Scooter kullanıyorsunuz, şehir hayatına uygun cool bir stiliniz var. Bu alanda tercihleriniz neler?
Günlük hayatta benim için önemli olan rahat olmak, dolayısıyla içinde rahat edebildiğim kıyafetleri seçiyorum. Dolabımda sayıca oldukça fazla jean var, mümkün olduğu kadarıyla kombinlerimi jean’le yapmaya çalışıyorum. Bir de salaş ve gri tişörtlerim vazgeçilmezlerim arasında, onların da sayısını hatırlamıyorum. Nerede salaş, gri bir tişört görsem hemen alıyorum. Genelde onun dışında da pastel tonları kullanmayı tercih ediyorum. Jean’lerimi genelde Diesel’den alıyorum, kıyafetlerim için de son zamanlardaki tercihim Scotch&Soda. Sneaker’lar için de Nike ve Toms devamlı takip ettiğim iki marka
Sette sık sık makyaja maruz kaldığınız için sormak istiyorum, bir erkek olarak cilt sağlığınızı korumak için ne yapıyorsunuz?
Eşinizle tanışmanız ve evliliğe kadar olan süreci bir de sizden dinleyelim mi?
Aslı’yla ortak arkadaşlarımız vardı ama şahsi olarak tanışmıyorduk. Bir gün, bir yerde denk geldik, biraz sohbet ettik. Sonra iki kez daha denk geldik ve en sonunda ben devreye girerek görüşmek istediğimi söyledim; “Bir kez daha görüşebilir miyiz?” diye (Gülüyor). Sonra görüşmeye başladık, zamanla ilişkiye dönüştü bu durum. Birbirimizi tanıdıkça sevmeye, vazgeçememeye ve en sonunda da hayatımızı birlikte devam ettirmeye karar verdik. Birlikteliğimiz 4 seneye yaklaştı, son 2 senedir evliyiz.
Kurt Seyit ve Şura’nın Petro’su, genç ve yakışıklı oyuncu Birkan Sokullu ile moda, tatil ve aşk üçgeninde keyifli bir sohbet gerçekleştirdik
Oyunculuk sizin için ne ifade ediyor?
Oyunculuğu başladığım günden bu yana çok severek sürdürüyorum, zaten ilk işim olan basketboldan sonra da sevebileceğim bir iş yapmak istiyordum. Mesleğimi icra ettikçe her yeni karakterde, her yeni işte bu sevgi katlanarak devam ediyor. Oyunculukta en sevdiğim şey bir işe hazırlanma, canlandırdığın karakteri ortaya çıkarma evreleri. Daha yolun başında olduğumu, öğrenecek çok şeyimin olduğunu düşünüyorum. Aklımda bu mesleği çok uzun yıllar sürdürmek var.
Sporcu kariyerinizi sürdürmeme sebebiniz neydi?
Spor,özellikle de basketbol çok yoğun bir tempoyu gerektirdiği, bir noktadan sonra meslek haline geldiği için orada bir tercih yapmanız gerekiyor. O dönemde ben okulu seçtim. Tabii sonrasında okulla birlikte sürdürdüm ama o artık meslek değil de hobi olarak devam etti.
Sporcu disiplininin, bugün sürdürdüğünüz mesleğinize faydaları oluyordur herhalde…
Gerçekten o çok enteresan bir durum, bir yerden sonra hayatınızda kalıcı bir disiplin haline geliyor. Şu an yaptığım işte, sette de o disiplini hala sürdürmeye çalışıyorum ve ondan dolayı da mutluyum çünkü bu beni dengede tutan bir durum. Aynı zamanda işe karşı saygıyı da basketboldan öğrendiğimi söyleyebilirim, bir işi böyle yapmak daha keyifli bana.