Birçok hikâye ilk görüşte aşkı doğruluyor. Hatta hepimiz ilk görüşte aşkların yaşandığı kitaplarla, dizilerle ve filmlerle büyüyoruz. Ve içimizde bir yerlerde, ilk görüşte aşkın olduğuna dair büyük bir inanç besliyoruz. Peki gerçekten ilk görüşte aşk var mı? Hiç tanımadığınız, sadece bir kere gördüğünüz, sesini bile duymadığınız birine gerçekten âşık olabilir misiniz? Merak ettiğiniz tüm soruları cevaplıyoruz.
Aslında burada devreye cazibe dediğimiz şey giriyor. Tanımadığınız, konuşmadığınız, sadece uzaktan gördüğünüz birinin ilk görüntüsüne kapılırsınız. Tanıştıktan sonra sesine veya kokusuna da aynı şekilde bağlanmış olabilirsiniz. Sadece bu durum bile aşk hissini uyandırabilir.
Bir insanın cazibesine kapılmak büyük bir aşkın başlangıcı olabilir, ama tam tersi de olabilir. Sevgi, karşınızdaki insanla zaman içinde kurduğunuz samimiyet ve paylaşımla oluşur. Ama hislerinize güveniyorsanız, ya da sadece denemek istiyorsanız, sırf cazibesine kapıldığınız için bile o kişiyle birlikte olabilirsiniz. Belki de gerçekten beklediğiniz büyük aşk odur.
“İlk görüşte aşk” cümlesi biraz yanıltıcı olabilir. Bazı insanlar “onu ilk gördüğümde anlamıştım” gibi cümleler kurabiliyor. Ancak bu cümleleri kurmadan önce zaten bir birlerini tanımış oluyorlar. İlk görüşte âşık olduğunuzu düşündüğünüz kişiyi daha önce gittiğiniz bir kafede görmüş olabilirsiniz, ya da bir arkadaşınızın arkadaşı da olabilir. Sadece bir defa gördüğünüz birini ve bir daha asla göremeyeceğiniz birine âşık olma ihtimaliniz ne kadar yüksek olabilir ki?
Yani burada “ilk görüşte aşk” terimini biraz çürüteceğiz. Biriyle sık sık karşılaşmaya başladığınızda, aynı ortama girdiğinizde, onu tanımaya başladığınızda âşık olmanız daha yüksek bir ihtimal. Çünkü karşı tarafın düşünce tarzını ve tavrını anlamaya başlarsınız, ortak noktalar yakalarsınız ve onu iyice tanıdıktan sonra büyük bir şeyler hissedebilirsiniz.
Tabii birde ilk görüşte aşkın tamamen doğaüstü şeylerden kaynaklandığına dair inançlar var. Bazı metafizik inançlarına göre, insanlar dünyaya geldiklerinde ruhları ikiye bölünürmüş. Bu ikiz ruhlar yeryüzünde buluşur ve bu buluşma da aşkı doğururmuş. Bu inanışa göre ilk görüşte aşk kavramı doğrulanabilir; tabii inanıp inanmamak tamamen size bağlı.