Uzun süren ve tedavi edilmeyen reflü hastalığı yemek borusunda kanser oluşmasına zemin hazırlayabiliyor. Bu nedenle reflü şikayetlerinin dikkate alınması ve zaman geçmeden bir uzmana başvurulması büyük önem taşıyor.
Kalp Krizi ile Karıştırılabilir
Yemek yeme alışkanlıkları ve bazı yiyeceklerin sık tüketimine bağlı olarak mide asidi ve mide içerikleri yemek borusuna geri kaçabilir. Hatta gıdalar boğaza kadar bile gelebilir. Bu durum reflü olarak adlandırılmaktadır. Reflüde göğsün ön kısmında ve bazen boğazda yanma da hissedilir. Bu durum zaman zaman kalp spazmı ile karıştırılabilir, hasta kalp krizi geçirdiğini bile düşünebilir. Reflü şikayetleri arasında; kuru öksürük, diş hastalıkları, ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve orta kulak iltihabı da görülebilmektedir. Ayrıca mide fıtığı, yukarı yemek kaçışını kolaylaştırdığı için kilolu ve yaşlı hastalarda reflüye daha sık rastlanır.
Reflüye Kansızlık ve Kilo Kaybı da Eşlik Ediyorsa Dikkat Etmelisiniz
Eğer hastada, göğüste ağrı ve yanma hissi, yutma güçlüğü, lokmaların zor geçmesi gibi şikayetler varsa, lokmaları yutarken takılma hissi oluyorsa, kilo kaybı ve erken doyma gibi bir takım belirtiler söz konusuysa bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır. Bu durumlarda bir takım ön tetkikler ve sonrasında endoskopi yapılması önerilir. Hasta öyküsünde midede ekşime, yanma, yediklerin boğaza doğru gelmesi belirtileri var ise reflü tanısı için yeterlidir. Ancak eşlik eden kansızlık, kilo kaybı ve ailede kanser hikayesi gibi bir takım alarm semptomlar da görülüyorsa endoskopi değerlendirmesi gerekli olur. Ayrıca öksürme ve ses kısıklığı şikayeti olan hastalar için yemek borusunun hem alt hem de üst tarafına yerleştirilen bir takım çiplerle asidin ne kadar yukarıya geldiği ve etki ettiği süre ve ne kadar şiddetli olduğu gözlemlenmelidir.
Tedavi Edilmediği Takdirde Kanser Bir Olasılık
Reflünün oluşmasında birçok faktör rol oynar. Günümüzde artan psikolojik faktörler bir çok mide şikayetine neden olabilmektedir. Stres nedeni ile mide asit düzeyi artar bu da reflü şikayetleri artırabilir. Reflü çok kilolu insanlarda daha fazla görülmektedir. Uzun süre devam eden reflüde, barret özofagus denilen yemek borusu ile midenin birleştiği noktada ortaya çıkan mukozal değişiklikler oluşmaya başlayabilir. Bu oluşumlar da ileride bir kanser türüne zemin hazırlayabilir. Endoskopi yapıldıktan sonra hastalığın boyutu, tedavisi ve ileride gelişebilecek kötü oluşumlar öngörülebilir. Ayrıca reflü sadece mide asidi kökenli değil safra reflüsü de olabilir.
Reflü Şikayetlerini Azaltmak için Dikkat Etmeniz Gerekenler
- Yaşam koşulları ile ilgili değişikler yapmalısınız: yemek saatlerinizi ve beslenme düzeninizi değiştirmeniz gerekiyor.
- Eğer fazla kilolarınız varsa öncelikle kilo kaybına odaklanmalısınız.
- Porsiyonlarınızı küçültmeli, midenizi tıka basa doldurmamalısınız.
- Uzun süren açlıklardan sonra büyük porsiyonlar tüketilmemelisiniz.
- Kızartma, çikolata, yağlı yiyecekler gibi mideden geç boşalan, mideden boşalmasını güçleştiren yiyecekleri tüketmekten kaçınmalısınız.
- Baharatlı gıdalar tüketirken dikkat etmeli, midenize iyi gelmediğini düşündüğünüz gıdaları tületmemelisiniz
- Özellikle mideniz doluyken uyumamaya dikkat etdin. Yatmadan en az üç saat önce bir şeyler yemeyi kesmelisiniz.
- Reflü şikayetlerinde yastığı yükseltmek yerini yatağın başını 30- 45 cm yükseltmeniz daha uygundur.
- Yemek yedikten hemen sonra spor yapmayın.
- Belinizi çok sıkan kıyafetler giymekten kaçınmalısınız.
Tedaviye Yanıt Vermeyen Hastalara Cerrahi Müdahale Gerekebilir
Reflü tedavisi her hastaya göre değişir. Uzun süre ilaç tedavisi alan hastaların en azından senede iki defa doktora gitmesi gerekir. Doktorun belirlediği zamanlarda bazı hastalarda birkaç senede bir endoskopinin tekrarlanması gerekebilir. Genellikle beslenme alışkanlığı, kilo, günlük yaşamda gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra ve ilaç tedavisiyle şikayetler geçmektedir. Fakat bazı hastalarda ilaçlar yeterli olmayabilir ya da çok uzun süre ilaç kullanılması gerekebilir. Bu grup hastalara reflü cerrahisi yapılır.