Hamam’ın Memo’su, Muhteşem Yüzyıl’ın Şehzade Mustafa’sı Mehmet Günsür ile InStyle Men özel ekimiz için eğlenceli bir çekim gerçekleştirdik.
Ferzan Özpetek’le Hamam filminde tanıştınız, bu başlangıcın sizin hayatınızda nasıl etkileri oldu?
Hamam’ı 1996 yılında çektik. Evet, o yıla kadar oyunculuk yapıyordum ama biraz hobi gibiydi benim için, restoran da işletiyordum ve müzik grubum da vardı o zamanlar. Hamam’dan sonra, “Sadece bu işi yapsam iyi olacak sanırım,” dedim. Bu benim ilk sinema filmimdi. Bu filmden sonra Türkiye’de kaldım ve kendimi iş reddeden bir adam olarak buldum. Hamam, Ferzan’ın da ilk filmiydi. 13 Mayıs’ta motor demiştik, şimdi tam 20 yıl olmuş. Filmden iki sene sonra İtalya’dan bir tiyatro oyunu teklifi geldi, Bent, ve dört yıl turne yaptık.
Roma ve İstanbul’daki yaşamların arasındaki en büyük fark ne?
Ben çok şanslıyım ki İstanbul’da görünmez olabiliyorum: Metro kullanabiliyorum, şimdi saçlarım uzun, saçlarımı önüme atıp kitap okumaya başlayınca kimse tanımıyor beni. İtalya ise çok rahat, orada zaten İstanbul’daki kadar tanınmıyorum ama tanınsam bile oradaki meşhur olma kavramı biraz daha farklı.
Türkiye artık sadece aileni ziyaret etmeye geldiğiniz bir yer gibi mi?
İstanbul benim doğup büyüdüğüm şehir. Benim şehrim yani, benim İstanbul’um. Tabii ki ailemi ziyaret etmek ya da iş için geliyorum gidiyorum ama o kopukluğu hiç hissetmiyorum. Oradayken burayı özlüyorum, buradayken de orayı özlüyorum ama iki tarafta da mutluyum.
Röportajın ve çekimin devamı InStyle Men özel ekinde!