Feminizme yeni bir bakış açısı getiren “4B Hareketi” nedir?

4B hareketi, kadınların erkeklerle evlenmeyi, flört etmeyi, cinsel ilişki yaşamayı ve çocuk sahibi olmayı reddetmelerini temel alıyor. Güney Kore’deki kadınlar, bu hareketi cinsiyet eşitsizliği, maaşlardaki adaletsizlik gibi derin toplumsal sorunlara karşı bir başkaldırı olarak görüyor. Kadınlar, patriyarkal yapının dayattığı geleneksel rollerden sıyrılarak, kendi hayatlarının kontrolünü ellerine almayı hedefliyor.

Bu hareketin dört ilkesi, Korece “hayır” anlamına gelen “Bi” ekini alıyor. Bu sayede ortaya; Bihon (evlenme), Biyeonae (flört etme), Bisekseu (cinsellikten kaçın), Bichulsan (çocuk sahibi olma) kuralları çıkıyor. Ancak konu Kore ile sınırlı kalmıyor. 2024 Ekim ayında gerçekleşen seçimlerden sonra, bu duruş Amerika’ya da sıçradı.

2024 ABD Başkanlık seçimleri, sadece siyasi dengeleri değil, ülkedeki kadınların gelecek planlarını da değiştirdi. Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesi, kadın hakları konusunda endişeleri artırırken, kürtaj yasakları, başkanın ayrıştırıcı dili ve eşitlik mücadelesine yönelik sert politikalar birçok kadını harekete geçirdi Trump’ın politikaları, feminist söylemleri daha keskin hale getirirken, 4B’nin Amerika’da ilgi görmesine zemin hazırladı.

4B hareketi, feminizmin kurallarını sadece haklar üzerinden değil, ilişkilerin temel yapı taşlarını sorgulayarak yeniden yazıyor. Evlilik ve çocuk sahibi olma gibi toplumsal beklentiler, kadınlar için birer özgürlük kaybı olarak görülüyor. ABD’de giderek yaygınlaşan bu söylem, kadınların kendi bedenleri ve hayatları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olma isteğinden doğuyor. Amerikalı kadınlar, hareketi bir direniş biçimi olarak kucaklıyor.

4B’nin kısa sürede küresel bir harekete dönüşmesi, aslında feminizmin yeni bir evreye geçtiğinin sinyallerini veriyor. Özellikle sosyal medyayla birlikte, kadınların yaşadığı yerden bağımsız olarak dayanışma kurabildiği bir dünya inşa ediliyor. Bu da hareketin yalnızca bir ‘trend’ olarak değil, toplumsal yapıları sorgulayan bir değişim ihtiyacından ortaya çıktığını kanıtlıyor.

İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> Kurumsal ‘baddie’ nedir, kime denir?

İlgili Makaleler