Sizin hakkınızda pek ön plana çıkmayanlardan söz ederek başlayalım mı?
Sanki herkes beni çok rahatmışım gibi görüyor ama ben her şeyi çok fazla kafama takıyorum. Utangacım, çekingenim.
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
Güzel bir çocukluk geçirdim; Bebekte büyük bahçesi olan bir evde yaşıyorduk, köpekler ve çeşit çeşit hayvanlarla birarada büyüdüm doğa sevgimde buradan geliyor heralde. Çıkmaz bir sokakta oturuyorduk dolayısıyla rahat rahat, bol bol oyun oynayarak büyüdüm; futbol, saklambaç, çatapat, kız kaçıran… sanırım bunları yakalayabilen şanslı nesildenim.
Hayalinizde hangi mesleği yapmak vardı?
Hayallerim arasında hep doğada olmak vardı. Ben Marmara Üniversitesi’nde Ekonometri okudum ama keşke doğa bilimleriyle ilgili bir şeyler okusaydım, hep kafamda o vardı çünkü. Sanırım dünyanın en gereksiz ve en zor bölümlerinden birini okudum. Mezun olmak için tek dersim kalmıştı, bir türlü geçemiyordum en sonunda gidip hocaya dedim ki; “hocam beni geçirin gerçekten hayatımda bu işle ilgili hiçbir şey yapmayacağım”. O kadar uzaktım yani okuduğum bölüme.
Peki ya oyunculuk?
Üniversitede okurken tamamen tesadüf eseri modellik yapmaya başlamıştım ve ardından yine tamamen tesadüfen oyuncu oldum.
Dinlenmek sizin için ne yapmaktır?
Zihnen dinlenmek hiç bir şey yapmamak, hiç bir şey yapmadan boş bakmaktır. Fizikken dinlenmek için yelkene çıkmaktır. Özellikle zor, sert havada yelkene çıkarım ki aklım sırf yelkene gitsin, başka bir şey düşünmeyeyim.
Ne zamandan beri yelken yapıyorsunuz?
Herhalde 15 yıl olmuştur. Hem spor olarak yelken yapıyorum, hem de yelkenlinin kendisini yapıyorum. Babam mimar, aynı zamanda tekne de yapıyordu. Ben küçükken atölyesine gidip geliyordum, biraz da param vardı sonrasında gittim atölye kurdum. Ağabeyimin arkadaşlarının ahşap tekneleri vardı onları düzelttim, sonra kendim bir iki tekne yaptım. 2009’da ara verdim ve şimdiye kadar ki süreçte oyunculuk yaptım.
Keyif adamı olduğunuzu söyleyebilir miyiz?
(Gülüyor) Valla olmadığımı söyleyemeyeceğim. Şimdi Yalova taraflarında arazi araştırıyorum; büyük bir arazi alacağım bir sürü şey ekeceğim, hayvanlarım olacak. Peşinde olduğum yakın hayalim bu şimdilik. Bu sadece keyif için değil, aynı zamanda yatırım için de hayalim.
Modayı takip eder misiniz?
Modayı neredeyse hiç takip etmiyorum. Üstümde güzel duruyorsa benim için tamamdır. Bu renk bana yakışıyor mu? yakışmıyor mu? diye bile düşünmem.
Vazgeçemediğiniz takıntılı olduğunuz giysi yada aksesuar var mı?
Blue jean, t-shirt, gömlek, spor ceket ve ayakkabıda da espadril diyebilirim. Bunlarda da renk, kesim gibi özelliklerinden çok üzerimde nasıl durduğuna bakarım.
Nasıl alışveriş yaparsınız? İkinci bir fikre ihtiyaç duyar mısınız?
Tek başıma alışveriş yaptığım zaman aldıklarımın hiçbirini daha sonra giymiyorum. Saolsun yakın erkek arkadaşlarım bana bu konuda yardımcı oluyorlar.
Hayatta giymem dediğiniz bir şey var mı?
Uzun yıllardır uzun sörfçü şortlarını giyiyordum, sanırım kısa mayo şortlar moda olmaya başladı. Geçen seneye kadar söyleseler hayatta giymem derdim ama şimdi görünce acaba mı? diyorum. Bilmiyorum, bakalım bu yaz ne yapacağım, onun stresi var üstümde (gülüyor). Bir de terlik hayatta giymem; ya çıplak ayak gezerim ya da espadrillerle.
Kadında ilk olarak ne ilginizi çeker?
Bakışı ve gülüşü dikkatimi çeker. Ben bir kadına baktığım zaman o an hiç çaktırmıyor olsa bile, onda hoşlanabileceğim bir şey olduğunu hissediyorum, zamanla da hislerimin doğru olduğunu görüyorum.
Aşkı nasıl yaşarsınız?
Duygularımı yüksek yaşayan bir adamım, dolayısıyla bu aşkta da böyle. Çabuk parlayan ve çabuk sönen bir yapım var. Mesela bu sene öğrendim ki kıskanç bir adammışım (gülüyor). 8-9 yıldır hep kısa ilişkilerim oldu, uzun ilişki adamı olmadığımı düşünüyordum ama şimdi bir yıldır devam eden bir ilişkim var.
Peki şu sıralar gündeminizin birinci sırasında ne var?
Gündemimde yeni bir dizi projesi var; Erler Film’in Polisiye Komedi projesi olan Güzel Çirkin adlı bir dizi çekiyoruz. Dizide Nazlı’nın (Naz Elmas) sevgilisi, Serdar adlı bir iş adamını canlandırıyorum. Bir de Eylül ayında çekimlerine başlayacağım bir sinema filmi var, o da beni heyecanlandırıyor.
HUZUR, FİT BİR VÜCUT VE ADRENALİN
Pamir Pekin; yelken, boks ve arabalara olan tutkusunu anlatıyor.
YELKEN
“Yelkenli için ağaç atölyem var; hem yelkenlinin kendisini tekne olarak yapıyorum, hem de 98’den bu yana spor olarak sürdürüyorum. Yelken yapmak kafamı dağıtıyor, huzur buluyorum.”
HUZUR, FİT BİR VÜCUT VE ADRENALİN
Pamir Pekin; yelken, boks ve arabalara olan tutkusunu anlatıyor.
BOKS
“Boksu vücudumu korumak için yapıyorum. Aynı zaman da boksun ağırlık kaldırmaktan farklı olarak beyni de çalıştırdığını düşünüyorum.”
HUZUR, FİT BİR VÜCUT VE ADRENALİN
Pamir Pekin; yelken, boks ve arabalara olan tutkusunu anlatıyor.
ARABA
“Özel alanlarda hız yapmayı seviyorum. Bir dönem param yoktu ama iki tane Porsche’m vardı. Bir tanesiyle kaza yaptım çöp oldu, diğerini de sattım.”
