Deniz Berdan, 2024’te Londra’da kurduğu ve kısa sürede Londra lezzet duraklarından biri haline gelen girişimi “People Pleaser Salad”ın servis yapan ekibin kıyafetlerini üst düzey moda parçaları olarak tasarlayarak, Londra Moda Haftası’nda önemli global yemek influencer’larını da içeren bir şov ile modayı gastronomi ile birleştirdi. Londra Moda Haftası, tarihinde ilk kez bir ziyafete ev sahipliği yapmış oldu.
İstanbul’da kurduğu moda tasarım markası DB BERDAN ile 15 yıl içinde Türk moda sektöründe kendine sağlam bir yer edinen Deniz Berdan, Londra’ya taşınıp önce moda sonra da yemek konusunda yeni girişimlere imza attı. 2024 yılında bir aile işi olarak Londra’da kurduğu ve kısa sürede Londra’nın en hızlı, taze ve lezzetli yemek noktası haline getirdiği, kapısında uzun kuyrukların oluştuğu yemek girişimi People Pleaser Salad’ın(PPS) ekibi için kızı Begüm Berdan ile birlikte bir kapsül koleksiyon tasarladı. Koleksiyonun sunumu içinse, türünün ilk örneği olan bir konseptle, Londra Moda Haftası kapsamında 2025 Sonbahar-Kış defileleri sırasında, 20 Şubat 2025 tarihinde, önde gelen influencer’larla bir gastronomi deneyimi ve görsel şölen ortaya koydu.
Tadına bakabileceğiniz bir gösteri
Özünde sürdürülebilirlik olan PPS, tamamen yeniden tasarlanmış mutfak kıyafetlerinden oluşan bir kapsül koleksiyon yarattı. PPS tarafından hazırlanan koleksiyonda yer yer vintage ya da yeni, geri dönüştürülmüş gömlekler, bez çantalar ve askeri parçalar; daha cesur ve yeniden tasarlanmış parçalara dönüşüyor. Korseler, dekonstrükte edilmiş ceketler ve katmanlı üstler fonksiyonelliği tasarımla buluştururken, adeta kullanışlılık temasının nasıl yüksek etkili modaya dönüştürülebileceğini gösterir nitelikte bir koleksiyona dönüşüyor.
Koleksiyonun Londra Moda Haftası kapsamındaki sunumunu ise, bugüne kadar yapılan koleksiyon sunumlarından oldukça farklı bir nitelik taşıyor. Kreatif direktörlüğünü Asya Duru’nun üstlendiği etkinlik, PPS felsefesine paralel şekilde, yetenekli yemek influencer’larının yeniden form verilmiş, geri dönüştürülmüş koleksiyon parçaları içinde modellik yaptığı bir kısa moda filmiyle açılıyor.

Koleksiyonun çıkış noktası, bir podyum gösterisi uğruna yeni kıyafetler üretmekle ilgili olmaktan öte, hali hazırda var olanı yeniden keşfederek, günlük mutfak kıyafetlerini PPS ekibinin benimseyeceği ve giymeyi gerçekten seveceği ve PPS’i PPS yapan her birey gibi, EŞSİZ, ileri dönüşümlü koleksiyon parçalarına dönüştürmek.
“PPS herhangi bir yiyecek markası değil; büyüdüğümüz gelenekler üzerine kurulu bir aile şirketi. Hikayemiz, yetiştirilme tarzımızı tanımlayan büyük, bolluk ve bereket içindeki sofraların etrafında başlıyor; kültürel olarak, bu sofralarda toplanmak, yemek yemek sadece bir öğün değil; paylaşılan bir deneyim, insanları bir araya getirmenin bir yolu ve bir kendini ifade etme biçimiydi adeta.” şeklinde kendilerinden bahsediyor People Pleaser Salad ekibi.
PPS markasının temelinde besleyici, lezzetli ve bilinçli bir şekilde hazırlanmış gıdalara duyulan derin tutku yatıyor. Bu tutku, Türkiye’de daha önce Health & Shape dergisini çıkaran, PPS’in şefi ve kurucusu Deniz Berdan tarafından gerçekten besleyici yiyeceklerle vücudu nasıl besleyeceğimizle ilgili araştırmaların sonucunda PPS’in vizyonuna dönüştü. Berdan, PPS menüsünü geliştirmek için iki yılını dünyayı gezerek geçirdi ve küresel lezzetlerden ve iyi beslenmekten ilham aldı. Lezzete ve iyi beslenmenin önemine bilimsel bir yaklaşım getiren Can Berdan, biyomedikal bilimler alanındaki eğitimiyle, PPS’nin lezzetli, cesur ve dengeli soslarının arkasındaki beyin olarak yer alıyor. Soslarına adeta laboratuvar deneyleri gibi yaklaşarak onları mükemmelleştiren Can Berdan, PPS’nin imzası niteliğindeki Green Goddess Ranch ve Balsamic Vinaigrette gibi sos tariflerine dönüştürdü ve bu lezzetler Londra Moda Haftası şovunda da gururla servis edildi. PPS, şov için her şeyden önce gözlere ziyafet veren, Rönesans tablosundan farksız bu sofra için menü tasarımında Alana Laverty ile ve tatlı içinse Alessandro Giannatempo ile birlikte çalıştı.
Şov için Rönesans natürmort tablosundan ayırt edilemeyen, canlı çiğ sebzelerle süslenen bu sofra, hem görsel hem de duyusal bir deneyim olma özelliği taşırken; taze ve leziz duyular, PPS’nin en çok rağbet gören ve günlük olarak PPS’te taptaze ve en iyi kalitede malzemelerle hazırlanan tariflerinden teriyaki tofu ve ballı somonla harekete geçirilirdi. Burada kullanılan somon balığı, sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliğinde öncü olan ve balıklara ve çevredeki ekosisteme öncelik veren, çevreye minimumda etki eden tarım teknikleriyle tanınan Loch Duart’tan temin ediliyor.
Londra Moda Haftası’nda sunulan kısa filmin görüntü yönetmeni Fatosh Olgacher ve Gaffer rolünde Mark Campbell-Garrity oldu. Videonun ses tasarımı Ceylin Çakar tarafından yapıldı. Masa düzeni Irene Arraez’in çiçek ve sebze aranjmanlarıyla zenginleştirilirken yemek stilyling’i ise Madeleine Pearse tarafından yapıldı.
Etkinliğin ikinci bölümünde ise basın mensupları, lezzet uzmanları ve sektör temsilcileri de dahil olmak üzere 50 konuk daha ağırlandı. Profesyonellerin bir araya geldiği oturumda, PPS markası ve temel değerleri etrafında şekillenen sohbeti derinleştirme fırsatı sağlandı. Tekstil alanında esasında derin köklere sahip olan PPS, eski tasarımcı olan Deniz & Begüm Berdan’ın 15 yıllık moda deneyiminden besleniyor. Daha önce aralarında PepsiCo, Bioderma, Braun, Maybelline, Puma ve Reebok’ın da bulunduğu çok sayıda marka ile iş birliği yapmış olan tasarım ikilisi şimdiyse, yemek sektörünü zahmetsizce ve doğal bir şekilde moda ile harmanlamanın keyfine varıyor. İkili, bu durumu “Yiyeceği toplumsal bir eylem, bir kültür ifadesi ve insanları bir araya getirmenin bir yolu olarak görüyoruz. Modadan hiç de farklı değil…” diye özetliyor.

Peki bu neden önemlı̇?
PPS, yeme-içme konusuna adeta boyut atlatıyor; yemeği, hiçbir zaman tam anlamıyla merkeze alınmadığı bir başka sahneye, moda sahnesine taşıyor. Sürdürülebilirliği birleştirerek yaratıcılık ve topluluğun bir araya geldiği bu etkinlik, sektör normlarına meydan okuyor ve hem bir sanat hem de bir deneyim olarak yemeğin gücünü kutluyor.
İkilinin Londra Moda Haftası’na bu farklı dönüşü, modanın hikaye anlatımını yemeğin samimiyetiyle harmanlayan yolculuklarının doğal bir uzantısı gibi algılanıyor. Bu koleksiyondaki her parça da bu ruhu yansıtıyor: Koleksiyon da tıpkı salata tarifleri gibi kullanılmak ve deneyimlenmek için yapılıyor.
Deniz Berdan, kısaca PPS’nin varoluş nedenini “Her şey yıllardır kurduğum bir hayalle başladı. People Pleaser Salad’ı kurma fikri, Londra’da sürekli sağlıklı ve lezzetli yiyecekler aramam, ancak aynı zamanda bunları hızlı ve uygun fiyatlı bulamamam gerçeğiyle güçlendi.” diye açıklıyor. Bu motivasyonla 2024 yılında yalın bir konseptle People Pleaser Salad kuruldu. Hedef basitti: Lezzet ve kaliteden ödün vermeden canlı ve besleyici tarifler sunmak.
“Kendinizi iyi hissetmenizi sağlayan doğal, dürüst ve saf gıdalar sunmaya inanıyoruz.”
– Deniz Berdan