Deniz Çakır’ın Evi

Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu -beş sezon sürmüştü- dizilerinden Yaprak Dökümü’nün oyuncusu Deniz Çakır, nam-ı diğer Ferhunde, yeni satın aldığı evinin dekorasyonunu ancak tamamlayabilmiş. Çakır, bu ay vizyona giren, yönetmenliğini Özcan Deniz’in yaptığı (aynı zamanda oynadığı) Ya Sonra adlı filmiyle de gündemde. Bir de Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahnelenen Cam adlı oyunu var.  “Aslına bakarsanız yoğunluktan, henüz evimde şöyle ayaklarımı uzatıp, doya doya güzel vakit geçirebilmiş değilim.

Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu -beş sezon sürmüştü- dizilerinden Yaprak Dökümü’nün oyuncusu Deniz Çakır, nam-ı diğer Ferhunde, yeni satın aldığı evinin dekorasyonunu ancak tamamlayabilmiş. Çakır, bu ay vizyona giren, yönetmenliğini Özcan Deniz’in yaptığı (aynı zamanda oynadığı) Ya Sonra adlı filmiyle de gündemde. Bir de Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu tarafından sahnelenen Cam adlı oyunu var.  “Aslına bakarsanız yoğunluktan, henüz evimde şöyle ayaklarımı uzatıp, doya doya güzel vakit geçirebilmiş değilim.

Ama bu durumdan şikayetçi olduğumu sanmayın sakın,” diye anlatıyor ev sahibi yatak odasının kapısını kedilerinin dışarı çıkması için aralarken. “Burası benden çok onlara yaradı baksanıza,” diyor tebessüm ederek ve ekliyor, “Kediler burada tüm gün damların üstünde gezebiliyorlar.”
Altı ay önce taşındığı evini ilk, karşı daireyi gezerken fark etmiş. “Buranın satılık olduğunu öğrenince içini görmeye karar verdim. İstediğim genişliğe ve ferahlığa sahip bir ev çıktı karşıma. Ayrıca temiz gözüküyordu içi de. Ama taşındıktan sonra epey bir yenilik yaptım burada,” diye anlatmayı sürdürüyor Çakır. Daha önceki evi Beşiktaş’ta imiş. Hem küçükmüş hem de ulaşım açısından burası kadar merkezi bir noktada  değilmiş. “Valikonağı’na taşınınca hayat kolaylaştı. Ben araba kullanan biri değilim. Ama ev yeterince merkezi yerde. İstediğim noktalara çok rahat kaçabiliyorum,” diye anlatıyor Deniz Çakır evinin çok beğendiği konumunu.

Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olduktan sonra İstanbul’a taşınmış oyuncu. En çok Nişantaşı ve Beyoğlu semtlerini sevdiğini söylüyor. “Bu iki semt nostaljik ruhları ile bana her zaman yakın gelmiştir. Nişantaşı yaşamak için aklımın bir köşesinde hep vardı,” diye anlatmayı sürdürüyor. 200 m²’lik çatı dubleksinin alt katında salon, mutfak, biri giyinme olmak üzere toplam üç oda ve bir banyo bulunuyor. Üst kat ise tamamen yatak odası olarak tasarlanmış. Kütüphane, makyaj ve çalışma bölümlerine ek bir banyo ve sauna da var. Evi dekore ederken mimar Cemile Şişman’dan destek almış genç oyuncu. “Ben zeminde ahşabın verdiği sıcaklığı hissetmek istiyordum. Evde daha önce klasik parkeler vardı. Alt katın odaları dışında kalan tüm kısımları kalın meşe kaplatmak istedim. Üst katta beyazın hakimiyetini bozmamak için tamamen beyazlatılmış laminat parke kullanıldı,” diyor Çakır. Evin banyoları da yenilenmiş. Alt katta spa havasında bir banyo tercih etmiş. “Uzun banyo keyfi yaşamak için istedim bunu. Loş ve dinlendirici bir aydınlatma tercih ettim burada,” diyor. Salondaki ve üst kattaki duvarların bir bölümü beyaz tuğla görüntüsü veren artstone marka panelle kaplanmış. “Aslında orijinal tuğla duvar tercih ederdim ama bu da istediğim havayı yarattı burada,” diyor oyuncu.

Evin genel dekorasyonuna gelince… Gri, beyaz ağırlıktaki salon katında modern ve ferah bir görüntü hakim. Geniş ve rahat kanepelere MudoConcept’ten sandık sehpa eşlik ediyor. “Dikkat ederseniz burada yemek masası yok. Çünkü mekanı bölmek istemedim. Zaten bu sehpa yeteri kadar iş görüyor benim için,” diyor Çakır. Özel olarak yaptırdığı televizyon ünitesinin bir bölümü en sevdiği filmlerin DVD’lerine diğer kısmı da sinema ve tiyatro kitaplarına ayrılmış. Konu filmlerden açılınca Closer filmini çok sevdiğini söylüyor. “Senaryo ve oyuncular harikadır. İleride, o filmde NataliePortman’ın oynadığı Alice karakterini tiyatroda canlandırmayı çok isterim. Zaten Closer önce tiyatro oyunu olarak yazılmıştır,” diye açıklama getiriyor hemen. Filmde bir sahnede görünen Law hakkında, “Jude’u da bir başka beğenirim doğrusu,” diyor muzip bir yüz ifadesiyle Çakır. Oyuncu, ressam Zerrin Tekindor’un sergisinden iki buçuk yıl önce aldığı yağlıboya tablo evdeki göz bebeği adeta. “Evin geriye kalan duvarlarını doldurmak için onun sergi açmasını bekliyorum,” diyor Çakır. Yaşı ilerledikçe dekorasyon konusunda daha ferah ve sakinlik arayışına girmiş.

 “Eski evimi görseydiniz çok şaşırırdınız. Yeşil duvarlar, mor bir kanepe… O yüzden burada üst katı sadece beyaz istedim. Bana dinginlik verdiğini keşfettiğim için… Beyaza uyanmak çok huzurlu oluyormuş meğer,” diye anlatıyor oyuncu. Mühendis olan babası onun mimar olmasını çok istemiş. “Ya Sonra filmi sayesinde rol icabı da olsa mimar olabildim neyse ki,” diyor gülerek. Dekorasyon dergilerine meraklı olduğundan, küçükken güzel ev fotoğraflarına bakarak hayaller kurduğundan bahsediyor bize.
Evde olduğu kadar kılık kıyafet konusunda da bir şeyleri kombinlemenin ona ne kadar keyif verdiğini anlatıyor. Bu yılki İstanbul FashionWeek’i soluksuz takip etmiş. “İlk kez defileleri böyle yoğun izledim ve modacılara özendim. Özgür Masur, Simay Bülbül ve Gamze Saraçoğlu’nun koleksiyonlarına tek kelimeyle bayıldım. Her kıyafetin ayrı bir hikayesi ve ruhu vardı. Moda tasarımcılarının işi de bizimkinden farksız. Bunu daha iyi anladım ve bir kez daha hayranlık duydum onlara,” diye heyecanla anlatıyor Çakır. Günlük koşturmacasında genelde üzerinde beyaz bir atlet, rahat bir jean ve spor ayakkabılar olduğundan bahsediyor. Makyajı ise bir rimel ve kalemden ibaret.
 

Peki evdeyken hangi dizileri takip ediyor acaba? Denk düşerse Öyle Bir Geçer ki Zaman’ı izliyormuş. “Tiyatro şu sıralar çok vaktimi alıyor. Son olarak izlediğim Aşk Tesadüfleri Sever filminden çok etkilendim. Başroldeki karakterle gerçek hayatımda o kadar çok paralellikler vardı ki. Aman sonu benzemesin de,” diyerek henüz izlemediğimiz filmin finali hakkında bizde merak uyandırmayı başarıyor. Neyse ki gerçek hayatta kedileri, DVD’leri ve kitapları ile hayalini kurduğu gibi bir eve taşınmış ve mutlu bir sona kavuşmuş o.

İlgili Makaleler