Miuccia Prada ve Raf Simons, Prada Sonbahar/Kış 2025-26 koleksiyonunda geleneksel güzellik algılarını sorgulayan bir yaklaşımla, şekilsiz ve kaba formları feminen detaylarla buluşturdu. Kağıt torbayı andıran etekler, geniş omuzlu kabanlar ve bilinçli olarak buruşuk bırakılan kumaşlar, kusursuzluktan uzak, deneysel bir estetik yaratıyordu. Dışa dönük dikişler, ham kenarlar ve kasıtlı olarak kırışık dokular, koleksiyonun özgünlüğünü vurgularken, geniş yakalı diz altı elbiseler ve floral desenler ise nostaljik ama geleneksel olmayan bir feminenlik hissi uyandırdı.
Prada ve Simons, podyumda kadın bedeni üzerindeki kalıplaşmış beklentileri ters yüz etti. “Küçük siyah elbise”ler, klasik formlarından arındırılarak sert ve şekilsiz kesimlere bürünmüş, kağıt torba formundaki etekler kum saati silüetini silikleştirmişti. Kalın ve sert dokular, feminenliği genellikle zarafet ve akışkanlık üzerinden tanımlayan moda anlayışına meydan okurken, kürk ceketler ve stilettolarla tamamlanan görünümler, koleksiyonun sert tavrına sofistike bir kontrast sundu.
Özgürleşmiş feminenlik kavramı, koleksiyonun temel motivasyonlarından biriydi. Geniş omuzlu paltolar ve kalıpları kıran elbiselerle sınırları aşan bu anlatım, moda dünyasında güzelliğin ve çekiciliğin artık tek bir formüle sığmadığını hatırlatıyordu.
Defileyi ön sıradan izleyenler arasında Hunter Schafer, Gal Gadot ve Simone Ashley gibi isimler de vardı.
Fotoğraflar/Kapak: @prada
