Moda ikonu olarak tanınıyorsunuz. Güzellikle de ilgileniyor musunuz?
Modanın da güzelliğin de büyük hayranıyım, ama temel olarak. Benimle moda arasında kurulan bir bağ var ki bu çok gururlandırıcı, ama kendimi Carrie Bradshaw’dan tamamen farklı biri olarak görüyorum. Cildime önem veriyorum ama kendimi buna adamıyorum.
İnanması zor olabilir ama büyüleyici stiliyle ön plana çıkan oyuncu Sarah Jessica Paker aslında o kadar da şatafatlı değil. Bir adet ruju bile yok, kendi saçını yapamıyor ve onu en son bulabileceğiniz yer bir spor salonu.
Sarah Jessica Parker’ın güzellik alışkanlıkları ile ilgili anlattıklarını öğrenmek için tıklamaya devam edin!
Peki güzellik rutininiz neleri kapsar?
Temel şeyleri. En önem verdiğim nokta yüzümü yıkamak. Bazen kocama “Çok yorgunum Matthew! Yüzümü yıkamak istemiyorum,” diyorum. O da “Neden yıkayasın ki?” diye cevap veriyor. Bu konuyu asla anlamıyor. Her zaman nemlendirici ve dudak koruyucu kullanırım. Saçlarım ise tamamen ayrı bir mesele. Keşke nasıl fön çekebileceğimi bilseydim. Böyle yeteneklerim yok. Saçımı arkada sıkı bir topuz yapıyorum; tüm yapabildiğim bu.
Antrenman düzeniniz nasıldır?
Uzun süredir egzersiz yapmıyorum ve uzun bir süre daha yapamayacağım çünkü her sabah dörtte kalkıyorum. Spor salonuna gitmek için de 12 saatlik bir çalışma gününde daha erken kalkamayacağım. Ben her şeyden önce bir anneyim, başka önceliklerim var. Bu yüzden sadece daha sağlıklı beslenmeye gayret ediyorum.
Çocuklarınızdan bahsetmişken, ikiz kızlarınız süslüler mi?
Sürekli değişiyorlar. Daha altı yaşındalar ve kişilikleri oluşum sürecinde. Şu an birisi elbiseler giymek isterken, öbürü bol taytlar giymeyi tercih ediyor. Etrafta oğlan çocukları gibi koşturduktan sonra oturup kız çocukları gibi evcilik oynuyorlar.
Sekiz yaşınızdan beri oyunculuk yapıyorsunuz. Kendi görünümünüzü geliştirmeniz ne kadar zaman aldı?
Çok uzun sürdü çünkü çok uzun yıllarımı başka insanlar olmaya çalışarak geçirdim. Dumanlı göz makyajı ve hafif bir ruj ile rahat hissettiğimi biliyorum. Kendime ait bir rujum bile yok. Saçımı genelde salık kullanıyorum ve ortadan ayırıyorum.
Yaşlanma ile ilgili düşünceleriniz neler?
Zaman akıp gidiyor. Yapabileceğiniz tek şey kendinize iyi bakmak. Oldukları gibi görünmeye devam eden insanlara saygı duyuyorum. Bence en zoru ama en güzeli bu.
1. Laura Mercier Caviar Stick Eye Colours Krem Göz Farı
“Bu krem farları neredeyse piyasaya çıktıkları günden beri kullanıyorum. Bir kere sürdüğün zaman, asla dağılmıyorlar.”
2. Dior Addict Lip Maximizer Lip Gloss
“ Az miktarda parlaklık içeriyor ve rengi çok saydam bir pembe. Sanki bir deniz kabuğunun içindeymiş gibi hissettiriyor.”
3. La Roche-Posay Toleriane Fluide Krem
“Bu ürün cildi gerçekten çok iyi nemlendiriyor ve asla yapış yapış bir his bırakmıyor.”
4. Serge Normant Dream Big Instant Volumizing Sprey
“Aslında hacim verici bir sprey, ama saç spreyi olduğu kadar kuru şampuan olarak da işe yarıyor. Nimetleri sanki hiç bitmeyecekmiş gibi.”