Eğer aktif bir internet kullanıcısıysanız muhtemelen sosyal medyada türeyen yeni ilişki kavramlarına denk gelmişsinizdir. “Lovebombing”, “gaslighting” ve daha nice terimler, gün geçtikçe ilişkilerimizi yaşama ve yansıtma şeklimize dahil oluyor.
“Cuffing season” adı verilen ve Türkçeye “kelepçeleme mevsimi” olarak çevirebileceğimiz terim ise her ne kadar yeni nesil bir kavram gibi görünse de işin aslı farklı. Soğuk havaların aşk hayatlarımıza etkisini tanımlamaya yarayan “Cuffing season”, yılın bu zamanlarında bilinçli ya da bilinçsiz olarak sergilediğimiz eğilimlerimizi özetliyor.
Sonbahar ve kış mevsimleriyle birlikte kapalı havalar hayatımıza nüfuz ediyor. Dışarıda vakit geçirme arzusu azalırken, insanlar duygusal olarak daha fazla bağ kurma ve kendilerini bir yere, hatta bir kişiye ait hissetme ihtiyacı içinde oluyor. Yalnızlığa karşı içgüdüsel olarak harekete geçen bireyler, bu dönemde kendilerini romantik bir ilişki arayışında bulabiliyor.
Soğuk mevsimlerin ilişkilerde etkisi oluyor mu?
“Kasımda aşk başkadır” klişesine birçoğumuz aşinayız. “Cuffing season”, sonbahar aylarında başlayıp soğuk havaları birlikte geçiren ve güneş görene kadar devam eden kısa süreli aşkları temsil ediyor. Geçici yakınlık hissinin odakta olduğu bu ilişki türünde, bir battaniye altında romantik bir film izleyerek sıcacık bir kış akşamı geçirmek ya da birlikte yılbaşı planı yapmak gibi aktiviteler öne çıkıyor. Sevgililer Gününün kış mevsiminde olması da etkili oluyor. Bu özel günü yalnız geçirmek istemeyen bireyler de kendilerine partner bulma ihtiyacı hissediyor.
Mevsimin kasvetli havasını kırarak hayatı romantize etmeye yarayan bu ilişki yaşama biçimi, her ne kadar kış aylarının geçici bir alışkanlığı gibi görünse de tabii ki bazı çiftler için daha derin ve duygusal bağların oluşmasına da öncülük edebiliyor.
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> İlişkilerde “açık iletişim” nasıl kurulur?
Kapak: Pexels
