“Sığınabileceğin bir yer var. İçinizde bir yer, kimsenin erişimi olmayan bir yer, kimsenin yok edemeyeceği bir yer” Filmin repliklerinden biri olan bu cümle koleksiyonunun ilham kaynağı olan Ceren Ocak, koleksiyonlarını güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi kararlarını alıp hareket edebilen kadınlara hitap ediyor.
Toplamda 30 parçadan oluşan Sonbahar-Kış koleksiyonunda kahverengi, koyu kırmızı, beyaz renkleri kullanıldı. The Skin I Live In filminde ana karakterin büründüğü beyaz sargı bezini temsilen tüm vücuda oturan derin V yakalı deri tulumlar tasarlandı. Kırmızı ceketin sırt bölgesindeki geniş düğmeli bağlamalar kadının yaşam belirtisini simgelerken, kahverengi parlak deri derin dekolteli tulum ise yeniden doğuşu anlatıyor.
Deriye verdiği binbir formlu tasarımlar dışında çarpıcı detaylarla da adeta kıyafetleri sanat eserine dönüştüren Ceren Ocak, Sonbahar-Kış sezonunda yine gündüzden geceye fark edilir stile sahip olmak isteyen kadınlara sesleniyor.
Koleksiyonda yer alan deri tulumlar, elbiseler, pantolon ve etekler, büstiyerler, deri krokodil detaylı sweatshirtler dışında dış giyim tasarımları da dikkat çekiyor. Tasarımlar elbiselerde omuzlara verilen formlar, ceketlerin arkasında yer alan metal detaylar, tül üzeri cut-out büstiyer gibi ayrıntılarla birleşiyor.