2024, kadın odaklı hikayelerin yalnızca görünür olmakla kalmayıp, sinema dünyasında anlatının merkezine yerleştiği bir yıldı. Yaşanan dönüşüm elbette 2025 Oscar Ödülleri’ne de yansıdı. Aday listesinde öne çıkan filmlerden Emilia Pérez, Wicked, The Substance ve Anora, tür olarak farklılık gösterseler de ortak bir noktada buluşuyor: kadın hikayelerini anlatının kalbine yerleştirmek. Yılın parlayan yapımları, kadın karakterleri karmaşık, çok boyutlu ve gerçekçi bireyler olarak ele alarak sinemadaki kadın temsiline yeni bir katman ekliyor.
13 adaylıkla rekor kıran Emilia Pérez
Fransız yönetmen Jacques Audiard’ın Cannes’da büyük yankı uyandıran müzikali Emilia Pérez, 13 dalda adaylık alarak hem yılın lideri oldu hem de İngilizce olmayan filmler arasında rekor kırdı. Cinsiyet kimliği, özgürlük ve dönüşüm temalarını işleyen yapım, geleneksel anlatı kalıplarına meydan okuyan hikayesiyle öne çıktı. Filmin başrol oyuncusu Karla Sofia Gascón, En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde aday gösterilerek Oscar tarihinde bu dalda aday gösterilen ilk trans kadın oldu.
Broadway’den Oscar’a: Wicked
Gregory Maguire’ın romanından uyarlanan ve Broadway’in en ikonik müzikallerinden biri olan Wicked, sinemaya uyarlanmasıyla 10 dalda Oscar adaylığı kazandı. Oz Büyücüsü evrenine alternatif bir bakış sunan yapım, iki kadın başrol Elphaba ve Glinda’nın dostluk ve çatışma dolu hikayesini anlatıyor. Filmin başrollerindeki Cynthia Erivo ve Ariana Grande, sırasıyla En İyi Kadın Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorilerinde aday gösterildi.
Seks işçisi bir kadının hikayesi: Anora
6 dalda Oscar adaylığı kazanan Anora, yalnızca beklenmedik bir “sınıf atlama” hikayesinin peşinden gitmekle kalmıyor; aynı zamanda Brooklyn’de yaşayan seks işçisi Anora’nın kendi hayatı üzerindeki kontrolünü kazanma mücadelesini de işliyor.
Kadın bedeninin ve seçimlerinin sürekli eleştirildiği bir dünyada, Anora’nın karşı karşıya kaldığı güç dinamikleri ve bağımsızlık savaşı, filmi hem bireysel hem de toplumsal açıdan sarsıcı bir çatışmaya dönüştürüyor.
Kadın bedenine dair distopik bir kabus: The Substance
Yılın en çarpıcı korku-gerilim yapımlarından biri olan The Substance, Oscar’a 5 dalda aday gösterildi ve Demi Moore’a kariyerinin en büyük Oscar adaylığını getirdi. Beden algısı, güzellik takıntısı ve kimlik meselesini sert bir dille ele alan film, eleştirmenler tarafından feminist bir “body horror” olarak tanımlandı. Moore’un performansı, filmdeki karanlık ve rahatsız edici atmosferle birleşerek medyada derin bir iz bıraktı.
Kapak: @mubiturkiye
İlginizi çekebilecek bir diğer yazı >>>>> 2025 Oscar adayları belli oldu