Hugo x Les Benjamins: Kültürlerarasi bir yolculuk

HUGO, 2024 Sonbahar/Kış koleksiyonu için İstanbul merkezli sokak giyim markası Les Benjamins ile güçlerini birleştirerek Doğu’nun Batı ile buluştuğu kültürlerarasılığı keşfeden bir koleksiyon sunuyor. Bu özel koleksiyon, HUGO’nun globalde gerçekleştirdiği ilk marka iş birliği olurken, paylaşılan tarihleri, kültürel diyalogları ve yaratıcı ifade gücünü kutluyor.

2011 yılında tasarımcı ve fotoğrafçı Bünyamin Aydın tarafından kurulan Les Benjamins, Türk mirasını çağdaş kültürle harmanlayarak dikkat çekici hikayeler ve benzersiz bir tasarım felsefesi ile lüks sokak giyiminde öne çıkıyor. HUGO ise, eşsiz terzilik ve imza niteliğindeki sokak stili ile, bu ortaklığa köklü zanaatkarlığını getiriyor.

HUGO x Les Benjamins, küresel anlatımızı tanımlayan zengin goblenlere (duvar kilimi) bir övgü niteliğindedir. Cesur ve eklektik Orta Doğu estetiğini HUGO’nun modern terzilik anlayışıyla birleştirerek, bu kapsül koleksiyon; tarih, kültür ve geleneklerle şekillendirilmiş stilistik bir yolculuğa çıkmaya davet ediyor. 18 parçadan oluşan bu koleksiyon; erkek, kadın ve cinsiyetsiz stillerden oluşan, dikkat çekici tasarımlar içeriyor. Erkek giyiminde öne çıkan parçalar arasında, ham kenarlı bir eşofman takımı, bir bomber ceket ve kutu şeklinde çift düğmeli bir takım elbise bulunuyor. Ayrıca, grafik tişörtler ve kuğu motifli bir sweatshirt gibi rahat parçalar da koleksiyonda yer alıyor. Kadın giyiminde, eşsiz terzilikle hazırlanmış bir blazer ve takımı etekle tamamlanan bir eşofman takımı da öne çıkıyor. Koleksiyonda ayrıca geniş paçalı pantolonlar, askılı üstler, çoraplar ve klasik beyaz gömleğin çağdaş bir yorumu da bulunuyor. Cinsiyetsiz segment ise çarpıcı bir siyah trençkot ve rahat-cool bir ‘bucket hat’ şapka içeriyor.

Koleksiyon boyunca tekrarlayan ikonografi, sevgi, birlik ve güven hikayesini işliyor. Çizilen kuğu sembolü, Türkiye ve Almanya arasındaki birliğin simgesi olarak hizmet ederken,  nakışlı gül detayları, detayları, mesafelerle ayrı düşen aileleri ve partnerleri bağlayan kalıcı sevgiyi simgeliyor. Ayrıca, “Anahtar Çocukları”nın gücünü tanıyan çift anahtar rozeti de dikkat çekiyor. Gastarbeiter’ın çocukları olan bu çocuklar, ebeveynleri çalışırken boyunlarında ev anahtarlarını taşıyarak genç yaşta bağımsızlık ve sorumluluk gösteriyor. Çift anahtar rozeti, sadece dayanıklılığı onurlandırmakla kalmayıp, aynı zamanda kapsülün bir sonraki nesil için kapıları açma, onların kendi anlatılarını yaratma hedefini simgeliyor. Bu zengin motifleri tamamlayan HUGO x Les Benjamins logo etiketi, koleksiyonu iş birliğinin mükemmelliği altında birleştiriyor.

HUGO BOSS Kreatif Direktörlük Kıdemli Başkan Yardımcısı Marco Falcioni, “HUGO x Les Benjamins, İstanbul sokaklarının zengin mirasının HUGO’nun kendini ifade eden tarzıyla buluştuğu canlı bir kültürel kesişim noktasıdır.” diyor. “Bu iş birliği, estetiklerin bir araya gelmesinden daha fazlası; gelenekler arasında bir diyalog, tarihler arasında bir harman ve modanın dünyaları birleştirme ve bireylere ilham verme gücü üzerine cesur bir açıklamadır. Les Benjamins’in benzersiz bakış açısını ve HUGO’nun yenilikçi tasarım DNA’sını kucaklayarak, keşif ruhunu, yaratıcı ifadenin sevincini ve kültürlerarası yolculuğun ortak hikayesini kutlayan bir koleksiyon oluşturduk.”

Les Benjamins’in kurucusu ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın; “Bu iş birliği, kimliğimi şekillendiren ve cesaretleriyle bugün kim olduğumu belirleyen, 1960’larda Türkiye’den Almanya’ya göç eden Gastarbeiter büyükannelerime bir saygı duruşudur. Alman-Türk kimliğimle barışık olmak ve tek bir taraf seçmek zorunda kalmamak inanılmaz derecede tatmin edici, ve umarım bu kapsül koleksiyon, başkalarına da ikiliklerini kucaklamaları ve kendilerine sadık olmaları için ilham verir. HUGO ile iş birliği yapmaktan ve ilk Türk-Alman moda tasarımcısı olarak hikayemi ifade etme platformuna sahip olmaktan gerçekten keyif aldım. Bu, birçok kapıyı açacak.” diyor.

İlgili Makaleler