Sosyal sorumluluk projeleri söz konusu olduğunda ilk akla gelen isimlerden biridir Doğa Rutkay. Yardımsever genç oyuncu, iki sezondur BKM’de Kaygan Zemin adlı traji-komik bir oyunda rol alıyor. Kadın erkek ilişkileri üzerine kurulu olan bu hikayede mutsuz evliliği olan bir kadını başarıyla canlandırıyor Rutkay. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi de veren Rutkay, şu sıralar TRT 1’de Eğlence Pazarı adlı bir programı da hazırlayıp sunuyor.
“Paris’te yaşayan genç bir ressam yapmış bunu. İstanbul Modern’de ilk gördüğümde vurulmuştum. ‘Benim olmalı,’ diye düşünmüştüm. Evi dekore ederken çıkış noktam bu tablo oldu,” diyor. Erkek arkadaşı Şahan Gökbakar’ın ona hediyesi Beagle cinsi köpeği Poker ise evdeki en büyük neşe kaynağı. Kısa sürede sağlıklı şekilde verdiği fazla kilolarda Poker ile yaptığı uzun yürüyüşlerin de etkisi büyük. Çok sevdiği kedisi Lena ölünce Gökbakar üzüntüsünü dindirmek için hediye etmiş Poker’i ona.
“Her gün evden Topağacı’na yürürüz Poker’le,” diyor ve ekliyor Rutkay, “Yalnız Beagle alırken iki kere düşünün. Hassas bir köpek. Evde yalnız kalmaya pek gelemez.” Ama bu Poker için geçerli değil. Rutkay’ın arkadaşları sayesinde devamlı bir hareket ve eğlence var bu enerjik evde.
Rutkay bir yandan mutfağında çayın altını yakarken konuşmaya devam ediyor. “Engelli insanlar için yapılan bir program bu. Onların başarı hikayelerine yer veriyoruz. Elde edilen tüm gelir eğitimlerine ayrılıyor,” derken gözlerinin içi parlıyor. Sonra da kendi hazırladığı kekleri tabaklara yerleştiriyor büyük bir özenle. “Bayılırım evime birileri geldiğinde. Yensin, içilsin. Yemek yapmayı oldum olası sevdim. Aklınıza ne gelirse yaparım,” diye gülerek anlatıyor hünerlerini. O gün ziyaretine gelen yakın bir kız arkadaşı da özellikle fırın yemeklerinde döktürdüğünü söylüyor. İş dışındaki zamanlarda evde vakit geçirmekten keyif aldığını söylüyor. “Bu ev içeri girdiğim anda bana nasıl huzur veriyor bilemezsiniz,” diyor.
Mutfakta yemekle uğraşırken, genelde televizyonu hep açık oluyormuş. “Akşama gelecek arkadaşlarıma siparişleri doğrultusunda yemekler hazırlarım. Bu mutfakta harikalar yaratabilirim,” diyor Rutkay kendinden emin bir tavırla. Tıpkı Oscar ödüllü Ratatouille filmindeki minik fare Remy gibi… “En sevdiğim animasyon filmi ve karakteridir o aynı zamanda. Evde Disneyland’daki mağazasından aldığım bir dolu obje var. Küçücük çocuklarla kuyruğa girmiştim sevimli şapkasını alabilmek için,” diye gülerek anlatıyor Ratatuy tutkusunu Rutkay.
Salon, iki oda, bir banyo ve açık mutfaktan oluşan 165 m2’lik bu evi annesi Nuran Duru ilk olarak görüp, beğeniyor. Fulya’da geçtiğimiz yıllarda inşa edilen bir rezidansın en üst katında yer alan daire metrekare olarak da binadaki diğer standart dairelerden büyük olma özelliği taşıyor. Rutkay’ın, buraya taşınmasında binanın yeniliği, sunduğu servis, güvenliği ve otoparkı etkili olmuş. Burası onun kendi başına yaşadığı üçüncü evi aynı zamanda. 17 yaşından beri yalnız yaşıyormuş. “Ama hep anneme yakın olmak kaydıyla. Sevdiğim semt anneme yakın olan semttir,” diye belirtiyor gülümseyerek.
Annesine maksimum 5 dakika uzaklıkta olmuş hep. “Her sabah, mutlaka karşılıklı kahve içeriz annemle. Bundan önce Serencebey’de çok güzel teraslı küçük bir evde oturuyordum. Asansörü olmadığı için ne arkadaşlarım gelebilirdi ne de mutfak alışverişine gönül rahatlığı ile çıkabilirdim,” diyor Rutkay. Buraya ise iki yıl önce taşınmış. “Çeşme’de tatil yaparken, annem aradı ve bana göre bir ev bulduğundan bahsetti. Gelip hemen görmemi istedi. Buranın sahibi iki daireyi birleştirerek ofis olarak tasarlamış. Diğer daireler 90 m2’dir bu binada.
Aslında evi ilk gördüğümde burada yaşayabileceğimi düşünmedim. Salonu büyük, banyoyu küçük bulmuştum. Ayrıca açık mutfak çok tercihim değildi,” diye hızlı hızlı anlatmaya başlıyor Rutkay enerjik bir biçimde. Ama bu fikirleri evi satın aldıktan sonra tamamen değişmiş. “Burada yaşayıp, evi kendi zevkimle dekore etmeye başlayınca ısındım. Ama ilk hatayı her yanı kırmızıya boyayarak yapmıştım. Kırmızıdan sıkıldığı ve vazgeçtiği gün kalkıp Ikea mağazasına gitmiş. Bir günde evi için tüm alışverişi oradan yaptığını anlatıyor. Yurt dışı seyahatlerinden topladığı esprili aksesuarlar, siyah beyaz ünlü yıldızların fotoğrafları, tiyatrocu babası Rutkay Aziz’den ona hediye göz bebeği kitaplar salona ilk girildiğinde hemen göze çarpıyor. “Neyse ki şimdi duvarlar ve mobilyalar beni yormayacak şekilde artık,” diye gülerek anlatıyor Doğa Rutkay.