Mükemmelliğin yeniden tanımlandığı yeni XC90, doğanın kalbinde tanıtıldı

Doğayla iç içe keşiflerin kapılarını aralayan bir yaşam tarzı sunan Volvo’nun amiral gemisi XC90, yenilenen tasarımı, üstün teknolojisi ve çevre dostu plug-in hybrid teknolojisiyle Muğla’nın büyüleyici doğasında unutulmaz bir deneyimle tanıtıldı.

Volvo Car Türkiye’nin premium SUV segmentindeki lider modelini tanıtmak üzere düzenlediği bu özel seyahat, Volvo Car Türkiye’nin sekiz yıldır desteklediği Explore Muğla organizasyonunun çizgi dışı etkinlikleriyle birleşerek doğa, macera ve keşif tutkunlarını ilham verici bir yolculuğa çıkardı.

İki günde dört mevsim

Ege ve Akdeniz’in buluştuğu büyüleyici bir atmosferde gerçekleştirilen Yeni XC90 lansmanı, keşif ve deneyimi bir araya getiren özel bir rota ile şekillendi. Explore Muğla ile düzenlenen kontrast farklı birçok deneyimin yaşandığı bu etkinlik kapsamında, katılımcılar Volvo XC90’ın konforunu ve teknolojisini Muğla’nın eşsiz doğasında test etme fırsatı buldu. Mavi ve yeşilin en güzel tonlarını barındıran kıyılarda yapılan konforlu ve sessiz sürüşün yanı sıra, Sandıras Dağı’nın bembeyaz karlı yüzüyle de tanışan davetliler zorlu yollarda XC90’nın güçlü off-road özelliklerini deneyimledi.

Yeni Volvo XC90 ile konfor ve güvenlikte yeni standartlar

Premium E-SUV segmentinde 6 yıldır üst üste lider olan XC90, sunduğu üstün güvenlik özellikleri ve kullanıcı deneyimiyle dikkat çekiyor. 7 koltuklu Volvo XC90 gelişmiş sürüş konforuyla tüm yolcular için yeterli geniş alan ve ergonomik konfor sunuyor.  

En güvenli otomobillerden biri olarak tasarlanan XC90, gelişmiş güvenlik kafesi ve kapsamlı aktif güvenlik özellikleri ile donatıldı. Radar ve ön kameraları sayesinde karşı şeride girme durumunu algılayarak çarpışma riskini önlemek için sürücüyü güvenli bir şekilde kendi şeridine yönlendirebiliyor. Yoldan çıkma riskini azaltmaya yardımcı olan bu sistem, ayrıca diğer araçlarla, yayalarla ve bisikletlilerle çarpışmaları önlemek üzere frenleme ve yönlendirme özellikleri sunuyor.

Yeni XC90’ın efsanevi oturma konforu ve standart olarak sunulan iyileştirilmiş süspansiyon sistemi ise her zamankinden daha iyi bir sürüş deneyimi sunuyor. Her bir amortisör, yol koşullarına mekanik olarak uyum sağlayarak hem konforu hem de dengeyi optimize ediyor. Havalı süspansiyon seçeneği ise sürücünün tercihine göre otomobilin yerden 20 mm alçalmasını veya 40 mm yükselmesini sağlıyor. Bu özellik; otomobile daha rahat giriş-çıkış, yüksek hızda aerodinamik sürüş ve engebeli arazide ilave sürüş yüksekliği gibi avantajlar sunuyor. Otomobilin belirli bölümlerine eklenen ekstra yalıtım ise rüzgâr ve yol gürültüsünün hissedilmesini büyük ölçüde azaltıyor.

XC90’ın ilk göze çarpan dış tasarım yeniliği yeni ön ızgara tasarımı. Bununla beraber yeni koyulaştırılmış arka lambalar, güncellenmiş ön tampon ve çamurluklar, Volvo’nun zamana meydan okuyan tasarım ifadesine çağdaş ve dinamik bir görünüm kazandırıyor.

Doğayla uyumlu teknoloji

Yeni Volvo XC90, konforu ve güvenliği bir arada sunan yenilikçi tasarımıyla dikkat çekiyor. Plug-in Hybrid motoruyla 69 km’ye kadar tamamen elektrikli sürüş menzili sağlayan 7 koltuklu XC90, hibrit motor sistemiyle toplamda 800 km’den fazla menzil sunarak çevre dostu bir yolculuk vadediyor. Modern sürüş destek sistemleri, gelişmiş güvenlik özellikleri ve üstün süspansiyon yapısıyla en zorlu doğa koşullarında bile üst düzey konfor sunuyor.

İskandinav tasarımının zarafeti

Yeni XC90, hem iç hem de dış tasarımında zamansız İskandinav çizgilerini taşıyor. Daha keskin hatlara sahip yeni ön ızgara tasarımı ve koyulaştırılmış arka lambalar, araca dinamik bir görünüm kazandırıyor. İç mekânda ise doğal malzemeler ve zarif dokunuşlarla tamamlanan şık detaylar dikkat çekiyor. 11,2 inç yüksek çözünürlüklü bilgi-eğlence ekranı, Google Haritalar ve medya kontrolleri gibi sık kullanılan uygulamalara daha kolay erişim sağlıyor. Bowers & Wilkins ses sistemi ile donatılan kabin, yolculuğu bir konser deneyimine dönüştürüyor. Ön panel ile ahşap dekor tasarım arasında kalan bölmenin yeni kumaş tasarımı ise iç dizaynı çok daha sıcak hale getiriyor. Kumaş tasarım rengi iç döşeme rengine bağlı olarak değişmekte ve kullanıcılara iç kabinde farklı alternatifler sunuyor. Yeni XC90 ile ilk defa iç tasarımda sunulmaya başlanan yeni Cardemom renk seçeneği otomobil içine yeni bir soluk getirerek premium hissiyatını artırıyor. Volvo ile bütünleşmiş kristal vites topuzu, yeni iç kabindeki sessiz lüks tanımını tamamlıyor. Yeni Volvo XC90 Türkiye’de yedi farklı renk seçeneği ile satışa sunuldu, bu yıl ilk kez beğeniye sunulan Mulberry Kırmızı göz alıcı rengiyle dikkatleri üzerine çekerken; Bright Dusk, Denim Mavi, Vapour Gri, Chyristal Beyaz, Onyx Black, Silver Dawn seçenekleri de göz dolduruyor.

2040 yılına kadar karbon nötr bir marka olmayı hedefleyen Volvo Cars, otomobil endüstrisinde kullanılan birçok malzeme yerine kullanılabilecek, yüksek kalitede, sürdürülebilir kaynaklar araştırıyor. Kullanıcılarına, deri iç mekân seçenekleri yerine biyolojik bazlı ve geri dönüştürülmüş kaynaklardan üretilen yüksek kaliteli sürdürülebilir malzeme alternatifleri sunuyor. Volvo Cars tarafından üretilen yeni bir iç malzeme olan Nordico, PET şişeler gibi geri dönüştürülmüş malzemelerle yapılan tekstillerden, İsveç ve Finlandiya’daki sürdürülebilir ormanlardan elde edilen biyolojik nitelikli malzemelerden ve şarap endüstrisinden geri dönüştürülmüş mantarlardan oluşuyor ve birinci sınıf iç tasarım için yeni bir standart belirliyor. Müşteri taleplerine göre Yeni XC90’da Nordico kumaş seçeneği de sunuluyor.

Keşif rotalarıyla fark yaratan bir deneyim

Üst düzey güvenlik anlayışı ve doğa dostu teknolojileriyle premium SUV segmentinde yeni bir dönemin kapılarını aralayan Yeni Volvo XC90’ın bu modern tasarımı doğanın içinde, lüks ve konforla harmanlanan bu eşsiz keşif deneyimi, Volvo’nun geleceğe yönelik vizyonunun en güzel örneklerinden biri olarak hafızalarda yerini aldı.

Sadece bir SUV değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı temsilcisi olan XC90 kullanıcılarını Volvo’nun sürdürülebilirlik vizyonunu yansıtan rotalarda, doğa ile iç içe unutulmaz bir keşif yolculuğuna çıkardı. Karlı zirvelerden turkuaz koylara uzanan bu macerada, doğa sporları ve keşif ruhu Volvo’nun yenilikçi teknolojileriyle buluştu.

Şehirde sunduğu konforlu sürüş deneyiminin yanı sıra doğa ile kusursuz uyumuyla ve sürdürülebilirlik konusundaki vizyonuyla da dikkat çeken Volvo; sekiz yıldır kesintisiz olarak Explore Muğla ile gerçekleştirdiği ortaklıkla Muğla’nın bambaşka yüzünü doğa tutkunlarıyla buluşturuyor. El değmemiş nehirlerden buz tutmuş krater göllerine, endemik ormanlardan nefes kesen kanyonlara uzanan projeleri ile doğa sporları ve keşif tutkunları için yeni ufuklar açan Explore Muğla, Volvo Car Türkiye misafirlerine Muğla’nın bilinmeyen doğa harikalarını keşfetme imkânı tanıdı.

Volvo’nun doğaya saygılı keşif ruhunu yansıttığı özel etkinlikte misafirler; Sandras Dağı’nda kar manzarası, doğanın sessizliğinde kamp deneyimi yaşarken Ölüdeniz’in sakin sularında kürek çekip stand-up paddle yaparak doğayla bütünleşti. Seyahatin son saatlerinde ise Fethiye’nin antik kenti Karmylassos’taki yarı yıkılmış evleri, kiliseleri ve şapelleri ile bir tepenin yamacını tamamen kaplayan, Kayaköy’de yürüyüş yaparak bölgenin kültürel mirasını rehber Işık Taban’ın etkileyici anlatımı eşliğinde dinleyerek yıllar öncesine gittiler. Lansman Babadağ’ın zirvesinde panoramik bir tur ile son buldu.

İlgili Makaleler