Giorgio Amani’nin ‘Vibes’ yani hisler, durumlar olarak adlandırdığı koleksiyon, Milano moda haftasına elegantlığıyla noktayı koyuyor. Altının saf duruluğuyla başlayan ve sonrasında değişen renklerin farklılığına kapılmayan, duruşunda nizam olan bir koleksiyonla karşı karşıyayız. Mavi, yeşil ve pembenin her tonuyla bizleri büyüleyen bu masalsı koleksiyonu sizler için inceledik.
Bir ceket ve pantolon görünümüyle başlayan bu koleksiyon, bizi mankenlerde görünen 1920’li yılların saç modeliyle geçmişe götürürken geleceğin parıltılı, tüllü ve püsküllü dünyasından bir ipucu veriyor aslında. Uzun ceketlerle başlayan bu görünümler, kısa ve ekstra uzun ceketlere doğru bir yol alıyor. Görünüm renk tonunda çoğunlukla 3 renk kombinasyonunu sağlayan tasarımcı, bu renkleri oldukça akışkan bir şekilde oluşturmuş. Bu koleksiyonda aksesuar olarak kemer ve çanta kullanımına oldukça önem verilirken, takı daha az tercih edilmiş gibi gözüküyor. Görünümlerde kullandığı renk tonuyla kemeri ortaya çıkaran tasarımlar yaratan tasarımcı, bolluğun keskinlik içinde kaybolmamasına yardımcı oluyor. Farklı desenlerle bir takım olarak görünüme hareket katan bu aksesuarlar, koleksiyonun can alıcı yeri olmuş.
İlerleyen dakikalarda püskülü, fakat sakinliğiyle aynı zamanda bir dalgayı da andırmayı başaran ceket iç ve dış olarak kumaşta farklı renk kullanımıyla kontrastın adeta bütünlüğünü yansıtmayı başarıyor. Yanardönerli kumaşları özellikle alt parçalarda kullanmayı tercih eden tasarımcı, üst tarafta daha parlak saten uyguladığında görüyoruz ki bu ikilinin uyumu birbiri ve koleksiyon içerisinde güzelce dahil edilmiş. Göze batmayan kumaş farklılıklarıyla yeri geldiğinde maskülen, yeri geldiğinde feminen girift parçalar tasarlamayı ihmal etmemiş tasarımcı. Koleksiyon, yelek ve yakalarla kurduğu ahengi uzun tüllerle ve adeta bir savaşçıyı andıran elbiselerle dengelemeyi başarıyor.
Armani’nin bir sakinlik ve yansıttığı özgüven hissiyle açılış yaptığı koleksiyon, yavaşça mekânın renklerinin kıyafette yansıttığı duyguyla da daha koyu renklere geçiş yaparken, gücü ve yapılabilirlik hissini iliklerimize kadar hissettiğimiz parçalarla ilerleyip buradan da bizi harikalar dünyasına götürdüğü, kadınlığın yansıttığı enerjiyle kapanışı yapan ve diğer markalardan neden sıyrıldığını bir kez daha gösteren tasarımlara imza atıyor.