Mango Sürdürülebilirlik Müdürü Beatriz Bayo ile çevre dostu prosedürlerle üretilen yeni denim koleksiyonunu, tanışmamız gereken ileri teknolojileri ve misyonlarını konuştuk.
- Mango’nun sürdürülebilir yöntemlerle üretilen yeni denim koleksiyonu ve kullanılan teknolojilerden bahseder misiniz?
Yıkama ve apre işlemlerinde kullanılan yeni yöntemlerle 30 milyon litre su tasarrufu yapmayı başardık. Bunu iki farklı adımla gerçekleştirdik. Bunlardan ilki, Jeanologia şirketi tarafından geliştirilen Ecowash teknolojisini kullanmış olmak. Bu teknoloji su, enerji ve kıyafetlerin üretim süreçlerindeki kimyasalların tüketimini azaltmamıza yardımcı oldu. İkinci adım olarak da koleksiyonda sertifikalı sürdürülebilir koton kullandık, bu da sürdürülebilir tarım tekniklerini, su tüketimini ve kimyasalları azaltmayı teşvik ediyor, çalışanların sağlık ve güvenliğini koruma altına alıyor. Denim, tüm koleksiyonlarımızda var. Bu kampanyada sadece bazılarına yer verdik ama markamızda daha fazla sürdürülebilir denim tasarımlar mevcut. Mango olarak hayalimiz Akdeniz stili ve kültürüne olan tutkumuzu paylaşarak dünyaya ilham vermek, bunu da kampanyada vurguluyoruz.
- Koleksiyondaki favori parçalarınız hangileri, onları nasıl giyiyorsunuz?
Çevreye daha az etkisi olan Committed koleksiyonunu çok seviyorum. Baştan ayağa giyiyor ya da farklı stillerde parçaları birbirleriyle karıştırıyorum. İki türlü de stil sahibi görünümler ortaya çıkıyor.
- Moda endüstrisinin sürdürülebilirliğe yaklaşımını nasıl görüyorsunuz?
En önemli konu tüm birimlerin birlikte çalışmaya ve modayı daha iyi hale getirmeye istekli olmaları. Kendimizi buna adamış durumdayız, planlarımız üzerinde çok çalışıyoruz, sürdürülebilirlik hedeflerimize tamamıyla ulaşmak istiyoruz ve ortaklarımız, müşterilerimiz hatta rakiplerimizin de bizimle aynı hedefi paylaştığını hissediyoruz. Aynı çizgideyiz, bu da bana göre endüstriye değişimi getiren unsur olacak. Son birkaç yıl içinde moda endüstrisi kolektif bir aksiyon almak adına birçok uluslararası girişime imza attı. Fashion Pact ve UN Fashion Charter bunlardan bazıları. Bu girişimlerle çevresel etkileri aza indirmek ve iklim değişikliği gibi küresel sıkıntılarla ilgili çözümler yaratmak konusunda etkili iş birlikleri yapılıyor.
- Sizce pandemi doğa ve çevreyle ilgili farkındalığın artmasına sebep oldu mu?
Aslında birçoğumuz uzun zamandır bilincindeydik, pandemi yılı da farklı olmadı. Bu zor dönemde aksiyona geçmenin, moda endüstrisinde şeffaflığa duyulan ihtiyacın, sürdürülebilir yöntemlerin önemini ve tüm bunları hızlandırmayı daha da iyi kavradık.
- Mango Sürdürülebilirlik Müdürü olarak yakın gelecekteki planlarınız neler?
Tüm ekipler, ortaklarımız ve müşterilerimizle birlikte çaba sarf etmeye devam etmeyi, sadece kendi şirketimizi değil moda endüstrisini daha sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz. İlerleyen yıllarda stratejik hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için çok çalışmaya, CSR programımızın temel unsurları olarak çevreye ve sosyal sürdürülebilirliğe bağlı olmaya devam edeceğiz.