Cildimizde yaş aldıkça ve çevresel faktörlerin etkisi ile bozulmalar, hücresel düzeyde kayıplar başlar. Zamanla oluşan kayıpların başında, cildin elastikiyetinin ve neminin azalması gelir. Ortaya çıkan bu sorunların etkilerini tersine çevirmenin mümkün olduğunu dile getiren Dr Ezgi Aydın, nemlendirme, serbest radikal temizleme ve en önemlisi biyo-uyarıcı olmak üzere üç farklı sinerjik etkiyi bir arada sağlayan yeni nesil uygulamalardan DNA Işıltısı’nı anlattı.
Serbest radikalleri hapsederek antioksidan etki sağlar
Yaşlanma ve zararlı dış etkenler serbest oksijen radikallerinde artışa neden olur. Bu serbest radikaller doku hasarından sorumludur. DNA Işıltısı güçlü nemlendirmenin yanında, kimyasal yapısı sayesinde serbest radikalleri hapsederek anında “temizleyici antioksidan’’ etki yapar.
Biyo-uyarıcı etki
DNA Işıltısı’nı diğer tedavilerden ayırıcı özelliği biyo-uyarıcı etkisidir. Oluşturduğu ideal fizyolojik ortam ve biyo-uyarım sayesinde aktive olan fibroblastlar, ciltte eksilen kolajeni üreterek, elastikiyeti artırır, ciltte sıkılaştırıcı ve yaşlanma karşıtı biyo-yeniden yapılandırıcı etki gösterir.
Cildin nem miktarını arttırır
DNA Işıltısı, yüksek miktarda suya bağlanma yeteneği sayesinde, “Elektrostatik sünger” gibi davranır ve dokulara derin nemlendirme sağlayarak hücresel sağlık için yararlı bir ortam oluşturur. Ciltte yaşla, çevresel faktörlerle veya yetersiz bakımla azalan nem miktarının tekrar artmasını sağlar.
Tüm yaş ve cilt tiplerine uygulanabilir
Tüm yaş ve cilt tiplerine uygulanabilen DNA Işıltısı, olgun ciltlerde kolajeni arttırarak deri elastikiyetini geri kazandırır. Genç bireylerde kullanımı ise elastikiyet kaybını yavaşlatır. 10-15 gün ara ile 3-4 seans uygulandığında, ciltte oluşan yaşlanma etkilerini doğal yollarla tersine çevirir. Saf ve yeni nesil DNA fragman zincirleri içerdiğinden, alerjik reaksiyonlar dahil yan etkisi yoktur.