Gucci, Kasım 2022’den itibaren kreatif direktörsüz geçirdiği bir sezonun ardından bu ocak ayında kapılarını Sabato De Sarno’ya açtı. Bugün İlkbahar 2024 koleksiyonunu tasarlayan sanatçının minimalist ve elit dünyasına dalış yapıyoruz.
Gucci’nin önceki yıllardaki kreatif direktörü Tom Ford’un tasarlarımlarını anımsatan Gucci’ye dönüş yapmış gibi görünüyor. Bu koleksiyonda önceki yılları öncelikli anımsatan ceket ve gözlük kombinasyonları oldu.
’Jackie’ olarak adlandırılan ve markanın en önemli çantasına isim sahipliği yapan bu model, bu koleksiyonda çoğunluklu bulunduğu görünümlerin bir parçası oldu. Dar şortlardan dar eteklere geçiş yapan görünümler pantolonlara çok az yer verdi. Markanın ana renklerin olan kırmızıyı tasarımlarında sıklıkla kullanmışken, diğer bir renk olan yeşilden eser miktarda seçilmiş gibi gözüküyor. Bu koleksiyonda sadelik ve öz olmak Gucci’nin ana temellerinden biri olmuş diyebiliriz. Bizi adeta sadeliğin yarattığı bir elegantlığın içinde lüks olmanın sessizliğine götürüyor.
Parlak kumaşlardan eşofman üstlerinde rahatlıktan ödün vermeyen tasarımcı, markanın klasiklerinden olan bir diğer değerli parçayı yeniden değerlendirmeye almaktan kaçınmayarak mokasen ayakkabılarına platform eklemiş. Kıyafeti bir üst noktaya taşıyarak aynı zamanda bir Gucci klasiğini kendini tekrarlamaktan kurtarmış. Püsküllere etek ve kabanlarda yer veren bu koleksiyon ciddiliğin salaşlıkla buluştuğu nokta olarak adlandırabiliriz. Kapsül koleksiyon olarak adlandırılan ve her moda severin dolabında mutlaka olması gereken temel parçalardan bir koleksiyon yaratmış tasarımcı. Dar açık tonlardan oluşan tişörtlerden boyundan bağlamalı V yaka gömleklere akışkan geçiş yapılmış.
Markanın kıyafetler üstünde kendisini belli eden logosu, bu koleksiyonda markanın ismini kıyafetlere yazmak üzerine olmuş. Parlak taşlarla ve neon renklerle bu minimalist koleksiyonda gözlerden kaçmayan elbiseler yaratmış tasarımcı. Siyah ve beyaz renklerin açılışıyla yapılan bu koleksiyon eğlenceli tonlarla kapanışını buluyor. Gucci’nin geçmiş yıllardaki koleksiyonlarından çok farklı bir tarzda bu koleksiyona izini bırakan tasarımcı, moda severlerin markayı yeniden şekillendirmelerine ve farklı bir yönden algılamalarına yardımcı oluyor.