Hande Doğandemir InStyle Şubat Sayısında

Yeni filmi Her Şey Aşktan’la sinema kariyerinde de emin adımlarla ilerleyen Hande Doğandemir’le aşk, hayat ve hedefleri üzerine konuştuk.

Güneşi Beklerken dizisiyle geniş bir hayran kitlen oluştu. Nasıl bir histi? 


Aslında hiç bu kadar büyük bir kitleye ulaşacağını hayal etmemiştim. Öncelikle şaşırtıcıydı çünkü daha önce yer aldığım projeler sessiz sakin kendi yolunda gitmiş ama çokkaliteli yapımlardı. Diğer karakterler gibi bu projede de karakterimi çok severek canlandırdım ve izleyenler de ona çok inandı, bu da tabii ki çok heyecan verici. Doğru zamanda doğru projede yer almak çok önemli. Bu iş benim karşıma doğru zamanda çıktı.

Filmde rol aldığın diğer oyuncu arkadaşlarında aynı jenerasyonun yükselen yıldızları, onlarla çalışmak nasıldı?

Bu filmde işini çok ama çok ciddiye alan ve çalışkan insanlar buluştu. Şükrü ve Mithat’la enerjilerimiz çok güzel tuttu o yüzden çok güzel paslaşabildik; bunun olması için de gerçekten büyük bir özveriyle çalıştık. Herkes kendini tüm enerjisiyle bu işe verdi. Aynı şey kızlar içinde geçerli; üzerine kafa yorduk, çalıştık, her şeyin gerçek olması için elimizden geleni yaptık. Ben eminim bu özveri karşılıksız kalmayacaktır.

Her Şey Aşktan’ı konuşunca ister istemez aklıma şu soru geliyor: Sen aşık olduğunu nasıl anlarsın?

Ben hayatta yaptığı her şeyi büyük bir tutkuyla yapan bir insanım; aşk benim için ikili bir ilişkiden çok bunu ifade ediyor aslında. Bir proje olsun, en yakın arkadaşım için düzenlediğim bir organizasyon olsun, aileme yaptığım bir yemek olsun; yaptığım en önemli şeymiş gibi büyük bir tutkuyla yapıyorum. Her şeyi bu kadar coşkuyla yaşamak benim için aşk demek zaten. O yüzden aşk gibi bir duyguyu iki kişinin ilişkisiyle kısıtlamak haksızlık gibi geliyor.

Gece davetlerinde seni günlük halinden farklı görüyoruz. Daha feminen ve göz alıcı oluyorsun. Bir davete nasıl hazırlanırsın?

Tabii ki özel bir davete giderken özen göstermeye çalışıyorum. Dolabımda genelde siyah temel parçalar var. Yüksek bel pantolon, ceket, büstiyer gibi… Kendi çizgim dışında çok farklı şeyler yapmak gibi bir riske girmiyorum; içinde rahat hissetmem önemli. Kuaföre gitmekten çok hoşlanmadığım için saçımı ve makyajımı kendim yapıyorum. Nude bir makyaj yaparsam göz makyajını yoğun tutuyorum ya da siyah bir eyeliner’la kırmızı ruj da favorim.

Röportajın ve çekimin devamı InStyle Şubat sayısında!

İlgili Makaleler