doğrudan katılım ve gösterilen çaba, sonuçların çok olumlu olduğunu, endüstrinin bizden talep ettiği dönüştürücü değişimi ve bir şirket olarak üstlendiğimiz sorumluluğa odaklandığımızı gösteriyor.” ifadesini kullandı.
Mango, stratejik mihenk taşlarından biri olan sürdürülebilirlik yolunda ilerlemeye devam ediyor. Şirket, çevreye olan etkiyi azaltan girişimler sayesinde, daha sorumlu ve sürdürülebilir bir moda endüstrisine katkıda bulunma konusunda üstlendiği büyük görevi başarma arzusunu sürdürüyor. Bu sene yaptığı yenilikler arasında, plastiğin ortadan kaldırılması ve yerini kâğıt ile etkisi daha az olan diğer alternatif malzemelerin alması konusunda gösterdiği ilerleme ve 2020’de yayınladığı 1. Seviye fabrikaların ardından 2. seviye fabrikalarının da yayınlanması yer alıyor. Bu sayede şirket, değer zincirinin izlenebilirliği ve şeffaflığı konusunda önemli adımlar atmış oluyor.
Tüm Mango koleksiyonlarındaki sürdürülebilir özelliklere sahip giysilerin tamamını içeren Mango Committed Koleksiyonu, firmanın kalıcı bir koleksiyonu haline geldi. Mango koleksiyonunun %75’i Committed koleksiyonu içerisinde yer alıyor ve şirket, bu oranın 2022’de %100’e ulaşmasını amaçlıyor. Sürdürülebilir elyafların ve üretim süreçlerin kullanımı, çevre üzerindeki etkiyi azaltıyor ve modanın daha sürdürülebilir bir geleceğe sahip olmasına katkıda bulunuyor.
#CommittedToTheFuture
