Eh artık o kadar gezdikten sonra ufak bir hediyeyi de eksik etmezsiniz. Milano‘nun meşhur dondurmacılarından biri olan “Gelato Giusto”dan pakatlerce çikolata almayı unutmayın.
Londra‘da bir ingiliz kahvaltısına kim hayır diyebilir ki? Bunun için size önerebileceğimiz ilk yer, kendilerinin en iyi kahvaltıcı olduğunu iddia eden Regency Cafe olur. 1946’da adını aldığı Regency Caddesi’nde açılan bu kafe, 2013 yılında Londra’da beşinci en iyi yemek mekanı olarak kabul edildi. Ayrıca kafe, Layer Cake ve Brighton Rock filmlerinde mekan olarak kullanıldı.
New York diyince aklımıza sokak modası geliyor. “Magnolia Bakery” de en başta 1996 yılında New York‘ta ilk yerini açan sakin bir sokak köşesi dükkanıydı. Bugün ise dünya çapında ün yapmış kafenin; Los Angeles,Chicago, Boston, Mexico City, Seul, Dubai ve Doha’da da şubeleri bulunuyor.
Sabah kahvaltısının üzerine fırından taze taze çıkmış kurabiyeler harika gitmez mi?
Paris’te akşam yemeği…Cümleyi okuyunca bile hayallere daldınız değil mi? Ete doymak için seçeceğiniz en güzel yerlerden biri şüphesiz “Melt” olmalı. Dilimlenmiş et parçalarını görünce zaten içeriye girmeden yapamayacakınız.
Şimdi de Roma‘da kahve zamanı! Ayaklarınızı uzatıp güzelce keyfinize bakmak istiyorsanız sizleri “Barnum”a bekleriz. Kocaman bardaklarda gelen kahvenizden, bir yudum da bizim için alın.
