Siyah çay, dünyadaki çay tüketiminin yüzde 90’ını oluşturuyor. Antioksidan içeriğinin yanı sıra, ciltteki nem seviyesini yükselten tanen asidi açısından da oldukça zengin olan siyah çay aynı zamanda diş minelerini güçlendiren florür içeriyor. Beslenme uzmanı Paula Simpson; siyah çay, oolong çayı ve yeşil çayın aynı kaynaktan elde edildiğini söylüyor. Bu kaynak, antioksidan zengini Camellia Sinensis adlı bir bitki.
Yeşil çay, kırışıklık, renk değişimi ve sarkma gibi cilt sorunlarına yol açabilen oksidatif hasarlara karşı hücreleri koruyor. Aynı zamanda bir antienflamatuar olan yeşil çayın, iyileşme sürecini hızlandırdığına inanılıyor. Diş minesini güçlendiren florür açısından da zengin bir kaynak olan yeşil çay, bu nedenle ağız ve diş sağlığı açısından oldukça önemli.
Yarı fermente, kokulu, siyah Japon çayı oolong ile diğer çay türleri arasındaki fark hasat tarzında yatıyor. Diğer çaylar tamamen okside edilirken, oolong çayı yaprakları, kısmen okside ediliyor. Böylece çiçeksi aromalarını korumuş oluyorlar. Oolong çayı, polifenol açısından en zengin olan çay türü aynı zamanda yağ hücrelerini parçalayan enzimleri de harekete geçiriyor.
Sağlık için faydalı özelliklerinin yanı sıra, çayların aslında güzelliğinize de katkıda bulunduğunu biliyor muydunuz? Siyah, yeşil veya beyaz.. Ne renk olursa olsun, bir bardak çay, daha genç görünmenize ve hissetmenize yardımcı olacak antioksidanlarla dolu. Sudan sonra dünyada en çok tüketilen ikinci içecek olan çayın, tüm çeşitleri cildi koruyan ve sağlık açısından faydalı olan polifenol adlı bir doğal kimyasal içeriyor. Bu nedenle tüm çaylar, oldukça lezzetli antioksidan kaynakları.
Beyaz çayın içindeki oksidanlar, kolajen ve elastin seviyelerini düşüren enzim aktivitelerini önlüyor. Beyaz çay da yüksek oranda flavonoid içeriyor ama bu çayın artı değeri, bakteri düşmanı olması. Bu nedenle cilt bakımı ürünlerinde kullanıldığında akne azaltıcı etki yapabiliyor.