Daha Genç Görünmenin Sırrı
Zamanla yüzümüzün görünümünün değişmesi ve ciltte çizgiler, kırışıklıklar oluşması kaçınılmaz bir durumdur. Yılların geride bıraktığı izlerden hangilerini kabullenmeli ve hangilerine müdahale etmeli? Herkesin yaş alma hızı, genetiğine, sağlık durumuna ve çevresel faktörlere göre farklılık gösterir. Yaşsız, pürüzsüz bir cilt ile görünümünüzü tamamen değiştirmeden daha genç ve daha güzel görünebilirsiniz. Yaş almanın belirtilerine karşı almanız gereken ileriye dönük önlemlerin yanı sıra, hangi yaşta hangi önlemleri almanız gerektiği de büyük önem taşıyor.
İnce çizgi ve kırışıklıklardan kurtulun
Yaşla ilgili değişikliklerden en belirgini, tedavi edilmediği takdirde
zamanla daha da derinleşen ince çizgiler ve kırışıklıklardır. Cildi çizgi ve kırışıklıklardan korumanın en etkili yolu önlem almaktır. İyi bir cilt bakımı, güneşin zararlı etkilerinden korunmak ve uzman ellerde uygulanan botoks enjeksiyonları etkili bir korunma planının en önemli koşullarıdır. Doğal ve daha genç bir görünüm içinse kaşların arasındaki, alındaki, gözlerin dış kısmındaki ve ağzın üst kısmındaki çizgilere karşı geç kalmadan önlem almak gerekir. Yüzün bazı bölgelerine botoks uygulamak yalnızca kırışıklıkları gidermekle kalmaz. Aynı zamanda onları ileri yaşlara kadar uzak tutar. Ama çoğu insan, bu soruna kökünden müdahale etmek yerine, yalnızca kırışıklıklara odaklanıyor. Şu kuralı unutmayın, yüzünüzü serbest bıraktığınızda görünen kırışıklıklar, güldüğünüz zaman yüzünüzde oluşanlardan daha önemlidir. Ama daha da önemlisi, yüzünüzdeki kırışıklıkların her birinden kurtulmak zorunda değilsiniz. Cildinizdeki en minik kırışıklıklardan bile kurtulmak istersiniz ama aslında bu pek de mümkün değil. Buna takarsanız, yüzünüzün doğal görünümünü feda edersiniz. En iyisi en belirgin olanların görünümünü yumuşatmaktır. Bugün enjeksiyon tekniklerimiz öyle gelişti ki, çizgi ve kırışıklık görünümünü azaltırken, yüzün doğal ifadesini koruyoruz.
Çizgi ve kırışıklıklar, sürekli tekrar eden mimik hareketleri sonucu oluşur. Daha derin sarkmalar ve kırışıklıklarsa aşırı derecede yağ, kolajen ve elastin kaybından kaynaklanır. Bu sarkmaları gidermek içinse hyalüronik asit uygulamak gerekir. Ağız çevresindeki derin çizgi ve kırışıklıklar erken yaşlarda ortaya çıkmaya başlar ve yüzdeki yaşlanmanın ilk belirtilerinden biridir. Bu çizgiler belirgin hâle geldiğinde, dolgular sayesinde görünümleri yumuşatılabilir. Bu sarkma ve kırışıklıklara müdahale etmek için geçerli bir neden de şudur: Bunlar, zamanla çok hızlı bir şekilde derinleşirler!
Kaybettiğiniz Hacmi Geri Kazanın
Yaş alma ve bunun neden olduğu etkilerle olan savaşta, kaybedilen hacmin geri kazandırılması, şimdiye dek yapılan en büyük keşif oldu. Yaş aldıkça ciltteki yağ doğal olarak azalmaya başlar ve bu durumun yarattığı boşlukla zaman içinde ciltte sarkmalar meydana gelir ve bunu engellemenin maalesef bir yolu yoktur. Ama doğru bölgelere doğru miktarlarda verilen hacim yüze daha genç daha taze bir ifade verir. Üstelik gelecekteki yaşlanma sürecini de yavaşlatır. Yüzde genç bir görünüm yaratmada hacim kadar sıkılık ve elastikiyetin de önemli . Yüzdeki hacmin büyük kısmı ikinci otuzlu yılların sonuna doğru kaybedilir ve tam da bu dönemde bu kayıp telafi edilmelidir. Işığı azaltarak, aynanın önüne geçin. yüzünüzün hangi bölgesinin daha çok gölgelendiğine bakın. Buraları çukur bölgelerdir ve dolgu maddesi ile yükseltilebilirler.
Yaş aldıkça, yanaklardaki hacmin kaybolduğunu ve yüzün alt kısmına doğru kaydığını söylüyor. Daha genç bir görünüm kazanmanın formülü, kaybedilen hacmi geri kazanmaktır; bu da cilt altından yapılan dolgularla gerçekleştirilebilir. Yanak ve şakaklardaki yağ azaldıkça, yüzün şekli değişir ve üçgen görünümünden uzaklaşarak daha düz bir hâl alır. Bu yüzden 20’li, 30’lu ve 40 lı yaşlardan itibaren, cildinizin hacmini kaybetmemek adına önlem almak çok önemli. Dolgun yüzler daima genç görünür. Ancak elmacık kemikleri ve göz altlarındaki bölgedeki hacim kaybedildiğinde görünüm bir anda yaşlanır. Bu noktada bir miktar dolgu çok faydalı olabilir. Hızlı sonuçlar sağlayan hyalüronik dolgular, kaybedilen hacmi geri kazandırma konusunda en iyi yöntemdir. Dolgu konusu biraz yanıltıcı olabilir çünkü hacim kazandırılacak bölgeler, tedaviyi yaptıracak kişinin estetik anlayışına uygun olmalı ve aşırı bir uygulama yapılarak yüzde dengesizlik yaratmamaya dikkat etmek gerekir.
Medikal Estetik Hekimi