Ödüllü Bir Sinemacı: Eren Gülfidan

Uzun yıllardır ABD’de yaşayan Eren Gülfidan ödüllü kısa filmleriyle tanınan bir sinemacı. Yeni kısa filmi Dorion post prodüksiyon aşamasında olan Gülfidan ile filmleri hakkında sohbet ettik.
 

Röportaj: Ceren Arseven

 

Biraz kendinizden bahseder misiniz? Sinema hayatına nasıl atıldınız?

1985 yılında İstanbul’da doğdum. 2003’te Üsküdar Amerikan Lisesi’nden mezun olduktan sonra üniversite eğitimi için Amerika Birleşik Devletleri’ne gittim. Franklin and Marshall Üniversitesi ve New York Üniversitesi’nde İngiliz Edebiyatı ve Sinema okudum. 2007’de, New York’ta Film Annex adlı bir dijital film promosyon ve dağıtım şirketinde film programıcısı ve küratör olarak çalışmaya başladım. Ayrıca Women’s Annex adlı, Afganistan’daki kız okullarında bilgisayar sınıfları kuran bir derneğin iletişimciliğini yaptım.

 

2014 yılında ise Mumfus adını verdiğim film prodüksiyon ve post prodüksiyon şirketimi kurdum. Son sekiz yıldır kendi kısa filmlerimin yazısını, yönetmenliğini, yapımcılığını, ve kurgusunu yapmanın yanı sıra, sinema ve reklam endüstrilerinde kurgucu (editör) olarak çalışıyorum.

 

En son kısa filminiz ne hakkında?

En son kısa filmim Dorion adında 17 dakikalık bir fantastik bilim kurgu. Hikaye Dorion adlı bir gezegende geçiyor ve kendini sürekli havada süzülüyor gibi hisseden orta yaşlarda bir adamın, onu iyileştirmeye çalışan uzaylı bir şifacıyla olan ilişkisini anlatıyor.

 

Film şu an hangi aşamada ve bu aşamaya nasıl geldiniz?

Film şu an post prodüksiyonda ve görsel efektleri yapılıyor. Senaryom ‘The New York State Council on the Arts’ isimli kültür ve sanat konseyinden 25.000 dolarlık bir prodüksiyon ödülü almıştı ve bu sayede filmi çekebildim. Ayrıca ‘Future of Film is Female’ adlı kadın sinemacıları destekleyen bir New York bazlı organizasyondan da post prodüksiyon desteği aldı. Filmi Mart 2023’te bitirildikten sonra festivallere göndermeyi planlıyorum.

 

Bundan önceki filmlerinizden biraz bahseder misiniz?

Evening News (Akşam Haberleri) adındaki 14 dakikalık filmim, üç kız kardeşin Alzheimer hastası olan anneanneleriyle geçirdikleri bir günü anlatıyor. Evening News New York Kısa Film Festivalindeki prömiyerinden sonra, Girls in Film, Director’s Library ve Future of Film is Female gibi internet platformlarında gösterildi. Filmin baş rolünü Golden Globe ve Emmy ödüllü aktris Jill Eikenberry oynadı. Müziğini ise İngiliz yönetmen Mike Leigh’nin her zaman beraber çalıştığı besteci Andrew Dickson yaptı.

İlk kısa filmim Daydreaming (Düş) ise sıkıcı ofis hayatından kaçmaya çalışan genç bir kızın hayal gücünün onu götürdüğü yerleri keşfetmesiyle ilgili. Kansas’taki Lid Off Film Festivali, New York’taki Nitehawk sineması ve Paris’teki We Love Paris Film Festivali’nde oynamanın yanı sıra, No Budge adındaki dijital film platformunda gösterildi.

 

Filmleriniz yanı sıra nelerle uğraşıyorsunuz?

Filmlerimin yanı sıra, sinema ve reklam endüstrilerinde kurgucu olarak çalışıyorum. Sekiz senelik film editörlüğü kariyerim boyunca, çeşitli belgesel, sanat ve reklam filmlerinin montajını yaptım. Örneğin, belgesel dünyasında, National Geographic televizyon kanalında gösterilen Explorer dizisinin üç bölümünün montajını yaptım ve MTV News kanalı için kısa belgeseller kurguladım. Reklam endüstrisi içerisinde Apple, Facebook, IBM, Squarespace, Johnnie Walker, McDonald’s ve Spotify gibi markaların hem canlı çekim, hem de animasyon filmlerini kurguladım. 2021 yılında kurgusunu yaptığım Max and Maxine isimli kısa animasyon filmi Annie ödülüne aday gösterilmenin yanı sıra, Clio ve D&AD ödülleri kazandı. 2022 yılında AdForum organizasyonun PHNX yarışmasında jüri üyeliği yaptım ve aynı sene Motion Picture Association Of America’nın The Credits dergisinde kurgu kariyerim ile ilgili bir röportaj yayınlandı.

 

Geleceğe dair planlarınız neler?

Yeni kısa filmimi bitirmeye çalışmanın yanı sıra, iki farklı uzun metraj film projesinin yazı ve geliştirme aşamasındayım. Ayrıca kurgucu olarak çalışmaya devam ediyorum.

İlgili Makaleler