Lady Gina markası, sadece tekstil tecrübesi değil aynı zamanda dikkatli bir işleyiş ve ihracat başarısıyla perakende sektöründe ışıldıyor. Lady Gina’nın Kurucuse Berna Ulutaş, sektörde yakaladığı kısa süredeki başarısını ve markanın kökenlerini anlattı.
1) Lady Gina’yı kısa sürede bulunduğu noktaya getiren detaylar neler oldu sizce?
Bu süreci size şöyle tanımlayabilirim, Uzun yıllar boyunca tekstildeki tecrübelerimiz, ihracattaki işleyişimiz bizi perakende sektörüne 10 adım ileride başlattı. Ayrıca şunu eklemem gerekir ki ürün kalitemiz ve fiyat performansımız bu ilerleyişimizin( sürecin) en önemli detayı.
2) Koleksiyonlarınızda sizin için özel bir anlama sahip nüanslar var mı?
Elbette, biz bir sezona minimum 10 farklı koleksiyonla çıkıyoruz bu da yaklaşık 150-200 arası model demek. Her bir koleksiyonumuzun kendi içinde bir hikayesi var. Bu bazen tarihten ilham aldığımız bir dönem bazen mitolojik bir olgu, bazen de tamamen soyut düşünceler.. Ama kısaca toparlamam gerekirse: her koleksiyonun kendi içinde müşterimize ve bize hissettirdiği özel çizgiler var.
3) Ürünlerinizde 70 ve 80’li yılların ihtişamlı ruhunu görmek mümkün. O dönemler sizin için ne ifade ediyor?
Biz modern ve klasiği harmanlayan bir markayız. 70’ ler ve 80’ ler ruhu bizi çok beslediği için tasarımlarımıza yansıması çok normal. Bunu da müşteriye yansıtabilir olmak bize mutluluk veriyor.
4) 2024 İlkbahar-Yaz koleksiyonunuzdan bahsedebilir misiniz?
Biz bu yaz koleksiyonunu hazırlarken daha modern, daha güncel ve bir o kadar hareketli olması için inanılmaz bir Ar-Ge çalışması yaptık. Bu Ar-Ge’nin sonucunda ortaya birbirinden farklı koleksiyonlar çıktı. Bunu kısaca özetlemem gerekirse; renkli bir yaz koleksiyonu, bol takımlı ve rahat kesimleriyle ön plana çıkan tasarımlarımız bu yaz satışta olacak.
5) Bu koleksiyonun ortaya çıkış aşamasında size en çok ne ilham verdi?
Ekibe katılan yeni genç zihinler ve onların enerjisi sürecin ilerleyişinde büyük rol aldı. Bunun yanısıra koleksiyon sürecinde çok fazla yurtdışı seyahatleri ve gördüğümüz farklı toplum yapıları hazırladığımız koleksiyona fazlasıyla ilham verdi.
6) Lady Gina’yı yansıtan hangi elementler kendine yer buluyor bu koleksiyonda?
Taşlanmış ipekler, ketenler, büyük cepler, vatkalar, kusursuz çizgiler ve tamamen el işçiliği ile işlenmiş yarı değerli swarovski taş detayları koleksiyonun bütününde kendini gösterdi.
7) Markanızı üç kelimeyle özetleyebilir misiniz?
Samimi, cool ve tamamen duruşu olan kadınlar için yaratılmış bir marka.
8) Lady Gina kadını nasıl olmalı size göre?
Bu çok kapsamlı bir soru, ama bunun alanını biraz daraltırsak, şehirli, modern, kendi kararlarını kendi alabilen, kendinden emin ve nasıl hissettiğini görüntüsüyle göstermek isteyen kadınlar…
9) Nişantaşı ve Galataport mağazalarınızın ardından yeni şubenizi İskenderun’da açtınız; bu kararın belirli bir anlamı var mı?
Evet, İskenderun benim doğduğum ve büyüdüğüm şehir. Bunun yanı sıra, Hatay’ın yaşadığı acılara bir nebze de olsa destek olmak ve kendi büyüdüğüm şehre yatırım yapmak isteğiyle oluşmuş bir proje. Bu proje ile birlikte çok güzel dönüşler aldık.
10) Beş yıl sonra kendiniz ve markanız için hedefleriniz neler?
Yurtdışıyla yaptığımız bağlantıları daha da genişletmek ve bilinirliğimizi arttırmak. Türkiye’nin birçok ilinde yeni mağazalarımızı açmak başlıca hedeflerimiz.