Dünya Güzellerim’den başlayabilir miyiz konuşmaya. Sanki o dördüncü kadın değil de, programın sunucusu, ya da organizatörü gibi bir rol üstlenmiş olduğunuzu gözlemledim ben…
Benim Yok Böyle Dans’a da girişim böyle olmuştu, ben sunacağım zannediyordum, meğer benden dans etmemi istiyormuş Acun (Ilıcalı). Nedir, Ne Değildir diye bir iş yapmıştım ben, burada da aynı yapımcılarla çalıştık, yani tanıyordum zaten herkesi. Ama bu ekip beni daha önce de şakalamıştı Demet Akbağ’ın sunduğu programda. O yüzden ne bekleyeceğimi bilemeden gittim görüşmeye, “Bülent Ersoy, Safiye Soyman, Banu Alkan olacak programda,” diyorlar bana, “E, bu kamera şakasından başka bir şey olamaz herhalde,” diyorum ben de, insan başka bir şey düşünemiyor ki! “Onlar seni istiyorlar,” dediler, hepsine sormuşlar, gerçekten başkasını istemediklerini söylemişler. Projenin orijinali de çok komik, Amerika’da erkeklerle yapılıyor ve asıl olay onları toparlamaya çalışan bir karakterin eziyeti üzerine kuruluyor. Burada da o rolü ben üstlenmiş oldum. Dördüncü değil de, üç artı birinci olarak tanımlıyorum kendimi. Ve şunu söylemek isterim, o artı bir başkası olsaydı çok üzülürdüm. Sonradan izleyip de, “Keşke ben yapsaydım,” diyeceğim bir işti. İnsanlar nasıl kabul ettiğimi filan soruyorlar ama 23 yıldır bu işin içindeyim, bu tecrübeyi bu kadar zamanda yapamamışım öyle söyleyeyim size. Bütün tecrübelerimin üstüne cila gibi geldi.
‘Seyahat başkanı’ diyorsunuz kendinize, oldukça yerinde ve komik bir tabir…
Kendime başka bir tanım bulamıyorum! Yoruluyorum tabii ama, seyahatin kendisinden değil de bavul toplayıp boşaltmaktan! Bir de benim mutlaka İstanbul’a dönmem gerekiyor. New York’tan Londra’ya uçamam mesela, arada yarım günlüğüne bile olsa buraya dönmem gerekir. Bilet işlerimle ilgilenen Aysun, “Deli,” diyor bana, ama böyleyim işte. Allah güç vermiş en azından ki yapabiliyorum hala bunları, ama pasaportumda yer kalmadı mesela artık. Hayatımı en çok kolaylaştıran insan ajansım Gaye Sökmen ve Aysun zaten. Saati yok, gecenin üçünde de telefonuma cevap verir, bir yolunu bulup iki saat sonraki uçuşa beni bindirir.
Hiç görmediğiniz yerler arasında nereye gitmek istiyorsunuz en çok?
Peru! İlk kez gittiğim yerlere tek başıma gitmemeyi tercih ediyorum bir de, o yüzden de bir arkadaş grubu ayarlamam gerekiyor orası için öncelikle. Bir de yeni yılda Avustralya’ya gitmek istiyorum.
Sosyal medyada özellikle de Instagram Stories’de çok aktifsiniz. Nasıl ilişkiniz?
Çok az insan takip ediyorum Instagram’da ben. Neden? Çünkü kimi takip ediyorsam onun paylaştığı her şeyi beğenmem gerekiyor diye düşünüyorum. Stories’i izlemek ve insanları oradan takip etmek bana daha kolay geliyor, onu fark ettim.
Röportajın ve çekimin devamı InStyle Ağustos sayısında!
Röportajın ve çekimin devamı InStyle Ağustos sayısında!
Kıştan rol çalan bir günde, Ağustos sayımızın kapak çekimi için televizyonun en beğenilen yüzlerinden Burcu Esmersoy‘la bir araya geldik..