Ateş, “İşimden dolayı gün benim için sabah 04’.00te başlıyor. Ocak ayından bu yana yarasa kadın gibiyim. Şu sıralar evi otel gibi kullanıyorum anlayacağınız,” diye esprili bir şekilde anlatmaya başlıyor, evinin salonunda çiçeklerinin yerini itinayla düzenlerken. Yakında TV programı sezon tatiline gireceği için de eşi ve oğluyla yapmayı planladığı tatilin rotasından bahsediyor. Emre İskeçeli’nin de iş temposu yoğunluk olarak ondan farklı değilmiş. “Hepimize iyi gelecek bu tatil. Özellikle de Ali çok mutlu durumdan. Alaçatı, Monaco ve ardından Amerika’daki kız kardeşimi ziyaret etmek istiyoruz,” diyor gözlerinin içi parlayarak.
Onu ilk kez 1990’da Türkiye Güzeli seçildiğinde tanımıştık. O günlerden bu yana fiziki güzelliğinden de etrafına yaydığı o pozitif enerjiden de bir şey kaybetmemiş Ateş. “MAC Kanyon’daki Orçun Hocam sağ olsun. Beni çok sıkı çalıştırıyor çünkü,” diye açıklama getiriyor hemen konuya. Üzerinde rahat bir şalvar pantolon ve siyah askılı bir tişört var. Ekran önünde olmanın getirdiği ciddiyetin aksine gündelik hayatta rahat görünümlü kıyafetlere meraklı olduğunu söylüyor.
Ilık ılık esen bir yaz gününün öğle saatlerinde Yeniköy’de ikinci dereceden tarihi eser dairenin zilini çalıyoruz. Kapıyı ekranda sabahın çok erken saatlerinde görmeye alışık olduğumuz o gülen sempatik yüzüyle Jülide Ateş açıyor bize. Ateş, hafta içi her sabah Celal Pir ile saat 06.40’ta başlayıp 09.00’da biten Bugün adlı haber ve aktüalite programını sunuyor. Aslında bu saatler onun normalde uyku saatleriymiş…
Yıllar önce alınan Yeniköy’deki bu yol yalısına yeniden taşınma işine en çok Ali sevinmiş. “Burası evlendiğimizde oturduğumuz ilk evimizdi. Ayrıca Ali’nin de doğduğu ev olarak bizim için önemli bir yere sahip,” diyor Ateş. Sonrasında Kemer Ccountry ve Kanyon’da oturmuşlar.
Çift, birkaç yıl önce buraya dönme kararı almış. “Çünkü Ali bu bahçeyi çok seviyordu. Onun Boğaz kenarında büyümesi fikri de eşimle hoşumuza gidiyor,” diye belirtiyor. Hakikaten de dört katlı yalının filmlerdekine benzer kademeli olarak yükselen altı dönümlük yemyeşil gizemli görünen çok büyük bir korusu bulunuyor. “Burada oturan sekiz aile var. Hepsiyle ilişkiler harika. Artık kocaman bir aile olduk,” diyerek Yeniköy’e dönmekten duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. “Çalıştığım yere daha önce hiç bu kadar yakın mesafede oturmamıştım. Ne büyük bir lüksmüş bu meğer. Yedi dakikada kanala varıyorum,” diye anlatmayı sürdürüyor.
150 m2’lik daire iki oda, salon, mutfak ve banyodan oluşuyor. Çift, yatak odasını büyüterek, bir bölümünü çalışma ve giyinme odası yapmış. Ali’nin odası, mutfak ve salon Boğaz manzarasına hakimken, kendilerine ait yatak odası tamamen koruya bakıyor. Her sabah kalktığında koridordan salona doğru yürürken, Boğaz’ın aldığı farklı rengi görmenin onu nasıl mutlu ettiğini söylüyor Ateş.
Bu keyifli yazıyı ve ev fotoğraflarının devamını, InStyle Home Temmuz sayısında bulabilirsiniz.