Sadece 25 yaşında olduğunu unuttuğum pek çok an oldu bu sohbetimiz sırasında. Bir liseliyi de, 30 yaşında birini de kolaylıkla canlandırmasını sağlayan taze bir derinliği var Pınar Deniz’in. Bir oyuncu için büyük şans.
Konu yaş olunca da ilginç doğum tarihi hikayesini sorarak başlıyorum, yıllarca farklı bir tarihte doğduğunu düşünüyormuş, nüfus kağıdı da öyle diyormuş zaten, “Bu hikaye garip tabii, 10 Kasım 1994 olarak biliyordum, 2 Şubat 1994 yazıyor kimliğimde, ama tabii çok saçma, sonra geçen sene bir tanıdığımız askere gittikten 20 gün sonra doğduğum çıktı ortaya, seneye bu durum değişir mi bilinmez,” diyor gülerek. Sonuçta doğum tarihi 4 Kasım 1993, kesin bilgi. “Geçen sene Human Design’ıma baktırmak için net saat ve tarihe ihtiyacım olmuştu, babamdan istedim, o zaman gündeme geldi bu konu.” Aile dizilimi gibi bir şey mi diye merak ederken nelere yatkınız, kalp çakramız açık mı gibi soruların cevabını arayan bir sistem olduğunu öğreniyorum. Pınar Deniz’in da çok işine yaramış, “Kendini tanımak için çok etkili bir yöntem. Beni inceleyip zaten oyuncu olmam gerektiğini gösterdi bana bu sistem. Yaratma içgüdüm olduğunu anladım. Nefes terapisine gidiyordum, terapi sırasında bundan haberdar oldum ve denemek istedim.” Doğru mesleği seçtiğine dair bir çeşit sağlama olmuş yani onun için.
Röportajın tamamı Ekim sayımızda!
Styling: Nazlı Kayran
Fotoğraf: Erman İştahlı
Yazı: Deniz Tokgöz
Saç: İbrahim Zengin
Makyaj: Hazal Öcal
Styling Asistanı: Berkant Oğur
Fotoğraf Asistanları: Salih Devrim, Tutku Toper