Birçok sanat dalıyla henüz çocukluk yıllarında tanışmış olan Derya Geylani, “Cam, deneyimleyip tanıdığım disiplinler arasında en çok merak uyandıran ve beni kendine çeken malzemeydi” diyor.
Bu noktada seçilen malzemenin, anlatılmak istenen hikayeyi desteklemesi açısından da önemli bir rol üstlendiğini aktaran Geylani’yle çağdaş cam sanatı ve adidas ile yeni iş birliği Originals Splash üzerine konuştuk.
Derya Geylani kimdir, bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1990, İstanbul doğumluyum. Üniversiteden mezun olduğum yıldan beri çağdaş cam sanatı alanında üretimler yapıyorum. Eşim Egemen Kemal Vuruşan’da cam sanatçısı. Birlikte kurduğumuz bir cam ürün tasarımı markamız da var. Camın yanı sıra tüm sanat dallarını takip ediyor ve onlardan besleniyorum. Doğup büyüdüğüm şehrin de yaratıcılığıma büyük bir katkısı olduğunu düşünüyorum.
Cam sanatıyla nasıl tanıştınız ve bu alanda ilerlemeye nasıl karar verdiniz?
Sanata olan ilgim çocukluk yıllarımda başladı. Ailem sayesinde birçok sanat disiplinini tanıma ve deneyimleme şansı buldum. Teyzem seramik sanatçısı Prof. Zehra Çobanlı ile yurt içinde ve yurt dışında sergiler, tasarım fuarları, galeriler gibi sanat ve tasarım odaklı etkinliklerin yapıldığı mekanlarda büyüdüm diyebilirim. Bu noktada kesinlikle bir sanat okulunda üniversite eğitimime devam etmek istediğimi biliyordum. Cam, deneyimleyip tanıdığım disiplinler arasında en çok merak uyandıran ve beni kendine çeken malzemeydi. Araştırmalarım sonucunda Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam Bölümü’nün teorik ve teknik anlamda Türkiye’de 4 yıl boyunca cam eğitimi veren en kapsamlı tek bölüm olduğunu öğrendim. 2009 yılında eğitimime başladım.
Mimar Sinan’da aldığınız eğitimi, yine aynı okulda yüksek lisans yaparak ilerlettiniz. İşin okulunu okumak size neler kattı?
Lisans eğitimimi Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi cam bölümünde tamamladıktan sonra, 2013 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik ve Cam Bölümü’nde yüksek lisans eğitimime başladım. 2019 yılında aynı üniversitede, aynı bölümde doktora çalışmalarımı tamamlayarak mezun oldum. Farklı ekollerden cam malzemeyi ve teknikleri tanıyarak, sanat-tasarım başlıkları adı altında tarihsel süreçten itibaren incelemiş olmak bana çok şey kattı. Bu sayede kendi eğilimleri keşfetme ve yolumu çizme şansı buldum. Meslek olarak seçmek konusu ise çok hassas. Çünkü bir alanda sanat eseri üretebilmek için sadece okul okumak yeterli değil ve o kadar kolay değil. Bu bir süreç ve tüm birikimlerin sonucu.
Birkaç eserinizde sıvı tasviri üzerinden gittiğinizi fark ettik. Bunun arkasında yatan herhangi bir düşünce ve duygusal bir derinlik var mı?
Bahsettiğiniz sıçrama etkisi de “An Serisi” eserlerimin görünen yüzü. Serinin parçası olan her bir eser her anın birbirinden farklı olması gibi bir anı temsil eden “sıçrama” etkisine sahip. Hepimiz yaşantımız boyunca aslında zaman kavramını yaşadıklarımızla kıyaslıyor ve hatırlıyoruz. An yani şimdiki zaman ise o kadar hızlı ki göz kırpma hızında değişiyor. Bu seride dehr (kesintisiz, sonsuz zaman) ile anı kıyaslayarak o kısacık zaman dilimini sonsuzluğa kavuşturuyor ve hayatımızın içinden hikayeleri değiştiren zaman dilimini sonsuzluğa gönderiyorum. Cam bu anlatımı güçlendirecek en etkili malzeme benim için.
Geçmişteki cam sanatı ustalarının eserlerinin, çağdaş cam sanatçılarının çalışmalarına nasıl bir ilham kaynağı olduğunu düşünüyorsunuz?
Seramik, resim, heykel gibi alanlarda olduğu gibi elbette ki camın da bir geçmişi ve temeli var. Osmanlı dönemine dayanan bu temeller teknik anlamda hala kullandığımız birçok bilginin kökenini oluşturuyor. Ustaların bir zamanlar ürettikleri, bugün çağdaş sanat üretimi yapan sanatçıları besliyor ve yükselmesinde bir merdiven görevi görüyor. Geçmişte çıkılmış merdivenler, günümüz sanatçılarını daha yukarı taşıyor. Bu temel ve teknik bilgiye sahip olmayan sanatçılar da maalesef üretim ve yaratıcılık alanında yetersiz kalıyor.
Çağdaş cam sanatının, toplumsal ve kültürel konularda bir ses oluşturmak için kullanılma potansiyeli hakkında düşünceleriniz neler?
Çağdaş sanat başlığı adı altında sanatçılar olarak odağımıza aldığımız konu, çıkış noktamız toplumsal ve kültürel konular. Bu noktada elbette ki bir disiplin olarak camın da büyük katkısı var. Ben seçilen malzemenin eser ile anlatılmak istenen hikayeyi desteklemesi taraftarıyım. Bu doğrultuda ortaya çıkan üretimler çok etkili oluyor.
İş birliği yaptığınız markalarda nelere önem veriyorsunuz? Bir markayla çalışıp çalışmamanızı etkileyen etkenler nedir? mesela burada adidas örneği üzerinden gidebiliriz.
Benim için önemli olan herhangi bir marka ile iş birliği yapmak değil. Bu konuda seçici davranıyorum. Proje teklifi geldiğinde öncelikle o markanın vizyonuna ve duruşuna dikkat ediyorum. Bakış açılarımızın kesişip kesişmediği çok önemli. Örneğin Studio Mercado aracılığı ile adidas projesi geldiğinde duyar duymaz çok heyecanlandım. Benim sanat eserlerim ve tarzım ile markanın dinamizmi ve vizyonu kesişiyordu. Gerçekten hepimizin içine sinen heyecan verici bir iş birliği oldu.
Peki bize “Originals Splash” eserinizden bahsedebilir misiniz? Hem fikrin ortaya çıkış süreci hem de yapım aşamasını merak ediyoruz.
Son dönem eser serim olan “An Serisi” eserlerim projeye ilham oldu. Eser serimdeki sıçrama etkisini, İstinye’den Boğaz’a düşen su sıçramalarıyla İstanbul’un eşsiz doğasını ve dinamik yapısını temsil edecek şekilde uyarladık. İstanbul’un ruhuna saygı duruşu niteliğindeki, enerji ve karmaşıklığı yansıtan eserde suyun akışkanlığı ile camın kırılganlığı arasında bir köprü kurarak şehrin dinamik sistemini ve yaratıcı potansiyelini sergilemek istedik. Eserde, İstanbul’un eşsizliğinin, onun büyüsünü takdir edenler için sürekli bir ilham ve dönüşüm kaynağı olduğunu vurguladık.
Türkiye’de ve dünyada eserlerinden ilham aldığınız sanatçılar var mı?
Geçmiş dönem sanatçılarından René Magritte eserleri hayranıyım. Güncel sanatçılardan Daniel Arsham, Ben Young, Dustin Yellin takip ettiğim hikayelerini ve tekniklerini çok beğendiğim sanatçılardan.
Bize biraz gelecek projelerinizden de bahsedebilir misiniz?
Özellikle Amerika ve Uzak Doğu’da sergi ve sanat fuarlarında eserlerimi sergilemek. Global anlamda vizyonunu ve duruşunu sevdiğim markalarla iş birlikleri yapmak gibi hedeflerim var.