Zamansız stiliyle çok beğenilen Kate Hudson, Jimmy Choo’nun yeni sonbahar – kış koleksiyonu için röportaj verdi. Röportajda stil ikonlarının Julie Christie, Anita Pallenberg ve Cher’in olduğunu söyleyen Kate Hudson, röportajla birlikte birbirinden güzel pozlar da verdi.
İlk kez 2000 yapımı Almost Famous filminde izlediğimiz ve bu filmle Golden Globe ödülü alan Kate Hudson röportajda, Jimmy Choo‘nun koleksiyonundan seçtiği parçalarla poz verirken hayatındaki bale ve kırmızı halıyla ilgili detayları da anlattı.
Röportaja ve Kate Hudson’ın Jimmy Choo için verdiği pozlara bakmak için tıklamaya devam edin.
Stilinizi ve sizi etkileyen ikonlar kimler?
Stilimin ruh halime bağlı olduğunu söyleyebilirim ama konfor kesinlikle ortak payda çünkü parçaların çoğu akıcı ve hafif. 70’ler beni her zaman etkilemiştir; seksi olmanın yanı sıra genel estetiğinde oldukça özgürdür. Moda ikonlarım ise Julie Christie, Anita Pallenberg, Kate Moss ve Cher.
Jimmy Choo bu sonbahar baleden ilham alıyor. Balenin disiplini formda olma yaklaşımınızı nasıl etkiliyor?
Dans ederek büyüdüm. Annem beni daha üç yaşındayken baleye başlattı ve 12 yaşına kadar modern dans gibi diğer türleri denememe izin vermedi. Bir dersi bile kaytarma şansım yoktu, gitmem gerektiğini biliyordum. Çocukken böyle bir disipline sahip olduğunuzda bu bir anlamda her şeye yansıyor. Dans etmek, vücudumun neye ihtiyacı olduğunu anlamam açısından bedenimle bağlantı kurmamı sağladı. Dansın güzel yanı, bu yoğun disipline ve bu temele sahip olduğunuzda özgür olabiliyor ve serbest bırakabiliyorsunuz. Her şeye, hatta oyunculuğunuza yansıyor; oynadığınız kişiyi içselleştirmek ve açığa çıkarabilmek için provalar yapıyor ve karakterle bağlantı kuruyorsunuz.
En favori kırmızı halı kıyafetleriniz hangileri oldu?
“Nine” müzikalindeki kostümlerin ve Colleen Atwood ile çalışma fırsatının favorim olduğunu söyleyebilirim. Kırmızı halı favorilerimden biri bu yıl Altın Küre töreninde giydiğim Versace, bir başkası da 2003 yılında Oscar ödül töreninde giydiğim dore Versace. 2013’teki Altın Küre’de giydiğim desenli Valentino elbise ve 2013’te yine Altın Küre’de giydiğim McQueen elbiseye de bayıldım. Daha pek çok kıyafetim var çok sevdiğim; açıkçası seçmek oldukça zor çünkü sevmediğim bir şeyi büyük olasılıkla giymezdim.
Hatırladığınız ilk moda anınız hangisi?
Henüz küçük bir kızken annemle birlikte özel bir çalışma için Bob Mackie’ye provaya gittiğimizi hatırlıyorum. Mackie’nin atölyesindeydik, her tarafta kumaşlar ve payetler vardı. Nefesim kesilmişti, sanki bir moda rüyası görüyordum! Bana minik payetli fiyonklu tokalarla dolu bir paket verdiğini anımsıyorum. İçinde farklı renklerde on kadar toka vardı; o anki heyecanımı hiç unutamam.
Sizce herkesin yaşamını iyileştirmek için yapması gerekenler neler?
Bana göre şekeri kesmek, ya da en azından her gün ne kadar tükettiğinizi bilmek ve sınırlamak. Benim gözümü açanlardan biri bu oldu çünkü tam bir bağımlı gibi öğleden sonra 4 civarında canım tatlı çekiyordu. Ne kadar çok şeker tükettiğimizi fark ettim. Bu her şeyi değiştirdi.
Spora gelince, sizi ürkütmeyecek herhangi bir şekilde aktif olun ve haftada dört kere spor yapmaya çalışın. Uzun olması gerekmiyor; parkta bir yürüyüş bile olabilir. Haftada dört kere sizi harekete geçiren ve ciğerlerinizin açılmasını sağlayan her türlü egzersiz motive eder. Üçüncüsü de zihinsel sağlık ve meditasyon. İşlerim ve çocuklarımdan dolayı hiç zaman bulamıyordum. Geçen sene başında yeni yıl kararlarımdan biri her gün beş on dakika meditasyon yapmaktı. Hayatımdaki en büyük değişiklik bu oldu. Beş dakikayla başladım ve yirmi dakikaya çıktım; güne daha farkında ve odaklı, aynı zamanda daha az tepkisel başlamamı sağlıyor. Gün içinde stresli hissettiğimde de kendimi toparlamak için yararlandığım bir araç haline geldi.
İlk ‘yetişkin’ ayakkabılarınızı veya çantanızı anlatır mısınız?
On iki yaşındaydım ve mezuniyet içindi. Annem o zamanlar topuklu ayakkabı giymeme izin vermiyordu ama ben ayakkabı dolabına gidip onunkileri deniyordum tabii. Bol etekli beyaz bir elbise giymiştim; üzerinde küçük kiraz desenleri vardı. O gün annem ilk topuklu ayakkabılarımı almıştı; herhalde üç santim yüksekliğindeydi. Parlak kırmızı ayakkabılarımı hediyelik ambalajıyla verdiğinde öyle mutluydum ki! Yani ilk topuklu ayakkabılarım, parlak kırmızı bir çift dekolte pabuç oldu ve beni çok heyecanlandırdı.
Kırmızı halı etkinliklerinde ne giyeceğinize nasıl karar veriyorsunuz?
Çoğunlukla aynı insanlarla çalışıyorum ve herkesin fikrine değer veriyorum. Genellikle birbirinden çok farklı iki stilden birini seçmeye çalışıyoruz. Hepimiz fikrimizi söylüyor ve üzerinde konuşuyoruz. Bazen kendiliğinden çözülüyor, bazen de üzerlerinde oynuyoruz. Saçı toplasak mı, açık mı bıraksak, biraz oyun oynamaya benziyor; bir görünüm ve bir kişi olarak sizin için nasıl anlamlı olduğunu bulmaya çalışıyoruz. Tabii rahat olması benim için en önemli özelliği.
Moda açısından hangi sezon favoriniz?
Sonbahar/Kış koleksiyonlarını görmek beni hep heyecanlandırır çünkü moda için favori sezonum bu. Katmanları ve dokuları seviyorum, çok daha zengin. Ama Yaz, giyinme açısından favori sezonum. Tam anlamıyla bir yaz kızıyım; uçuşan, hafif ve mümkün olduğunca az şey giymeyi severim çünkü kısıtlanmak istemem. Yaz aynı zamanda aksesuar anlamında da çok eğlenceli oluyor.
Bugünkü fotoğraf çekimlerinden hangisi favori Jimmy Choo stiliniz?
Sanırım en sevdiğim görünüm, pencerede pembe kadife, topuklu bale ayakkabıları ve etekli fotoğraf. Görünümün tamamında vintage Oscar de la Renta havası hissediliyor, başka bir dünyadanmış gibi ve çok huzurlu. Ayakkabılar çok güzel ve rengiyle siyah elbisenin çok özel olduğunu hissettiriyor.