Öncü Kadınlar özel sayımızda bu yıl da çevresine katkı şansını kendisi yaratan, toplumsal faydayı her şeyin üzerinde tutan kadınlar var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşanan depremin ardından yardım çalışmaları yürüten isimlerin de aralarında olduğu öncü kadınların cesaretlerinden ilham alıyoruz.
- Bedia Büyükgebiz

Ülkemizin cesur kadın avukatlarından Büyükgebiz, neredeyse 10 yıldır hukuk alanında çalışmalar yapıyor. Bizler onu en çok deprem sonrasında yanlış yapılandırmaya karşı verdiği mücadeleyle tanıyoruz. Hatay’da yer alan yapı denetim merkezinin yıkılmaması için sosyal medyada alandan içerikler paylaşan ve çevrimiçi aksiyon alan Büyükgebiz, farkındalık yaratmaya devam ediyor.
2. Ahu Büyükkuşoğlu Serter

Kadın girişimcileri destekleyen konuşmacı ve lider, kadın liderliğinde dünyayı dönüştürmeyi misyon edinen Arya Kadın Yatırım Platformu’nun kurucusu. İlhamını dünyayı kurtarmak isteyen Game of Thrones karakteri Arya Stark ve hayatındaki güçlü kadınlardan alıyor. Bugüne kadar kadınlar tarafından yürütülen girişimlere 500.000 dolardan fazla yatırım yapan, 2018’de Avrupa’nın En iyi İş Meleği seçilen Serter, TedxTalks konuşmasında, “Kimsenin ışığınızı söndürmesine izin vermeyin,” diyor.
3. Aslı Aksoy

ODTÜ İşletme mezunu olan girişimci, kuşkonmaz ile New York’ta katıldığı bir fuarda tanıştı. Hobi olarak başladığı tarımsal faaliyetlerini ticari olarak hayata geçirmek üzere 2016 yılında istifa ederek Muğla’nın Yeşilçam Köyü’ne yerleşti. Orada, iki buçuk dönümlük bir arazide kuşkonmaz üreticiliğine başlayarak Elibelinde Tarım’ı kurdu ve beş yıl içinde 250 dönüme varan bir üretim sahasına ulaştı. Anadolu’daki pek çok kadına istihdam yaratan Aksoy, kırsal üretim modelini yaygınlaştırmayı ve yerli kuşkonmaz üretimini bir sektör haline getirmeyi amaçlıyor.
4. Ayşe Pirhasoğlu Akbaş

Sigorta sektöründe çalıştığı seneler boyunca birçok sosyal sorumluluk projesinde yer alan Akbaş, 2020 yılından beri Nevruz Köyü Kadınları el emeği ve yerel üretim projesine gönüllü olarak destek sağlıyor. Çanakkale Yenice’nin köyünden Türkiye’nin farklı köşelerine tekstil ve hediyelik eşyalarını ulaştıran kadın kooperatifine bir çalışma ortamı oluşturmak isteyen Akbaş, köy okulunun alt katında, kısıtlı imkanla bir atölye yaratmış. Diğer yandan kumaş alımı, model ve kalıp çıkarma, marka oluşturma çalışmalarına başlamış. Akbaş, üç yıldır internet üzerinde5n satış yapan Nevruz Köyü Kadınları ile ilgili, “Ben mentör olarak her zaman onların destekçisiyim ancak onlar kendi ayakları üzerinde duruyorlar,” diyor.
5. Ayşe Sabuncu

Toplumsal etki, inovasyon ve girişimcilik konularında uzman olan Sabuncu, Citigroup’ta çalıştığı yıllarda Toplum Gönüllüleri Vakfı tarafından yürütülen Gençlere Değer Projesi ile tanıştı. Projeyi desteklemek amacıyla Tanzanya’daki Kilimanjaro Dağı’nı tırmandı ve bu deneyimden sonra hayatına farklı bir yön vermeye karar verdi. 2014’te kar amacı gütmeyen global organizasyon kuruluşu Kiva ile Zimbabwe ve Güney Afrika’da mikrofinans alanında çalışırken Impact Hub ile tanıştı. Böylece, Haziran 2016’da, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi ilke edinen tüm sektörlerden bireyleri bir araya getiren Impact Hub Istanbul doğdu. Impact Hub Istanbul, depremden etkilenen insanların acil ve uzun soluklu ihtiyaçlarını karşılamak için topluluğunu çözüm üreten girişimlere davet ediyor.
6. Bahar Akbulut

Kurucusu olduğu sosyal sorumluluk projesi Umutlar
Yeşersin ile imkanı kısıtlı çocukların özellikle eğitim-öğretim kalitelerini düşüren unsurları ortadan kaldırmak için mücadele eden tasarımcı ve girişimci Akbulut, yakın zamanda deprem bölgesinde yaptığı özverili çalışmalarla da birçok insanın hayatına dokundu.
7. Banu Tozluyurt & Defne Ongun Müminoğlu

“Kendi ayakları üzerinde duran kadınlar ve o kadınların hayal kurmaktan korkmayan, pırıl pırıl çocukları için yollardayız.” Sürdürülebilir destek projesi Birlikte Geleceğiz’i bu sözlerle tanımlayan kurucularının iki ana misyonu var. İlki, ihtiyaçlı bölgelere bizzat giderek orada yaşayan farklı yaş gruplarındaki çocuklara okuma ve yazma alışkanlığı kazandırmak. İkincisi ise bölgedeki kadınların ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapmak, onları toplumsal cinsiyet konusunda bilinçlendirmek ve sağlıklı nesiller yetiştirmek için yapılması gerekenler konusunda farkındalık yaratmak. Yazar Müminoğlu ve Eğitimci-Yazar Tozluyurt, “Gidilmedik köy, ulaşılmadık kadın ve çocuk kalmasın istiyoruz,” diyor.
8. Canan Güllü

Karşılaştığı zorlukların karşısında duran her kadın görünmez bir cesaret ödülünün sahibi. Bu isimlerden biri, 2021 yılında ABD’de takdim edilen Uluslararası Cesur Kadın (IWOC) ödülüne layık görülen, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyon Başkanı Canan Güllü. Dokuz yaşındayken annesinin teşvikiyle katıldığı Kız Çocukları Okusun kampanyası ile aktivizm yolculuğuna başlayan Güllü, Kadının Sosyal Hayatını Araştırma ve İnceleme Derneği’ne başvurduğunda henüz çok genç olduğu için kabul edilmedi. Ancak pes etmedi ve günümüzde federasyon başkanı olarak önemli faydalara imza atıyor. Kadınlar için rol model olmasının yanı sıra, 10 ilimizi etkileyen depremin ardından düzenlediği yardım kampanyalarıyla da farkındalık yaratmaya devam ediyor.
9. Damla Özenç

Özenç, 2018’den bu yana sürdürülebilir moda sektöründe var olan This is Mana markasının kurucusu. Türk kadınlarının el işindeki tecrübesini modaya taşıyan ve kadına şiddeti önlemenin yolunun onlara istihdam sağlamak olduğuna inanan Özenç, üretimde sadece kadın kooperatifler ile çalışıyor,
ileri dönüşümle hazırlanan ürünlere yer vererek tüketicileri bilinçlendirmeyi önemsiyor. Marka, depremden etkilenenlere destek olmak isteyen ancak malzeme ve lojistik açıdan eksiklik yaşayan yaratıcı insanlara da katkıda bulunmayı hedefliyor.
10. Dilek Başak Carelius

Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Ana Sanat Dalı’nda öğretim görevlisi olan, birçok yayınevinde editör ve telif hakları sorumlusu olarak çalışan Carelius, kariyerini Oslo’da çevirmenlik yaparak sürdürürken ülkemizde yaşanan depreme kayıtsız kalmadı ve Instagram üzerinden Örgü_t adlı bir girişim kurdu. Deprem bölgelerindeki en büyük sorunlardan birinin soğuk hava şartları olduğunu söyleyen Carelius, takipçilerini ihtiyaç sahipleri için atkı, bere, çorap, battaniye üretimine davet etmenin yanı sıra, örgü örmeyi bilmeyenler için basit tarifler de yayınlıyor.
11. Ebru Baybara Demir

Kendisi de Mardinli olan Baybara Demir, şehrin bir turizm merkezi haline gelmesine en çok katkı sağlayan isimlerden. “Sofraya konan yemeğin lezzeti, gücünü aldığı topraktan ve fayda sağladığı hayatlardan gelir,” felsefesiyle yola çıkan şef, Mardin’in ilk turistik işletmesi olan Cercis Murat Konağı’nı yaratarak bölgedeki kadınlara istihdam sağladı, sosyal gastronomi projeleriyle birçok ödülün sahibi oldu. Kurucuları arasında yer aldığı Topraktan Tabağa Tarımsal Kalkınma Kooperatifi çatısı altında Mezopotamya’nın en eski buğdaylarından Sorgül Buğdayı’nın çoğaltımı, Şemim Sabunları, El Ele Elden Ele Mağazası gibi birçok başarılı girişimde bulunmasının ardından bir onarıcı tarım projesi olan Biyobozunur Atık Yönetim Projesi’ni de hayata geçirdi. Deprem sonrasında hızla aksiyon alarak bölgeye giden Demir, ekibiyle birlikte afet bölgelerinde mutfaklar kurup depremzedelere yemek yaptı.
12. Elif Atmaca

Toyi’nin kurucu ortağı, endüstri mühendisi ve oyun savunucusu
Elif Atmaca, çocukları çevrelerini yaratıcı bir bakış açısıyla incelemeye ve gündelik nesneleri potansiyel oyuncaklar olarak görmeye davet ediyor. Çocukların doğada atık olarak gördüğü nesnelerin birer oyuncak olabileceğini onlara gösteren bir kit olan Toyi ile çocuklar çöpe gidecek bir pet şişeden, süt kutusundan ya da bir kozalaktan yaratıcı oyuncaklar üretebiliyor. 2021’de If Design ödülünü alan Toyi, çocukların erken yaşta tüketmeden üretme duygusunu da tetikleyen bir proje. Atmaca, bu tasarımla New York’taki Modern Sanat Müzesi MoMA’nın mağazasında ürünü satılan ilk Türk tasarımcı da oldu
13. Füsun Çetinel

Çocuk ve gençlik kitapları yazarı, Ayasofya Konuştu, Sırlar Yolu, Çiko’nun Seçimi gibi kitaplarıyla bugüne kadar hem birçok kitapseverin hayatına dokundu. Yazı eğitmeni ve yazar danışmanı olarak da çalışan Çetinel, çocuklara, gençlere ve yetişkinlere atölyeler düzenliyor, yurt dışında çeşitli gençlik kamplarındaki sosyal sorumluluk projelerinde görev alıyor. Yazar, şimdilerde Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği ile Gaziantep, Nurdağı ve Islahiye’ye Sahra Çocuk Kütüphaneleri kurma çalışmaları yürütüyor.
14. Gözde Şekercioğlu

Cinsiyet çalışmaları uzmanı ve girişimci Gözde Şekercioğlu, 2015’te çocukların ve kadınların temel haklarına eriştiği bir dünyaya ulaşabilmeleri için Önemsiyoruz Derneği’ni kurdu. 2019 yılından beri girişimci olarak sosyal sorumluluk ve tasarım alanında işler yapmasının yanı sıra, iyiki.co platformu ile sivil alanda değişim yaratmak isteyen kuruluşlar ve kooperatiflere de yol arkadaşı oluyor. Şekercioğlu, deprem bölgesinde değişim yaratmak isteyen birey ve girişimcilere, mesleklerini ve uzmanlıklarını ortaya koyacakları iş birlikleri içerisinde yer almalarını öneriyor.
15. Gülce Lina Elüstü

Beyond Brand Consultancy’nin kurucusu ve marka yöneticisi, deprem haberini aldıktan sonra hızla organize oldu ve yakın arkadaşlarıyla birlikte afet bölgelerine göndermek üzere çadır tedarik etmeye başladı.
16. Gülseren Onanç

Mardin doğumlu girişimci, aktivist ve sivil toplum yöneticisi Gülseren Onanç, kariyer basamaklarını başarıyla tırmanma konusunda tüm kadınlara örnek niteliğinde. Yedi yıl CHP parti meclisi üyesi olarak görev yaptıktan sonra 2019’da SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’ni kurdu ve 20 yıla yakın süredir kadın hareketi içinde, toplumda her türlü eşitlik için mücadele ediyor. SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği ile sürdürülebilir kalkınma amaçlarına ulaşmak için çalışıyor, Türkiye’de ve dünyada eşitlik ve barışın hakim olmasını hedefleyen projeler yürütüyor. Ülkemizi derinden etkileyen depremin ardından, sosyal medyada çocuk ve kadınların ihtiyaçlarına dikkat çekerek herkesi dayanışmaya teşvik ediyor.
17. Gülfem Zengin

Fransa’da yaşayan 24 yaşındaki Gülfem Zengin, depremin ardından bir dernek bünyesinde toplanan yardımları bölgeye ulaştırmak için kendisine ait bir tır ile Kahramanmaraş’a doğru yola çıktı. 2.660 kilometre yolu tek başına, iki buçuk günde gelen Zengin, “Kadın olduğum ve yalnız olduğum için içimde korku vardı. Fransa’dan Avusturya, Macaristan, Romanya ve Bulgaristan’dan Türkiye’ye karayolu üzerinden geçiş yaptım. Korkumu aşacağımı düşünmüyordum ama insanların çaresizliği benim için daha önemliydi,” diyor.
18. Huriye Göncüoğlu Bodur

Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde öğretim görevlisiyken, kadın balıkçıların sorunlarını öğrenmesi sonrasında harekete geçmeye karar verdi ve 2007 yılında Kadın Balıkçılar Derneği’ni kurdu. Balıkçılık sektöründe aktif olarak çalışan ancak birçok sektörde olduğu gibi varlıkları yok sayılan kadın balıkçıların desteklenmesi, örgütlenmesi ve yine balıkçılıkla ilgili alternatif geçim kaynakları ile tanıştırılmasını hedefleyen sosyal girişim, 2019’da resmi olarak dernek haline geldi. Bugüne kadar 20’den fazla köyde 375’ten fazla kadına eğitim veren Bodur, Türkiye’nin en büyük balıkçılık kooperatifinde kadın balıkçıların temsil edildiği özel bir komitenin de kurulmasını sağladı.
19. Hayvanseverler
Depremden can dostlarımız da çok etkilendi. Hayatını onlara adayan bir grup hayvansever, bu süreçte hem sahiplerini kaybeden hem de halihazırda barınaklarda yaşayan hayvanların temel ihtiyaçlarını gidermek, medikal destek sağlamak ve onları sahiplendirmek amacıyla harekete geçti. Banu Aydın, depremin ilk günü bölgedeki barınaklara gitti, hem evcil hem de büyükbaş hayvanların ihtiyaçları için çalıştı. Kar gütmeyen yardım kuruluşu Köpek Velisi’nin kurucusu Buket Özgünlü, topladığı yardımları götürdü, hayvanların güvenli şehirlere transferleri için uğraşlarını sürdürüyor. Rabia Öztürk, yurt içi ve yurt dışından mama kuruluşlarının desteğiyle bölgedeki hayvanların beslenme ihtiyaçlarını gideriyor. Fazilet Eda Avcı, çevre illerdeki sivil toplum örgütleriyle koordineli çalışıyor, depremzede kedi ve köpeklerin sahiplendirilmesi için uğraşıyor. Derin Mermerci de her türlü desteği sağlamanın yanı sıra, hayvanları kurtarıp hayatlarını değiştirmek için tükenmez bir çaba harcıyor.
Banu Aydın

“Depremin şiddeti ve çapının genişliğini görünce yaşayan her
varlık için derin bir panik ve dehşete düştüm. Yıllardır ülkedeki çaresiz hayvanlar için mücadele eden biri olarak aklıma hemen barınaklar geldi. Hatay, Maraş, Adana ilk aradığım yerler oldu. Bir tane yetkili yoktu, doğal olarak herkes kendi canı ve ailesinin derdine düşmüştü. -30 derece, taş zeminler, yıkım, soğuk, açlık, susuzluk.. Hemen bir ekip kurup iki bölgede, dört bölgeye erişecek şekilde konumlandık. Mama, koyun
ve büyükbaşlara balya balya saman, medikal yardım, veteriner ilaç sağladık, sağlayacağız. Kilometrelerce yol gidip nakillerini sağladığımız, tedaviye aldırdığımız yüzlerce can var. Yuvalandırmaya çalıştığımız, güvende olmalarını sağladığımız, kimsesiz dört ayaklı çocuklar onlar. Ama işimiz şimdi başlıyor. Bizler, bir avuç sivil insan elimizden gelen her şeyi
yaptık ve yapacağız.
Buket Özgünlü

Derin Mermerci

Fazilet Eda Avcı

“Hayvanlar için de afetti. Depremle birlikte birçok hayvan enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. Yaralı olarak kurtarılabilenler ise güvenli illere nakledilerek tedavi gördüler. Bu durum ilk an için büyük bir yardım olabilir. Ancak uzun vadede farklı şeyler yapılması gerektiği aşikar. İnsanlar şehirleri terk ediyor, hayvanlar karıştıracak çöp dahi bulamayacaklar. Beslenme büyük bir sorun haline gelecek. Çevre illerdeki gönüllüler ve sivil toplum kuruluşları sürekli ve dönüşümlü olarak beslemeye gitmeli ki onları açlıkla terbiye edip ölüme terk etmeyelim.”
Rabia Öztürk

20. Kevser Özcan

Marmara Üniversitesi Sağlık Yönetimi bölümünden mezun olan ve akademik çalışmalarını bu yönde sürdüren Kevser Özcan, SayGel ve Habitat Derneği gibi sağlık ve teknoloji alanlarında öncü kuruluşlarda gönüllü hizmetler verdi. 2020 yılı sonlarında tek başına Sağlık Hakkı Derneği’ni kurdu. Sağlık hakları aktivisti Özcan, yarattığı projelerle topluma ve karar mercilerine ilham olmayı, birey ve kuruluşları desteklemeyi ve sağlık konusundaki ihlalleri en aza indirmeyi hedefliyor. Sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve şeffaflık gibi konulara önem veren dernek, afet bölgesinde sağlık imkanlarına erişimde sıkıntı yaşayan ve hak ihlaline maruz kalan tüm depremzedelere destek amacıyla bir çağrı merkezi oluşturdu. Bunun yanı sıra dernek, deprem bölgesinde uygulanması gereken aşılama hizmetleri hakkında da topluma rehberlik ediyor.
21. Kıvılcım Pınar Kocabıyık

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde İstatistik, University of Illinois Urbana-Champaign‘de Sürdürülebilirlik, Yale Üniversitesi’nde ise İklim Değişikliği Uzmanlığı programlarını tamamlayan Kocabıyık, iklim krizi konusunda toplumun tüm kesimlerinde farkındalık, duyarlılık ve dönüşüm yaratmayı hedefleyen Yuvam Dünya Derneği’ni kurdu. Dernek başkanı olarak MEB ile ortak yürütülen İklim Değişikliği Öğretim Programları, Boğaziçi Üniversitesi İklim Araştırma Merkezi ile çıkarılan haftalık iklim-kültür dergisi Dünyahali gibi projelere imza atan Kocabıyık, ulusal ve uluslararası birçok girişime yatırım yapıyor ve sivil toplum kuruluşlarına destek veriyor.
22. Leyla Ağaçkoparan

Kendisi, Türkiye’nin ilk kadın uzun yol şoförü. 20 yılı aşkın süre boyunca tırdan tankere, çekiciden ambulansa her tür motorlu aracı kullanan Ağaçkoparan, erkek mesleği olarak kabul edilen işini yürütürken karşılaştığı zorluklara rağmen pes etmedi ve anılarını Geri Vites Hayatlar adlı bir kitapta topladı. İstanbul’da yardım toplama çalışmalarında gönüllü olarak çalışırken, bir sosyal medya duyurusunda yolcu otobüsü için şoför ihtiyacını olduğunu gördü ve Hatay’a yola çıkmaya karar verdi. Ağaçkoparan, “Arkadaşlarımız günlerce uyumadan gaza bastı. Bunu büyük bir gururla söylüyorum. Tüm sistemler çökebiliyor ama ulaşım her zaman ayakta,” diyor.
23. Lütfiye Kelleci Birer

Kendisi de görme engelli olan Birer, üniversite yıllarında bu alanda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin içinde yer almaya başladı. Toplumda sadece engelli kadınların değil, kadınların da çalışma hakkından yoksun olduğunu düşünen Birer, bunu değiştirmek adına 2011 yılında bir grup engelli arkadaşı ile Engelli Kadın Derneği’ni kurdu. Derneğin Sabancı Vakfı tarafından desteklenen Engelli Kadınların Hak Temelli Adımları projesi kapsamında Samsun, İzmir ve Ankara’da oluşturulan atölyelerde, Birer’in önderliğinde çoğunluğu engelli olan katılımcılara ayrımcılık, engellilik, toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet, hak temelli mücadele gibi konularda eğitimler veriliyor.
24. Influencer’lar
Meriç Keskin

Hayvanlar ve çocuklar konusundaki hassasiyetine sıkça tanık olduğumuz influencer Meriç Keskin, depremden hemen sonra bölgeye giderek şef Yunus Emre Akkor ile birlikte depremzedelere yemek dağıttı. Bu süre zarfında çocuklarla, annelerle duygusal anlar yaşayan Meriç Keskin, sokak hayvanlarıyla da ilgilenip onları sahiplendirmek için uğraş verdi. Ayrıca Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte deprem bölgesindeki çocukların eğitimine destek olmak amacıyla bir kampanya başlattı. Keskin, her ne kadar psikolojik olarak çok zorlandığını ifade etse de, “Daha yapacak çok işimiz var, her şeyin altından birlikte kalkacağız,” diyor.
Ala Tokel

Berfu Yenenler

Danla Biliç

Derev Clara Kösedağ

Sibil Çetinkaya

Yılmaz Sisters

Bu dönemde birçok influencer, etkileşimi yüksek sosyal medya platformlarını deprem bölgesindekilere fayda sağlamak için kullandı. Ahbap Derneği ile bağış toplayan Danla Biliç, Kurtaran Ev kuruluşu vasıtasıyla depremzede bir köpeği sahiplendi. Ayşenur ve Nursena Yılmaz (Yılmaz Sisters) İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle koordineli olarak acil ihtiyaçları duyurdu ve yardımların paketlenme süreçlerinde aktif rol aldı. Sibil Çetinkaya ve Derev Clara Kösedağ, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği (UCIM) ile güçlerini birleştirerek, çocuklara destek olmak için çağrıda bulundu. Ala Nail Bar’ın kurucusu Ala Tokel, deprem yüzünden başka bir şehre yerleşmek zorunda olan ve kariyer sahibi olmak isteyenlere ücretsiz tırnak ve makyaj eğitimi vereceklerini söyledi. Berfu Yenenler ise Türkiye Eğitim Vakfı Gönüllüleri’ne destek olarak ihtiyacı olan çocuklar için dayanışma çalışmaları yürüttü.
25. Merve Özkorkmaz

Ekolojik, adil ve geri dönüşüm temelli kozmetik ürünleri atölyesi Otama Kirkpinar’ın ortak kurucusu ve girişimci Merve Özkorkmaz, eğitim hayatını İstanbul, Hamburg
ve Brüksel’de tamamladı. Birleşmiş Milletler’in insan hakları konusundaki eğitimlerine katıldı ve 10 yılı aşkın süredir Avrupa Girişim ve Çalışmalar Merkezi CESIE’nin aktif vatandaşlık konusuna odaklanan bir projesinde gönüllü. Deprem bölgesine ilk
intikal eden grubun içerisinde yer alan Özkorkmaz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla bölgede yaşananları birinci
ağızdan paylaştı.
26. Mina İlköz

Sabancı Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu Mina İlköz, AIESEC ile Brezilya’da ve Young Guru Academy (YGA) ile Türkiye’de çocuklar ve gençlerin eğitimleri için gönüllü çalışmalarda yer aldı. 2020 yılında teknolojide rol model kadınlar yetiştirmek için bir eğitim teknolojisi girişimi olan UP School’u
kurdu. Bugün 200’den fazla mezunu bulunan UP School, kadınların iş bulma süreçlerine de destek oluyor. Gelecek programlarında makine öğrenimi, yapay zeka ve blok zinciri gelişimine değineceklerini belirten İlköz, iki yıl içerisinde Türkiye’de ve dünyada 5.000’i aşkın kadının hayatına dokunmayı amaçlıyor.
27. Mine Ekinci

Yalova’da yaşayan memur bir ailenin çocuğu
olan Ekinci, önce burslu girdiği Robert Koleji’ni, ardından Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdi ve Harvard Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Ekinci, başarılı öğrencilik hayatının ardından eğitimdeki fırsat eşitsizliğini ortadan kaldırmak ve kırsal kalkınmayı desteklemek adına 2015 yılında Köy Okulları Değişim Ağı’nı (KODA) kurdu. Köylerde çalışan idealist öğretmenler ve eğitim gönüllüleriyle bağlantı kuran Ekinci, ihtiyaçlara yönelik eğitimler organize ediyor, destek kitapları hazırlıyor ve öğretmen adaylarına yönelik çalışmalar yapıyor. Ekinci, “Köylerdeki eğitim eksikliği pek çok sorunun ana unsuru. İnsanlar bulundukları yerde eğitim alabilseler ve çalışabilseler tüm tablo değişebilir,” diyor.
28.Mine Narin
Türkiye’de otizmle ilgili yeterli farkındalığın ve eğitim olanağının olmadığını gören Narin, bu alandaki eksiği doldurmak adına yaptığı kapsamlı çalışmaların ardından, 2003 yılında 26 farklı isimle birlikte Tohim Otizm Vakfı’nı kurdu. Şimdilerde başkan olarak görevine devam eden Mine Narin, otizm spektrum bozukluğu olan çocukların erken tanısının konulması,
özel eğitimler ile topluma kazandırılmasına öncülük edilmesi ve bunun yurt çapında yaygınlaştırılması amacıyla ekibiyle birlikte aktif olarak uğraşıyor.
29. Moda Tasarımcıları Derneği
Gül Ağış

“Bu denli acıtan ve çaresizlik duygusu hissettiren bir olay olmamıştı. Canım Anadolu topraklarının ve masum pek çok canın bir anda yok olması karşısında derin yas duygusu ile birlikte gelen, “Ne yapabiliriz?” sorusu ile kendimi iç çamaşırı alıp yollamak üzere Eminönü’nde buldum. Dostlarımın desteği ve el yordamıyla yolladıklarımız sonrasında tasarımcı arkadaşlarımız ile kafa kafaya verip kumaş, atölye bulmak, gecenin bir vaktinde depremzedelerle dertleşmek, toplayabildiğimiz iç çamaşırları, içlik, pijamaları dernekler, sivil toplum kuruluşları ve köylere ulaştırmak son 15 günün özeti oldu benim için. Dayanışma ve inançla küçücük bir grup ne büyük işler yaptık kendimize göre… Zorlu bir süreçti ancak hepimize çok şey öğretti.”
Gamze Saraçoğlu

“Meydana gelen deprem felaketinden dolayı herkes gibi bizler de derin bir üzüntü içerisindeyiz. Hiçbir şey kaybedilenleri geri getirmeyecek olsa da depremzedelere ve afet bölgesine ilk günden itibaren elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda Moda Tasarımcıları Derneği ile koordineli bir şekilde hareket ederek bölgeye aktarılmak üzere kıyafet üretimi yapıyoruz. Önümüzde uzun bir süreç var ve yapılan yardımların sürdürülebilir olması bizler için çok önemli. Bunların yanı sıra depremzede çocuklara burs sağlayarak eğitim ve barınma ihtiyaçlarına katkıda bulunmak istiyoruz.
Gül Hürgel

“Kalbimizde derin yara açan bir olay yaşadık maalesef. Afetlerde günler süren arama kurtarma çalışmaları esnasında ihtiyaç giderme noktaları yetersiz olur ve ilk ihtiyaç duyulacak giyim malzemesi de iç çamaşırıdır. 1999 depreminde günlerce arama kurtarma çalışmalarına katıldığımız için temiz iç çamaşırının önemini iyi bilirim. Öncelikle kendi üretimimize ara verdik, bant sistemimizi külot dikime göre ayarladık. Stok kumaşlarımız sınırlı olduğu için sosyal medyadan da kumaş desteği istedik. Atölyemizde bugüne kadar 5.250 adet külot dikildi. Deprem bölgesinin soğuk iklimini göz önünde bulundurarak eşofman takımları, yelek ve dış giyim dikimine başladık. Teknik tekstil üretimimiz de olduğu için 270 adet sıvı geçirmeyen battaniye ve 1.200 adet halıyı ihtiyaç bölgesine ilettik. Bundan sonraki görevimiz aynı birlik ve beraberlikle devam etmek.”
Hatice Gökçe

“Depremin etki alanı ve yaşamdan kopardığı hayatları öğrendiğim andan beri çok öfkeli ve üzgünüm. Duyduğumuz ilk andan itibaren hızla yapabileceklerimize odaklandık. Moda Tasarımcıları Derneği üyesi olarak alınan aksiyonda yer almaya çalıştım. Bunun dışında yakın arkadaşlarımdan bazıları ikinci günden itibaren bölgeye gittiler, onlara buradan destek verdik. Tüm bunlar telaşla yapabildiklerimiz ama asıl görevimiz şimdi başlıyor. Orada hayata yeniden başlayacaklarla birlikte yola çıkmamız, bunun için de örgütlenmemiz gerekecek. Ekibimizle bunun için planlar yapıyoruz.”
Arzu Kaprol

Aslı Filinta

Banu Bora

Emre Aktuna

Dilek Hanif

Özlem Erkan

Özlem Kaya

Meltem Özbek

Selen Akyüz

Şansım Adalı

Songül Cabacı Güner

Tuvana Büyükçınar

Tuba Ergin

Zeynep Tosun

Mehtap Elaidi

“Destek kelimesini kullanmak bile zoruna gidiyor insanın, böyle günlerde elimizden geleni yaptık diyeyim. Biz sadece imkanlarımızı ve ilişkilerimizi kolektif anlamda kullanarak ihtiyaçların bir bölümüne el verdik. İnşallah birilerine hayrımız dokunabilmiştir.”
30. Müjde Tozbey

İstanbul’da avukatlık yaptığı senelerin ardından, eşinin görevi nedeniyle Van’a taşındı. Bölgedeki çocuk istismarlarında, kadınlar ve LGBTİ+ bireylerin yaşadıkları şiddet olaylarında mağdurların gönüllü olarak vekilliklerini üstlendi. Bu gönüllülüğün daha örgütlü olarak yapılması gerektiğini düşünerek Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’ni kurdu. Tozbey, dernek bünyesinde birçok kadın cinayeti, tecavüzü ve çocuğa yönelik cinsel istismar davalarına bakmasının yanı sıra, yurt içinde ve yurt dışındaki panel, konferans ve eğitimlere konuşmacı olarak katılıyor.
31. Necla Akgökçe

Kadın İşçi Dayanışma Derneği kurucusu Necla Akgökçe, yine kurucusu olduğu çevrimiçi yayın organı kadinisci.org aracılığıyla kadın hakları haberciliği yapıyor, kadınların sendikalar tarafından politika konusu yapılmayan haklarının görünür kılınması için uğraş vererek paneller ve açık oturumlar örgütlüyor. Kadın işçi sağlığı ve güvenliği konularına odaklanan kuruluş, menstrüel ürünlerin depremzedelere kolaylıkla sağlanması ve eğitim haklarının korunması konularında yaptığı paylaşımlarla da sektörde öncü markaları ve toplumu bilinçlendirdi. Deprem bölgesindeki kadınlarla konuşarak onların deneyimlerine ve ihtiyaçlarına ses oldu.
32. Nilden Bayazıt

2010-2020 yılları arasında aktif siyaset yapan Bayazıt, siyasi dilin
değişmesi, siyaset yapma biçiminin daha eşitlikçi olarak yeniden kurgulanması ve kadınların tüm karar alma mekanizmalarının içinde yer alması misyonuyla Ben Seçerim derneğini kurdu. Bayazıt ve Ben Seçerim Derneği, kadınların eğitiminden siyaset yapmak istediği partilerle ilişki kurmasını sağlamaya kadar sürecin her aşamasında onlara destek veriyor.
33. Özge Sönmez

Sönmez, kurucu ortağı olduğu Yuva Derneği ile dünyayı değiştirmek, onu daha iyi, daha adil ve sürdürülebilir bir yer yapmak ve tüm canlılar için bir yuva olmasını sağlamak tutkusuyla hareket ediyor. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin farklı illerinde temsilcilikleri bulunan dernek, yılda yaklaşık 30 bin kişiye eğitim, geçim kaynakları, sosyal uyum ve koruma hizmetleri götürmesinin yanı sıra fiziksel ve çevrimiçi olarak iklim, doğa, sürdürülebilirlik ve ekolojik okuryazarlığı eğitimleri veriyor.
34. Özlem Cankurtaran

Dr. Özlem Cankurtaran, Çapa Tıp Fakültesi’ndeki eğitiminin ardından yüksek ihtisasınını Yedikule Göğüs Cerrahisi’nde tamamladı. 2009-2015 yılları arasında sosyal sorumluluk projeleriyle öne çıkan Çaba Derneği’nin başkanlığını üstlendi. Şu anda Acıbadem Maslak Hastanesi Başhekim Yardımcısı olan Cankurtaran, sağlıkla ilgili her türlü bilgiyi kamuoyuyla paylaşmak için birçok organizasyona katılıyor, yazılar yazıyor. Çaba ve ÇabaÇam’ın Atasay Grup desteğiyle başlattığı, afet bölgesindeki çocuklar ve ebeveynlerine dayanışma sağlamayı amaçlayan sorumluluk projesine de gönüllü olarak destek veriyor.
35. Pelin Baykan

Hayatındaki en büyük tutkuyu matematik olarak ifade eden Baykan, İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nde okurken sağır bireylerle iletişim kurma amacıyla Türk İşaret Dili’ni öğrenmeye başladı. Onların birincil iletişim dilleri ile eğitim alamadıklarını gördü, alanıyla öğrendiği dili birleştirme kararı aldı ve 2016’da bir sosyal girişim olarak Anlatan Eller’i hayata geçirdi. Anlatan Eller, o günden beri sağır bireylerin hedeflerini gerçekleştirmelerinin önündeki engelleri kaldırmak adına toplumsal dönüşümü destekliyor, sağır eğitmen kadrosu ve gönüllü ekibi ile çalışmalarını sürdürüyor.
36. Pınar İlkiz

Gazeteci, editör ve iletişim direktörü olarak çalıştığı yıllarda sivil toplum kavramıyla tanışan Pınar İlkiz, birçok sivil toplum kuruluşuna dijital mecraları daha iyi kullanabilmeleri ve doğru iletişim yapabilmeleri için danışmanlık verdi. Tecrübelerini 2015’te sivil toplum ajansı olarak tanımladığı Pikan Ajans’ı kurarak taçlandırdı. Sadece sivil toplum kuruluşları ve derneklerle çalışan Pikan’ın mentorluk verdiği kurumlar arasında Akut, Yuva Derneği, Ashoka ve Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) da yer alıyor. İlkiz, bağış kampanyalarına ve etkinliklerine bireysel olarak da destek veriyor.
37. Pınar Kaftancıoğlu

Kurucusu olduğu İpek Hanım’ın Çiftliği ile hem ürettiği doğal ve lezzetli ürünleri Türkiye’nin farklı şehirlerindeki insanlara ulaştıran hem de bölge insanına istihdam sağlayan Kaftancıoğlu, ekibiyle yemek yapmak için gittiği afet bölgesi Antakya’dan izlenimlerini anlattı.
38. Sadriye Görece

Doğuştan görme engelli olan Görece, burslu olarak gittiği ABD’de olduğu süreçte kendi deyimiyle tek başına var olmayı öğrenmek zorunda kaldı. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki lisans eğitiminin ardından 2019’da görme engellileri hem sosyal hayatta hem de dijital dünyada özgürleştirmek amacıyla girişimci ortağı ile birlikte BlindLook mobil uygulamasını yarattı. Başta sesli yönlendirmelerle çalışan bir restoran uygulaması olarak tasarlanan BlindLook, bugüne kadar hemen her alandan şirketle iş birliğine imza attı. Başarılı girişimci, “285 milyon görme engellinin her bir üyesi hayatta özgürce var olana kadar çalışmaya devam edeceğiz,” diyor.
39. Şahika Ercümen

Dünya Serbest Dalış Rekortmeni olan milli sporcu ve diyetisyen Şahika Ercümen, çevreci kimliğiyle de dikkat çeken isimlerden. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) Türkiye temsilciliği tarafından UNDP Türkiye Sudaki Yaşam Savunucusu ilan edilen Ercümen, bugüne kadar su kirliliği, plastik atık ve küresel ısınma gibi çevresel konularda farkındalık yaratmak adına Salda Gölü, Gilindere Mağarası, Antarktika gibi farklı yerlerde dalış yaptı. Deniz yaşamını korumanın önemini her fırsatta vurgulayan Ercümen, kendini Türkiye ve dünyadaki okyanus ve denizleri korumak için çalışmalar yapmaya adıyor.
40. Seda Fırın

Çocukluğundan beri kekeme olan Seda, ailesinde de kekeme bireyler olması sebebiyle bunu olağan buluyordu, ta ki okula başlayana dek. Akranlarının kendisiyle dalga geçmesi onu yıldırmadı ve haber spikeri olma hayalini gerçekleştirmek için Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne girdi. Bir öğrencinin, kekeme bireylerin iletişim fakültesinde okumaması gerektiğini söylemesi üzerine, bu tabuyu yıkmak adına tamamen kekeme bireylere ait Kekele TV’yi kurdu. Altı kişilik bir ekiple YouTube üzerinden yayın yapan kanal, Türkiye’deki yaklaşık bir milyon kekeme bireyin hem sosyal hem de iş hayatında yaşadığı zorluklara dair farkındalık yaratıyor.
41. Sedef Erken

Avukat ve aktivist, otizmli oğlunun okullara ve sosyal alanlara kabul edilmemesi üzerine Türkiye’deki ilk eğitimde ayrımcılık davasını açtı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu ve hatta mahkemenin önünde çadır kurdu. Davayı kazanamaması onu yıldırmadı, İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği’nin kurulmasına ön ayak oldu ve derneğin kurucu başkanlığını üstlendi. Azmi ve özverisiyle ilham veren Erken, eğitimden bakım hizmetlerine kadar otizmli çocukların ve ailelerinin hakları için mücadele veriyor.
42. Selin Özünaldım

19 yaşındaki Selin, UN Women’ın ve küresel cinsiyet eşitliği hareketi HeForShe’nin Türkiye’deki en genç temsilcisi, aynı zamanda Birleşmiş Milletler tarafından seçilen 300 genç toplumsal cinsiyet aktivistinden biri. Birleşmiş Milletler Vakfı’nın
kız çocuklarını güçlendirme amacıyla başlattığı Girl Up ve yine kız çocuklarına kodlamanın temel basamaklarını öğretmeyi hedefleyen Girls Who Code hareketinin ülkemizdeki kurucusu olan aktivist, bugüne kadar Türkiye’nin farklı bölgelerinden yaklaşık 35 bin kız çocuğuyla temas kurdu.
43. Sevil Baştürk

İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünden mezun olan, sonrasında gazeteciliğe başlayan Baştürk’ün ekoloji mücadelesiyle tanışması ve vegan olması, hayatında iki dönüm noktası oldu. Kaz Dağları’ndaki ağaç katliamına, HES’lere karşı mücadele veren çevre aktivisti ve permakültür tasarımcısı, Cihangir’deki Sanatkarlar Parkı’nda Roma Bostanı’nı kurdu ve gönüllülerle birlikte buranın imara açılmasına karşı önemli bir mücadele verdi. Toprağın ekosistemini iyileştirmekle uğraşan ekip, yetişen ürünlerle göçmen dayanışma mutfağında ve sokak çocukları için yemekler pişirdiler, yakındaki okullardan öğrencilerle dikim yaptılar.
44. Seyhan Arman

Ödüllü tiyatro, sinema, dizi oyuncusu Arman, yazdığı ve oynadığı tek kişilik tiyatro oyunu Küründen Kabare’de trans birey olmayı her yönüyle ele alırken, yarattığı drag queen karakteri MC-Sunucu Matmazel Coco ile interaktif doğaçlama performanslar sergiliyor. Çorbada Tuzun Olsun, Kutu Kutu Mutluluk gibi sosyal sorumluluk projelerine verdiği destek ve bireysel olarak yürüttüğü yardım projeleriyle öncü bir insan hakları aktivisti olan Arman, hem çarpıcı yazıları hem de toplumdaki her kesimin yaşadığı haksızlıklara karşı sessiz kalmamasıyla ilham veriyor.
45. Sezi Kalkavan

Uzun yıllar kurumsal şirketlerde yöneticilik yapan Kalkavan, her şeyden önce bir aktivist. Türkiye’de ihtiyacı olan çocuklara burs sağlamak amacıyla çıktığı sosyal sorumluluk yolu, Gana’ya gerçekleştirdiği bir seyahat sonrası Afrika’ya uzandı. Kurucusu olduğu sivil toplum örgütü her iki ülkedeki dezavantajlı çocukların eğitimi ve suya erişimi için çalışmalar yürüten Kalkavan, şimdilerde yardımlarını deprem bölgesinde sürdürüyor ve oradaki çocukların psikolojik destek almalarına yardımcı oluyor.
46. Simay Bülbül

Moda tasarımcısı Simay Bülbül birkaç yıl önce koruyucu aile konusunda farkındalığı artırmak, devlet korumasından çıkan 18 yaş üzeri gençlere mentorlük yapmak ve koruma altındaki çocukların aile ortamı içinde bedensel, eğitsel, psiko-sosyal yönden sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak amacıyla Kırmızı Çocuklar Derneği’ni kurdu. Simay Bülbül, ekibiyle birlikte deprem sonrasında bir yandan koruyucu aile konusunda doğru bilgiler yaymaya çalışırken diğer yandan depremzede ailelerin bölgeden tahliyesi ve güvenli noktalara yerleştirilmeleri için çalıştı. Ayrıca derneğin bağışçılarıyla birlikte İstanbul’da yedi ailenin barınabileceği büyük bir evi depremzedelerin kalacağı bir hale getirerek tüm yeme-içme ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladı.
47. Süheyla Doğan

Liseyi Robert Koleji’nde, üniversiteyi ODTÜ İnşaat Mühendisliği fakültesinde okuyan ve hayatı boyunca çeşitli sivil toplum örgütlerinde görev alan Doğan, Çanakkale’nin Nusratlı Köyü’ne taşındıktan sonra Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Derneği Başkanı oldu. Kaz Dağları’nda altın madeni çalışmaları nedeniyle yaşanan ağaç katliamına karşı yürüttüğü mücadelenin yanı sıra, iklim krizi ve ekolojik yıkıma karşı Ekoloji Birliği Eş Sözcülüğünü de üstlenen Doğan, doğayı ve yaşamı savunma mücadelesini sürdürüyor ve kendini ekofeminist olarak tanımlıyor.
48. Şefler

Sosyal sorumluluk projelerinde sıkça gördüğümüz şefler Çiğdem Seferoğlu, Ece Zaim, Esen Hünal, Müge Ergül ve Refika Birgül, deprem bölgesine yemek desteği sağlamak için güçlerini ve kalplerini birleştirdi. Bahçeşehir Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünün kendilerine 15 gün süreyle tahsis ettiği beş mutfakta, aşçılık öğrencileri ve gönüllü şeflerle birlikte deprem bölgelerine dağıtmak üzere, kavanozda vakumlayarak hazırladıkları ve doğru şartlarda 1-2 yıl dayanacak yemek ve bebek maması yaptılar. Bu süreçte birçok marka kendilerine gıda ve malzeme desteğinde bulunurken, lojistik firmaları da dağıtımı üstlendi ve kolektif bir iyilik ortaya çıktı.
49. Yeşim Çaplı

ODTÜ öğrenim görevlisi ve Çaplı Vakfı kurucusu Yeşim Çaplı,
2017 yılında şiddete ve tacize uğrayan kadınlar ve kız çocuklarının toplumda güçlü bireyler haline gelebilmeleri amacıyla, gönüllü ODTÜ öğrencileriyle Kız Başına isimli bir sosyal medya projesi yarattı. Kız Başına’nın en dikkat çeken projelerinden Dijital Karanfil, Yeşim Çaplı’nın danışmanlığında 800 kişiye yakın bir gönüllü ağı oluşturdu. Proje, ülkemizde öldürülen her kadın için birer anıt oluşturarak, kadın cinayetlerine dikkat çekmeyi amaçlıyor. Kız Başına, depremzedelerin ihtiyaçlarını sosyal medya aracılığıyla duyurarak toplumsal dayanışma ve farkındalık konularında da öncülük ediyor.
50. Zeynep Yosun Akverdi

Akverdi’nin, Türkiye’nin arama kurtarma alanındaki ilk sivil toplum örgütü olan Akut ile hikayesi esasında hayvanlara duyduğu derin sevgiyle başladı. Küçük yaştan itibaren hayvan besleyen Akverdi, Akut’un afet köpekli arama ekipleri yetiştirmek üzere gönüllüler aradığını duyması sonucu Akut’a başvurdu ve 23 yıllık deneyiminin ardından, örgütün ilk kadın başkanı seçildi. İki buçuk yıllık bir görev süresi olan Akverdi, deprem bölgelerindeki arama kurtarma çalışmalarında da gece gündüz yer aldı.