İsviçreli saat markası Bernhard H. Mayer®’in beşinci kuşak temsilcisi J.R. Mayer İstanbul’a bir ziyaret gerçekleştirdi. 1800’lerden bu yana lüks saat ve mücevher sektöründe faaliyet gösteren Mayer ailesinin temsilcisi J.R. Mayer ile bir araya gelip lüks saat üreticiliğinin dünü ve bugünü hakkında sohbet ettik.
Ceren Arseven
Saat denince akla gelen ilk ülke kuşkusuz İsviçre. Günümüzde İsviçre saatlerin en önemli ödüllerin tamamını topluyor. Saatin merkezinden dünyaya yayılan önemli markalardan biri olan Bernhard H. Mayer®’in beşinci kuşak temsilcisi J.R. Mayer de köklü geleneğe bağlı, sektör hakkında bilgili ve renkli bir isim. Pforzheimlı bir aileden gelen Mayer şu an Bankok’ta oğlu ve eşiyle yaşıyor. Çok seyahat eden iş insanının gönlünde İstanbul’un yer çok ayrı. Mayer’e göre Türkiye potansiyeli yüksek olan, eşsiz ve renkli bir pazar: “Türkiye bizim için önemli. Saatlerimiz çok beğeniliyor. Özellikle de lüks saat piyasasında satış rakamları yüksek seyrediyor.”
Bernhard H. Mayer® saatleri Türkiye’de QNET üzerinden satışa sunuluyor. QNET Asya’nın önde gelen doğrudan satış şirketlerinden biri. 2010 yılında Türkiye’ye adım atan şirket bünyesinde bakım ürünleri, takı, saat ve arıtma cihazı gibi ürünler satılıyor. J.R. Mayer QNET ile iş birliklerinin uzun yıllara dayandığının altını çiziyor: “15 yılda 50’den fazla ülkede yaşayan müşteriler için 100’ün üzerinde saat modeli ürettik. Ortaklığımız bizim için çok başarılı oldu. E-ticaret önem kazansa da doğrudan satış modeliyle müşterilerimizle daha yakın etkileşim içerisinde olabiliyoruz. Ancak dijitalleşmeyi de görmezden gelmiyoruz. İlerleyen dönemlerde metaverse’de yer alacak bir sanal mağazanın oluşturulması ve müşterilerimizin saat modellerimiz ile üst düzey hizmetimizi deneyimleyebileceği bir alan için yatırımlarımızı başlattık.”
Lüks pazarında tüketicilerin pandemi sonrasında geleneksel ve İsviçre yapımı lüks saatlere talebinin arttığını söyleyen Mayer, insanların özellikle yatırım yapmak ve bir sonraki nesillere aktarmak üzere somut değeri olan parçaları seçtiğinin altını çiziyor. İsviçre yapımı lüks saatler de tabii ki bu arzunun bir parçası.
Peki ya son dönemde tüm dünyanın en çok önem verdiği konu olan sürdürülebilirlik?
Mayer bu konuda da adımlar attıklarını söylüyor: “Önümüzdeki dönemde QNET’in sürdürülebilirlik ilkeleriyle paralel olarak, tüketicilerin doğa bilincinin artması nedeniyle de hem saat üretiminde hem de ambalajlarımızda yenilenebilir malzemeler kullanacağız. Bu şekilde lüks ve sürdürülebilirlik arasında yepyeni bir rota çizmeyi hedefliyoruz.”
