Max Mara 2024 PreFall koleksiyonu, sıcak yaz günlerinin tadını çıkardığımız şu anlarda mağazalarda yerini almaya başladı!
Ancak sonbaharın gelişini dört gözle bekliyoruz, çünkü o zaman sıcaklıklar düşecek, günler kısalacak ve şehir yeniden canlanacak. Herkes yeni sergiler, filmler ve gösteriler hakkında konuşmaya başlayacak.
Max Mara, bu heyecan verici mevsim geçişine hazırlıksız yakalanmak istemiyor. En sevdiği müze olan Whitney Museum of Art’tan ve bu müzenin koleksiyonunda yer alan favori eseri “Cirque Calder”den ilham alarak, sonbaharın ruhunu şimdiden koleksiyonuna yansıtıyor.
Alexander Calder’ın ikonik eseri “Cirque Calder”, tel, tahta, metal, kumaş, ip gibi sade materyallerden yapılmış figürlerle dolu bir eser… Sadece bir kukla tiyatrosu değil; aynı zamanda hayal gücünün ve yaratıcılığın da bir kutlaması niteliğini taşıyor. Paris’te büyük ilgi gören bu gösterinin izleyicileri arasında Piet Mondrian, Joan Miró ve Marcel Duchamp gibi isimler dikkat çekiyordu.
Eserde yer alan akrobasi ve canlılığın enerjisi, Max Mara’nın cesur ve gösterişli tasarımlarında hayat buluyor. Kırmızı, beyaz, camel ve siyah renklerin hakim olduğu koleksiyon, leopar desenleri, çarpıcı çizgiler, puantiyeler ve yıldız motifleriyle göz kamaştırıyor. Kabarık şortlar, mini etekler, kabarık kollu gömlek elbiseler, asimetrik tulumlar ve trençkotlar koleksiyonun öne çıkan parçaları arasında yer alıyor.
Max Mara’nın bu koleksiyonda kullandığı malzemeler Calder’inkinden daha zengin olsa da, her bir görünüm bir “personaggio” yani karakterin stilini yansıtıyor: Ringmaster, Pierrot, Sihirbaz, güçlü kadın figürü…
Peki, neden bu koleksiyondaki ürünleri giymek için sonbaharın gelişini bekleyelim ki? Şehrin ritmini yakalayan yazlık elbiseler ve gösteri dünyasının motiflerini taşıyan tişörtler ile yeni sezonun heyecanını şimdiden yaşayabiliriz.
