Uzun yıllar yurt dışında yaşayan Kerem Bursin, hakkında merak edilenleri InStyle Nisan sayısında anlatıyor. Hayatından, oyunculuğundan, stilinden, özel hayatından bahseden Kerem Bursin, gelecek projelerinden de ipuçları veriyor.
Koray Parlak`ın objektifine poz veren Kerem Bursin hakkında merak ettiklerinizi öğrenmek için InStyle Nisan sayısını kaçırmayın.
Güneşi Beklerken dizisiyle büyük bir hayran kitlesi edinen yakışıklı oyuncu Kerem Bursin hakkında pek fazla bilinmeyenleri anlattı.
Uzun yıllar yurt dışında yaşadınız, İstanbul’la olan bağınızdan söz ederek başlayalım mı konuşmaya?İstanbul’da doğdum, babam iş adamı, onun işleri sebebiyle ben 10 aylıkken İskoçya’ya taşınmışız. Sonrasında da bu böyle devam etmiş, ailecek neredeyse bütün dünyayı gezdik. Ama her yaz Türkiye’ye geliyorduk çünkü anneannem, büyükbabam ve kuzenlerim yani ailem burada.
Yollarda geçen çocukluğunuza dair aklınızda kalanlar nedir?
Çok güzel bir çocukluk geçirdim. Düşünsenize taşınıyorsun, taşınıyorsun ve taşınıyorsun… Arkadaşlarını bırakıyorsun, bazen neden bıraktığını, neden başka okula gittiğini anlamıyorsun. Ancak bir noktadan sonra kendi kafanda onun da bir sistemini kuruyorsun. Annem, babam, ablam ve ben hep çok yakın olduk, etrafımızdaki her şey değişiyordu ama biz hep aynı kalıyorduk. Dolayısıyla bunun beraberinde getirdiği farklı bir yakınlık vardır aramızda, hep birbirimize destek olduk, açık olduk. Bu sık yer değiştirme, taşınma maratonu aynı zamanda hayal gücümü kullanmamı da geliştirdi diyebilirim. Yeni bir yere taşınıyorsun, yapacak bir şeyin yok, tanıdığın hiç kimse yok, kendi dünyanda bir şeyler kuruyorsun ve oynuyorsun.
Peki lokal olmamanın, oyunculuğunuz için bir avantaj olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet, kesinlikle. İnsan tanıyorsun, kültür görüyorsun… Oyunculukta önemli olan şey yaşamak, ne kadar daha fazla şey yaşarsan, görürsen o kadar oyun kutunu dolduruyorsun, kullanabileceğin malzemen oluyor. Bunun hem geçmişte, hem de bugünde oyunculuğuma ve hatta insanlığıma çok büyük faydası olduğunu düşünüyorum.
Oyunculuğunuzu uzun yıllar yurt dışında sürdürdünüz ancak buradaki süreç Güneşi Beklerken dizisinin de izleyici tarafından benimsenmesiyle hızlıca gelişti diyebiliriz. Bunun size yansıması nasıl oldu?
Şöyle söyleyeyim, oyunculuğumun başındayım, ‘ünlü’ ve ‘meşhur’ kelimeleri henüz benim için yabancı (gülüyor). Öğreneceğim çok şey olduğunu düşünüyorum. Umarım potansiyelim bu değildir, daha fazladır. Benim hedefim o potansiyeli zorlamanın devamlılığını sağlayabilmek. Hayatımda iki şey üzerine disiplinliyim: Spor ve oyunculuk. İkisine de hem çok saygım var, hem de severek yapıyorum.
İstanbul’da en çok ne yapmaktan hoşlanırsınız?
Sessizliği, tek başıma olmayı, bir de akşamları yürümeyi çok seviyorum. Bunu sıklıkla yapıyorum. Mesela İstanbul’a iki sene evvel ilk taşındığımda sabah 4’te sokağa çıkıp yürümeyi çok seviyordum, bu Amerika’da çok yapamadığım bir şeydi. Bence İstanbul bambaşka, çok eski bir şehir, sokakları yaşanmış ve yaşamayı da sürdürüyor, insanları da öyle.
Rahat bir stiliniz var, giyinirken detaylar üzerine çok düşünür müsünüz?
Modayı çok yakından takip etmediğim için giyim konusunda risk almayı sevmiyorum. Benim için salaş ve rahat olmak önemli, o yüzden basic bir tarzım var galiba. Düzenli spor yaptığım için Nike’ı seviyorum, çok iyi şeyler yapıyorlar. J. Crew’u çok seviyorum. Bir de Mavi Jeans’in Türk markası olarak yurt dışında da adından söz ettirmesi hoşuma gidiyor.
Kadınların yakın markajındasınız. Aşkla aranız nasıl? (Gülüyor) Şu anda işim ön planda ancak genel bir cevap verecek olursam bilmiyorum, umarım bir gün, ‘Aşık oldum,’ diyebilecek kadar anlayabilirim aşkı. Bence aşk nedenini bilemediğin o salak mutluluğun yanındainsana bir de ilham getirmeli. Mesela eskiden bir kız arkadaşım vardı ve onun için bir sürü denemediğim, yapmadığım şeyleri yapmak istemiştim: Kendi yaptığım bir resim, yazdığım bir şiir… Düşünüyorum da bütün bunlar aslında inanılmaz. Bir anda ilham geliyor ve denemek, yapmak istiyorsun. ‘Ben bunu yapamam,’ sesi, herhalde o sihri kaybettiren şey olabilir. Şu aralar oyunculuğun ilham alanımı meşgul etmesinden memnunum ama zaten bunun çok da kontrol edebileceğim bir şey olduğunu düşünmüyorum.
Biri gelir ve her şey bir anda değişebilir. Kadınlarda sizi en çok etkileyen şey nedir?
Yaşadığımız dünyada kadınların üzerinde gerçekten büyük bir baskı var ve işleri çok zor. Kendi ayakları üzerinde duran kadınlar çok hoşuma gidiyor. Bence kendini kabul eden, ‘Ben buyum’ diyen kadın çok çekicidir.
Son olarak gündeminizdeki projelerden bahsedelim mi?
Güneşi Beklerken dizisinde birlikte çalıştığım oyuncular, ekip gerçekten inanılmaz, aile gibiyiz. İlk dizi projemde böyle bir ekiple çalışmak benim için gerçekten büyük şans. Bir de ablam, ben ve kuzenim bir yapım şirketi kuruyoruz, sonu nereye gider bilmiyoruz ama sektörde farklı alanları deneyimleme fikri şimdiden çok hoşuma gidiyor.