Paris Haute Couture Week çerçevesinde tanıtılan couture mücevher koleksiyonları göz kamaştıran güzellikteki tasarımları, tarihin arka sayfalarına uzanan hikayeleri ve muhteşem el işçilikleriyle görülmeye değer.
YAZI: AKGÜN AKDİL
Boucheron
Boucheron’un “New Maharajahs” koleksiyonunun tarihi 1928 yılına uzanıyor. Patiala Mihracesi Sir Bhupinder Singh’in Boucheron’un Place Vendôme’daki dükkanına markanın tarihindeki en büyük siparişini vermek için gelmiş. Mücevher zevki ile ünlü Mihrace, 40 hizmetçisiyle birlikte Paris’e gelmiş ve Ritz’de 35 suit rezerve etmiş. Demir kasalarla taşınan elmasları, yakutları, zümrütleri ve incileri ile Boucheron’un Place Vendôme’daki kapısını çalan Patiala Mihracesi Sir Bhupinder Singh, Frédéric Boucheron’un oğlu Louis tarafından karşılanmış. 1920’lerin Paris’indeki hakim olan moda stiliyle geleneksel tören süslemelerini birleştiren, modern yorumlara sahip Hint mücevherleri talep eden Mihrace için Louis Boucheron zümrüt ve pırlanta yakalar, çok katlı inci kolyeler, gerdanlıklar, kemerler, kol bantları, türban süsleri, tuğlardan oluşan 149 tasarım hazırlamış. Bu eşsiz mücevher takımları güzellikleriyle Boucheron’un unutulmaz parçaları arasında yerini almış. Bu özel tasarımlardan ilham alan “New Maharajahs” koleksiyonu 14 parçalık 5 setten oluşuyor. Markanın klasikleşmiş stilini tarihi zarafetiyle harika bir şekilde bütünleştiren tasarımlar gözalıcı güzelllikte.
Chanel
Chanel, 1932 yılında Matmazel Chanel tarafından oluşturulan ilk ve tek high jewellery koleksiyonu “Bijoux de Diamants”ın 90. yıldönümünü kutlamak için “1932”yi sundu. Doksan yıl önce Gabrielle Chanel, dünyanın ilk high jewellery koleksiyonu olan “Bijoux de Diamants”ı yarattı. Bu gösterişli koleksiyonda, tüm takı tasarımlarında temel bir ilkeyi uyguladı: kadın bedenlerini özgür kılmak ve aynı zamanda onları süslemek. Koleksiyonun ikonik şaheseri olan ‘Allure Céleste’ kolye, Matmazel’in orjinal koleksiyonuna saygı duruşunda bulunuyor.
Gabrielle Chanel’in en sevdiği motifler olan ay, güneş ve yıldızı tek bir akışkan tasarımda birleştiren ‘Allure Céleste’ kolye, Büyük Buhran sırasında bir umut ışığı olarak piyasaya sürülen ilk high jewellery kreasyonu “Bijoux de Diamants”a atıfta bulunan yeni “1932” koleksiyonunun ilk parçası.
‘Allure Céleste’ kolyenin yeni versiyonu yuvarlak kesim pırlantalar, oval safir ve armut kesim pırlantaları basit geometrik formlara dökerek orijinal tasarımın kodlarına sadık kalıyor. Kolyelerin parçaları ayrılıp broş olarak takılabilirken, ortadaki taşlar bir yüzük veya küpeyi zenginleştirmek için kullanılabilir. Her mücevher, göksel bir motifle süslenmiş bir dizi elmastan oluşuyor.
Chopard
“Precious Lace” koleksiyonu ile Chopard, değerli taşların değerliliğini ve dantelin lüksünü daha erişilebilir ve giyilebilir kılıyor. Dantelin hafifliğinden ilham alan koleksiyon, ışık ve boşlukla oynuyor, yakutları, pırlantaları ve pembe altını akıcı, karmaşık ajurlarda bir araya getiriyor. İnce antika dantellerin kıvrımlarını ve fistolu kenarlarını yansıtan tasarımlar haute couture ve haute joaillerie arasında konumlandırılmış. Günün her saati, her türlü okazyon için kullanılabilen parçalar zarif ve feminen stiliyle beğeni topluyor.
De Beers
Işığın görünmez ve dönüştürücü gücünden ilham alan “The Alchemist of Light” koleksiyonu toplam 45 parçadan oluşan yedi setten oluşuyor. İlk iki set Atomique ve Light Rays Paris Haute Couture Week çerçevesinde tanıtıldı. Elmasın moleküler düzeyde yaratıcı bir yorumu olan Atomique setindeki yedi parçanın tamamı beyaz altından işlendiğinden ve yalnızca beyaz elmaslarla süslendiğinden, tamamen monokrom bir görünümde. Dokuz parçadan oluşan Light Rays seti ise çağdaş tasarımıyla dikkat çekiyor. Sıcak tonlardaki süslü, pürüzlü ve cilalı elmaslar, yelpaze motiflerinde şekillendirilmiş parlak renkli titanyum ile kombinlenmiş. Kontrast olarak gölgelerden yayılan ışık huzmelerini temsil eden dramatik siyah rodyum kaplama altına karşı beyaz elmas çizgileri yerleştirilmiş.
Chaumet
İki yüzyıldan fazla süredir doğadan, özellikle sudan ilham alan Chaumet yeni haute couture kapsül koleksiyonu “Déferlante” ile yeni bir bölüm yazıyor. Markanın tarihi boyunca şelaleler, damlalar veya sarkıtlar taçlara, saç süslerine, broşlara esin kaynağı olmuş. Tasarladığı muhteşem taçlarla beğeni toplayan Chaumet’in kurucusu Marie-Étienne Nitot tarafından Prenses Josephine için tasarlanan taç, bugünün kadını için yeniden yorumlanmış. 1.600 adet pırlantadan oluşan taç bir başyapıt niteliğinde. Yükselen bir dalgayı andıran bu görkemli tacın yanı sıra kıyıya vuran dalgalardan ilham alan kolye pırlantalarla tasarlanırken, gizli saatin kadranı ise bir dalganın geçişinden sonraki kumu temsil ediyor.
YAZI: AKGÜN AKDİL
