Dion Lee, geleneksel terzicilikten yola çıkarak, cinsiyet akışkanlığı, çok kültürlülük ve aktivizm gibi konuları harmanlayarak oluşturduğu koleksiyonlarına bir yenisini New York Fashion Week kapsamında dün ekledi. 48 görünümden oluşan bu koleksiyondan göze çarpan detaylar, metalik ve güpür parçalar oldu. Adeta bir savaşçıyı anımsatan parçalar, terziciliğin inceliğiyle buluştu. Koleksiyonun genelinde siyah ağırlıklı olmak üzere kırmızı rengin fazlasıyla kullanılması dikkatlerden kaçmıyor. Bunun yanı sıra konformistliğin hissedildiği bir koleksiyon karşımızda. Dion Lee, güçlü ve rahat olmanın verdiği hisleri, usta bir terzilikle ve kumaşlarla anlatmış. Çoğu görünümün cep detaylı olması bu rahatlığın bir göstergesi olmuş.
Açılışı siyah bir ceket ve beyaz gömlekle yapan Lee, adeta kontrastın vücuda bürünmüş hali olarak karşımıza çıkıyor. Cekette bulunan metal işlemeler koleksiyonun ana temasını sağlayan ağırlıklı ‘metalik’ görünümlerin sinyallerini veriyor aslında. Görünümün devamında gözlerden kaçmayan ve üstün dar kesimini fazlalık dengesi ile koruyan botlarda florantik deri seçimi yapılmış gibi gözüküyor. Koleksiyona vatkalı görünümler ile devam eden Lee, 80’li yılları anımsatmaya yetiyor. Bu tercih ettiği vatkalı görünümü bütünleştirmeye ilk görünümden çok da farklı olmayan botlarla devam ediyor. Vatkalı omuzlar ve bir askeri anımsatan uzun botlarla cinsiyet normlarına dem vurmuş gibi görünüyor.
Devam eden dakikalarda karşımıza çıkan denim görünümler, açılış yapan deri parçalara bir karşıt niteliğinde. Denim tercihinin ağartılmış farklı tonlarından seçerek bir denge yakalıyor. Haki yeşil tonlarını denim sonrası kullanması, bej ve kırmızı renklerin aynı anda kullanılması, koleksiyonun renkten renge geçiş aşamasına yardımcı olan bir görünüm yarattı.
Sonbahar/Kış 2023 koleksiyonunda da gördüğümüz güpürler bu sefer de moda severlerin merceği altında. Keskin ve dar hatları ortaya çıkaran tasarımları, markanın bu koleksiyonu için formal parçaları arasından sıyrılıp güçlü ve ciddi kişilik personasından daha ılıman ve seksi personaya geçiş yapıyor. Üst parçaların gücü, pantolonların düşük bel tercihi ile dengeleniyor. Uzun çizmeler ve ucu açık botlarla 2010’lu yıllara bir geri dönüş sinyali mi veriliyor sorusu gözlerden kaçmıyor.