Paris Running Club İstanbullu Koşu Kulüpleriyle Buluştu

Paris Running Club’ın (PRC) üyeleri 25 Mart Cumartesi günü Les Benjamins kreatif direktörü Bünyamin Aydın’ın küratörlüğünde gerçekleştirilen Nike Air Quarters kapsamında İstanbullu koşu kulüpleri ve şehrin yaratıcı isimleriyle birlikte koştu. PRC üyeleri, Air’in ulaştığı son noktayı temsil eden Nike Air VaporMax’in lanse edildiği gün boyu süren Air Quarters etkinliğinde “Koşu Kültürü” üzerine bir konuşma da gerçekleştirdi.  

2008’de Paris Running Club’ı kurarken yola çıktığınız fikir neydi? 
Greg Hervieux: 2008’de koşunun performans odaklı olan sportif yönünü farklı yaşam stilleriyle birleştirerek koşuyu yeniden sokaklara taşımaktı. Böylelikle performans anlamında koşuya hakim olan kişilerle bunu hiç denememiş olanları birleştirdik. Yöneldiğimiz şey koşunun kendisi değil; topluluk olarak bu dinamizmi yakalamak, birlikte yeni bir şeyler paylaşmak. Eskiden koşu oldukça bireysel bir konuydu. Şimdilerde koşu kulüplerinin varlığıyla bambaşka insanlar bir araya gelerek ortak bir enerji yaratıyor.

Paris Running Club’ın parçası olmak sizin için nasıl kazanımlar yaratıyor? 
Greg Hervieux: Hepimiz 10 yıldır birlikte koştuğumuz insanların olduğu bir topluluğun parçasıyız. Bunun yanında, yeni katılımcılarla  ekibe eklenen taze kan  yeni deneyim fırsatları yaratıyor. Bu tutkuyu birlikte yaşamak, herkesin kendi farklılığını ortaya koyduğu farklı hedefler içinde uyumlu hareket edebilmek bu durumu özel kılıyor. Takım olmanın yarattığı güç ve keyfin yanında PRC olarak dünyanın farklı yerlerinde koşabiliyor olmak, koşu sayesinde farklı ülkelerden arkadaşlar edinebilmek ve bu kulüp aracılığıyla diğer insanlara ilham olabilmek de çok önemli. Bu bizim için bir kulüpten veya ekipten fazlası, tam anlamıyla topluluk ruhu.

Dünya’da koştuğunuz birçok farklı şehirden sonra, İstanbul’daki koşu kültürü ve buradaki koşu deneyiminize dair görüşleriniz ne oldu? 
Greg Hervieux: Buradaki koşu kültürü Nike’ın İstanbullular için yarattığı büyük bir alan. Avrupa’da diğer ülkelerde olduğu gibi İstanbul için de bu durumun şehre yepyeni bir enerji yaydığı hissediliyor. Sokakları yeniden koşuya adapte olmak üzere harekete geçen bizler için bunu deniz kenarında gerçekleştirebilmek harika bir his.Tabii esas önemli olan yanınızdaki insanlar, kiminle birlikte koştuğunuz. Ekibinizin enerjisiyle koşmak her yerde mümkün, bunu güzel kılan onların varlığı.

İstanbullu koşucularla birlikte olmanın ardından onlara ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Greg Hervieux: İnsanların koşuyu tek başlarına yaptıkları bir aktivitenin dışında tutarak onu birlikte yapılan bir eylem olarak görmelerini önerebilirim. Bu birliktelik koşunun bir yaşam stiline dönüşmesine ve farklı deneyimleri herkesin paylaşmasına sebep oluyor. Koşan her kişinin de hiç koşmamış birini takıma kazandırması çok önemli. Çünkü aslında koşmayı öğrenir ve öğretirken kendinizi tanıyor ve sınırlarınızı keşfediyorsunuz.
 

İlgili Makaleler