Kendinizi arkadaşınızın özel dikim giysilerini, vintage parçalarını, yeni sezondan aldıklarını kıskanırken, hepsinin sizin olmasını dilerken buldunuz mu? Bu “gardırop kıskançlığı” durumunu küçükken sınıf arkadaşınızın pembe ceketine gıpta ederken ya da Harry Styles’ın yeni albüm kapağında giydiği Molly Goddard bluza sahip olmak isterken de yaşamış olabilirsiniz. Kıskançlığın her gün yaşanan bir duygu olduğunu bilsek de başkalarının ayakkabılarına, çantalarına ve kıyafetlerine bir ömür boyu gıpta etmenin ardında daha derin birtakım şeyler yatıyor olabilir mi?
Klinik psikolog ve arkadaşlık uzmanı Miriam Kirmayer, “Kıskançlık, başka bir kişi bizim çok istediğimiz bir şeye sahip olduğunda ortaya çıkan duygusal bir deneyimdir.” diyerek kıskançlığı tanımlıyor. Bir başkasının dolabına özlem duymak kulağa 90’ların Clueless filminden bir sahne gibi gelse de Kirmayer bu duygunun gerçek hayattaki arkadaşlıkları da etkilediğini söylüyor.
“Danışanlarımdan bazıları, arkadaşlarının gardırobunu veya stil anlayışını kıskanıyor.” diye paylaşıyor. Yaptığı çalışmada, arkadaşınızın gardırobunu kıskanmanın aynı anda onun kendine olan güvenini, fiziğini ve sahip olduğu fırsatları kıskanmak olduğunu keşfediyor.
Pretty Ripe isimli medya şirketinin kurucusu Monica Corcoran Harel, “En yakın arkadaşlarından biri çok güzel bir gardıroba sahip bir kostüm tasarımcısı. Ne zaman onun dolabını görsem huzursuz oluyorum.” diyor.
Harel, arkadaşının genellikle çok pahalı giyindiğini ve nereye giderse dikkatleri üzerine çektiğini söylüyor. “Tam şu anda ben vintage bir tulum giyiyorken o bir balo elbisesi giyiyor olabilir.” diyor. Yeni bir iş kuran Harel’ın bütçesi kısıtlı ama arkadaşına duyduğu kıskançlığın parayla ilgili olmadığını söylüyor. Arkadaşını kıyafetlerinin “bana bak” dediğini ve bazen onun yerinde olmak istediğini itiraf ediyor.
Maryland Üniversitesinde psikoloji profesörü ve Platonic’in yazarı Marisa G. Franco, kıskançlığın neredeyse her ilişkinin bir parçası olmasına rağmen anlamını çoğunlukla yanlış okuduğumuzu söylüyor. Kıskançlık duygusunun kişiye kendini berbat hissettirmesinden dolayı, kişiyi kötü bir insan olduğu duygusuna sürükleyebileceğini söylüyor Franco. Bununla birlikte, bizi bu duyguya iten sebebi bulduğumuzda kendimizi daha iyi anlar, arkadaşımızı kıskanmanın verdiği utanç duygusuyla başa çıkmanın yollarını daha kolay bulabiliriz.
Gardırop kıskançlığı, sosyal aidiyet ihtiyacından doğabilir. Araştırmacılar buna “stilistik yakınlık” diyor ve hayran olduğumuz biri gibi giyinmenin yakınlık duygusunu besleyebileceğini ileri sürüyor. Örneğin, en yakın arkadaşımızın giydiği spor kıyafeti veya akıl hocamızın sahip olduğu elbisenin aynısını satın alabiliriz.
Stilistik yakınlık ihtiyacı karşılanmadığında ise aşağılık ve dışlanmışlık duyguları baş gösterir. Örneğin, tüketici araştırması lüks ürünleri satın almamanın kıskançlığı ve bazı durumlarda başkasının üzüntüsüne sevinme anlamına gerek “schandenfreude” hissini tetikleyebileceğini gösteriyor. Birisi arkadaşınızın Louis Vuitton çantasını çalarsa içten içe mutlu hissedecek olmanız gibi.
Bu duygular sadece tasarım ürünlerle bağlantılı değildir. “Kıskançlık uyandırması için bir stilin pahalı olması gerekmez.” diyor Kirmayer. “Yeni kıyafetler satın almak ve trendlere ayak uydurmak birçok insanın sahip olamadığı bir bütçe gerektirir ve bu eşitsizlik sadece bireysel bir sorun değildir.”.
Yazar ve editör Sara Radin’in her istediğini satın alabilen bir avuç dolusu arkadaşı var. “Benim paramın yetmeyeceği tasarım kıyafetlerini giydiklerinde hala berbat bir rahatsızlık hissi yaşıyorum.” diyerek hislerini paylaşıyor.
Kıskançlık hoş olmayan ve utanç verici bir duygu olsa da Franco bunun aynı zamanda güçlü bir mesaj kaynağı olduğunu söylüyor. “Bize hayattan ve ilişkilerimizden ne istediğimizi söylüyor olabilir.” diyor. Psikoloğa göre, işin sırrı bu kıskançlık duygusunun bizi kontrol etmesine izin vermeden onunla arkadaş olabilmek.
Gardırop kıskançlığının dostluğunuza zarar vermesini önlemek için uygulayabileceğiniz önerileri sizin için derledik.
Kendinizi Yargılamayı Bırakın ve Bu Duygunuzu Kabul Edin
Kendimizi yargılamak, gardırop kıskançlığı da dahil olmak üzere kıskançlığın herhangi bir çeşidini önler. Arkadaşınıza yeni kolyesine ya da Carrie Bradshaw gibi giyinmesine imrendiğinizi söylemek önemsiz gözükebilir ancak kıskançlığı göz ardı etmek, ilişkinize zarar verecek şekilde davranmanıza sebep olabilir.
Yazar ve akıl sağlığı savunucusu Tanya Trevett, kıskançlık duygusunu bir kenara bıraktığını kabul ediyor. “Arkadaşlarımdan birinin kusursuz bir stili var ama ne kadar çabalarsam çabalayayım onun tarzını taklit edemedim.” diyor Trevett. Bir butik sahibi olan arkadaşından stil tavsiyesi almak yerine ondan uzak durdu. “Sevdiğim biri hakkında böyle hissettiğim için kendimi suçlu buldum ve çocukça davrandığımı düşündüm.”.
Kirmayer, kıskançlığın arkadaşlıklara zarar vermesini önlemenin en iyi yollarından birinin bu durumu kabullenmek olduğunu söylüyor. “Yaşadığımız şeyi tanımak ve kabul etmek, bu duyguyu daha sağlıklı bir biçimde çözmemize yardımcı olabilir.” diyor psikolog.
Terapistinin yardımıyla Trevett, kıskançlığının gerçek kaynağını anladı. “Bu durum aslında benim güven eksikliğimle ilgili.” diyerek paylaşıyor. Şu anda daha rahat hissetmek için çalışıyor ve kendini sınırlayan inançlarının ilişkilerini nasıl etkilediğini inceliyor.
Merakınızı Hoşgörün
Kıskançlığınızı yenmeye giden bir diğer yol da meraktan geçer. Kendinize “Bu duygu bana ne anlatmaya çalışıyor?” diye sormanızı öneriyor Kirmayer.
Bazen kıskançlığın bir giysiden veya mücevherden kaynaklanmaktan ziyade, bu parçaların neyi temsil ettiği ile daha çok alakalı olduğunu söylüyor. Örneğin, kıskançlığınız kendinize daha iyi bakmak istemenizden veya yaratıcı bir çıkış kovalamanızdan kaynaklanıyor olabilir.
Harel, kıskançlığını dizginlemek için kendi duygu ve düşüncelerini incelemeye yöneldi. “Kendime, ‘Kıskançlığım gerçekten neyle ilgili?’ diye sordum.” diyor. Hislerinin, arkadaşının sahip olduğu gösterişli elbiseler ve Tom Ford güneş gözlüğü ile ilgili olmadığı keşfetti. “Bu durumun daha çok ilgi çekmeye değer hissetmekle alakalı olduğunu ve arkadaşımın benim ışığımı azaltmaya çalışmadığını fark ettim.”.
Arkadaşınıza Dürüst Olun
Franco’ya göre, problemleri olan bir arkadaşlığı düzeltmek için dürüstlük gibisi yok. “Bunu konuşmak benim için gerçekten zor.” diyerek bir konuşma başlatmak cesaret ister. Kirmayer, “Kıskançlığımın sebebini anlamaya çalışıyorum, sana karşı mesafeli durmamın sebebi de bu.” diyerek konuşmanızı bir adım öteye taşıyabileceğinizi söylüyor.
En sonunda bu savunmasız egzersizler, dostluklarımız kadar kendi ruh sağlığımızı da koruyarak kıskançlık duygusuyla baş etmemize yardımcı olabilir.
Kıskançlığı İlhama Dönüştürün
Kötü bilinen bir duygu olmasına rağmen, kıskançlık bizi gerçek arzularımıza yönlendirebilir ve bu da güçlenmiş hissetmemizi sağlayabilir. Bu mesajı aldığımız zaman, kendi hayatımızda anlamlı bir değişiklik yapmak için adımlar atabiliriz.
Radin, karşılayamayacağı giysilere odaklanmak yerine enerjisini gardırobunu düzenlemek için harcadı. “Vintage ürünler satın almaya başladım ve bu stilimle guru duyuyorum.” diyerek hislerini paylaşıyor.
Harel, arkadaşının görünümünü taklit etmekten hala rahatsızlık duysa da yeni riskler alıyor. “Birkaç renkli ve gösterişli parça satın aldım.” diyor. “Duygusal olarak, bu benim de bazen dikkat çekmeyi hak ettiğimi kabul etmeme yardımcı oldu.”.
Yazı: Öykü Gönül