The Devil Wears Prada’nın aksine moda belgeselleri, eğlendirirken aynı zamanda öğretici bir görsel-işitsel içerik olup, moda konulu popüler filmlere göre moda endüstrisi hakkında daha doğru bilgiler sunar. Eğer her zaman bir moda dergisinde çalışmayı, kendi markanızı kurmayı, veya en azından bir model olmayı hayal ettiyseniz (sadece modaya tutkunuz varsa bile) bu belgeselleri, evde geçirdiğiniz zamanlarda yeni bir şey öğrenmek, ve hatta yeni bir isim keşfetmek için bile kullanabilirsiniz.
Çok şey öğreneceğinizi garanti ettiğimiz bu belgesellerle belki de moda sektörüne olan bakış açınız tamamen değişebilir; tabi önce izleyerek hepsine bir şans tanımalısınız… Şimdiden iyi seyirler!
Diana Vreeland: The Eye Has To Travel (2011)
İkonik bir moda editörü olan Diana Vreeland’in hayatını ve çalışmalarını konu alan 2011 yapımı biyografi tarzındaki belgesel, sizleri moda sektörünün en yoğun ve hızlı yaşandığı dergiler hakkında hiçbir yerde bahsedilmeyen detaylarla buluşturuyor.
Signé Chanel (2005)
2005 yapımı mini dizi şeklinde çekilen belgesel, moda denilince akla ilk gelen Chanel markasının ikonikleşmiş Haute Couture koleksiyonlarının hazırlanış sürecini konu alıyor..
The September Issue (2009)
Bir derginin baş editörü olan Anna Wintour’un 2007 yılındaki sonbahar moda sayısı için yaptığı hazırlıkları konu alıyor…
Scatter My Ashes at Bergdorf’s (2013)
Bir dizi moda tasarımcısı, stil ikonu ve ünlünün röportajlarını içeren Scatter My Ashes at Bergdorf’s, Manhattan’daki ikonikleşmiş Bergdorf mağazasını konu alıyor
Valentino: The Last Emperor (2008)
Valentino: Son İmparator, efasanevi moda tasarımcısı Valentino’nun hayatını konu alıyor…
IRIS
Dünyanın en kapsamlı moda tasarımı arşivine sahip olan, kişiliği ve tarzıyla moda dünyasının en büyük ikonlarından Iris Apfel’in hayatını konu alıyor.
Dior & I
2012’de Dior kreatif direktörlüğüne gelen Raf Simons’un moda evindeki ilk koleksiyonuna hazırlanışına tanıklık ediyoruz.