Kiralık Aşk’tan önce de sizi tanıyorduk ama bu diziyle beraber sizinle ilgili her şey çok konuşuldu. Bizim bilmediğimiz özellikleriniz var mı?
Bir şekilde parça parça bazı şeylere yeteneğim var. Mesela, iyi resim yapmak, dans etmek, Çerkes kültürünün getirisi olarak biraz şarkı söylemek. Beste hiç yapmıyorum ama enstrüman çalmak başka bir şey, galiba enstrümanı şarkı söylemekten daha çok seviyorum. Biraz daha fırsatım ve boş vaktim olsa onu iyice geliştirip, kendimi daha mutlu edeceğim bir hale getirebilirim. Bir de yazı yazmayı çok seviyorum. Mesela senaryo yazmayı çok istiyorum. Yeteneğim var mı bilmiyorum.
Televizyon fenomenine dönüşen Kiralık Aşk dizisinin yıldızı Elçin Sangu ile yılbaşına yakışan ışıltılarla harika bir çekim yaptık.
Vaktiniz olsaydı neler yapmak isterdiniz?
Güzel planlarım var; gezmek istiyorum. Gerçekten sosyal hayatım olmadığı için şu an sosyalleşmek bile benim için bir şey yapmak anlamına geliyor. Kitap okumayı, piyano çalmayı, kısacası yapmayı sevdiğim her şeyi özledim.
Seyahat anlayışınız nasıldır? Yemek, sanat ve yeni keşifler mi? Alışveriş mi?
Alışveriş alışkanlığım hiç yok. Hatta en son Milano’ya gittim ama iki parça bir şey alıp geldim. Ancak bir şey göreceğim, çok hoşuma gidecek, olmayan bir şey olacak o zaman ilgimi çekiyor ve alıyorum ama sadece alışveriş yapmaya bir yere gitmem.
Cilt bakımı ritüelleriniz nedir?
Sürekli gittiğim bir doktorum var. Cilt bakımımı yapıyor, cildimde bir sorun görüyorsa ona göre bir ürün tavsiye ediyor. Tavsiyelerine göre ben bir şeyler uyguluyorum. Ama onun dışında zaten sürekli makyaja maruz kaldığım için cilt temizliğimi kendim yapıyorum. Sokakta da çalıştığımız için hem sıcağa hem soğuğa maruz kalan cilt mahvoluyor. Ama ben çok dikkat ediyorum, makyajımı temizlemeden beni kimse yatıramaz mesela.
Kırmızı halıda nasıl bir kadın olmayı seviyorsunuz?
Tam olarak Zeynep Tosun’un yarattığı gibi bir kadın olmayı seviyorum. Gerçekten özenmiş, çok hoş ama asla, “Ben buradayım,” demeyen, olabildiğince sade, duru ama dikkat çeken bir kadın…